Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

19.HUKUK İHTİSAS SEMİNERİ


Nursal BİLKAY

Başkomiser

Samsun Kavak İlçe Em.Md.lüğü Amir.V.

Adalet Bakanlığı Matra Projesi, Bahçeşehir, Marmara ve Yeditepe Üniversiteleri, Şükrü Balcı Polis Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen “Kötü Muamele Görmeme ve Adil Yargılama Hakkı” konulu 19.Hukuk İhtisas Semineri Ord.Prof.Dr.H.C.Mult.Sulhi Dönmezer’in başkanlığında Prof.Dr.Feridun Yenisey, Prof.Dr.SüheylBatum, Prof Dr.Haluk Kabaalioğlu, Prof.Dr.Bülent Tahiroğlu, Pol.Ak.Başkanı Tuncay Yılmaz, AİHM Hakimi Rıza Türmen, AİHM Yedek Hakimi Civan Turmangil, İstanbul DGM Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Oberstaatsanwalt Schröder, Prof.Dr.Kühne, Hans – Hciner, Dışişleri Bakanlığı Elçisi Erdoğan İşcan panelist olarak katılmışlardır. Bahse konu seminere Samsun İlinden Emniyet Müdürümüz Sayın A.Tekin Akın ile Başkomiser Nursal Bilkay teşrif etmişlerdir.

Avrupa Uyum Yasaları ile ilgili olarak Anayasadaki değişiklikler ve İnsan Hakları Hukuku alanında derinlemesine bilgi sahibi olmalarını sağlamayı ve edindikleri bu bilgileri mesleklerini icra ederlerken rahatça kullanabilecek seviyeye ulaşmalarına yardımcı olmayı hedefleyen bu toplantıda meslektaşlarımın bilgisine sunmak istediğim bazı önemli noktalara kısaca değinmek istiyorum.

AİHM’ne (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) giden davaların büyük çoğunluğu İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına ilişkin sözleşmenin (AİHS) 3.maddesinin (Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı yada onur kırıcı ceza veya işlemlere tabi tutulamaz) ihlalidir. Bu iddiaların tamamı ise hazırlık aşamasını kapsar. Bir kimse polisçe sağlıklı olarak gözaltına alınır fakat serbest bırakıldığında yaralı olduğu tespit edilir ise, o kişinin nasıl yaralandığı hususunda mantıklı ve kabul edilebilir bir açıklama getirme yükümlülüğü polisindir ayrıca işkence ve kötü muamele yapmadığını da ispatlaması gerekmektedir. Bu tür haksız ithamlardan kurtulmak için polis hazırlık aşamasında şüpheliye müdafi (Avukat) tayin edilmesini sağlamaktır. Avukatın huzurunda ifade alınmalı ve mutlaka tutanaklara geçirilmelidir. Şüphelinin tüm hakları kendisini anlatılmalı ve tutanağa geçirilmelidir. Bir başka yapılacak işlem ise şüphelinin göz altında bulunduğu sürenin tamamını videoya kaydetmektir. Günümüzde bu imkanı her birimimizdeki görevlilerde bulmak imkansız olduğundan en azından sorgulamanın videoya kayıt edilmesi gerekmektedir.

AİHS 3.Maddesi çok zor şartlarda, mesela Terörizm ve Organize Suçlara karşı sürdürülen mücadelede bile, işkence, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele ve cezanın kullanılması mutlak olarak yasaklanmıştır. 3.Madde, AİHS’nin ana metninde ve protokollerinde yer alan birçok maddeden farklı olarak bir istisna içermediği gibi bu maddenin bir ulusun varlığını tehdit eden olağanüstü hallerde AİHS md.15/2 gereği askıya alınması da mümkün değildir.

AİHS 3.maddesi ile 3 kötü muamele çeşidini yasaklamıştır. Aşağılayıcı muamele, insanlık dışı muamele ve işkence, bunlardan en ağır olanı şüphesiz işkencedir. İşkencenin artık sorgulama metodu olarak kullanılmadığı veya varsa bile işkencenin psikolojik boyutta olduğu düşüncesinin sonudur. Burada meslektaşlarıma insanlık dışı bir muameleye bir örnek vermek istiyorum. Bay x düşük ayarda altın satmaktan polis tarafından gözaltına alınır. 1.gece İstanbul Emniyet Müdürlüğünde nezarethanede kalır, nezarethanede iken görevliye tuvalet ihtiyacı olduğunu beyan eder. Görevli bay x’i ihtayca çıkartmaz Bir müddet sonra Bay x üzerine kaçırır ve elbiseleri değiştirilmez. Ertesi gün mahkemeye çıkar ve serbest kalır; dava AİHM’e gelir. İnsanlık dışı ve onur kırıcı davranış olarak kabul eder ve AİHS 3.maddesini ihlalden Türk Devletini sorumlu tutar.

AİHM’ in kabul ettiği ve birçok kararlar aldığı Polisin her zaman karşılaştığı tutanak sahiplerinin mahkemece dinlenmemesidir. AİHM tutanakları tek başına delil olarak kabul etmemektedir. Gerekçesi ise tutanak düzenleyen görevlilerin mahkeme huzurunda olayı tekrar etmelerinin istenmesi, sanık, savunmaya ve iddia makamına soru sorma hakkının verilmesidir. Aksi taktirde adil yargılanmadığı kanaatine varmaktadır.

AİHM bütün delillerin mahkeme huzurunda açık olmasını, iddia ve savunmanın tüm haklardan yaralanmasını istemektedir. Bu işlemlerin ise hüküm verecek olan mahkeme huzurunda gerçekleşmesini kabul eder. İstinabe yoluyla alınan tanık ve sanık ifadelerini kabul etmemektedir. Örnek: Bay Zana Diyarbakır DGM’ de bir suçtan dolayı yargılanır ifadesi başka bir mahkemece istinabe yoluyla alınır ve Diyarbakır DGM ‘ce cezalandırılır. Dava AİHM’ e geldiğinde AİHS nin 6.maddesini ( adil yargılanma) ihlali gerekçesiyle Türk Devleti sorumlu tutulur.

AİHM hazırlık aşamasında keyfiyetin ortadan kaldırılması için yapılan tüm işlemleri hakim kararına bağlamıştır. Son Anayasa ve uyum yasaları da bunu kapsamaktadır. AİHM kanunsuz elde edilen delili yok saymaktadır, dava için tek ve kesin delil olsa dahi kanunsuz elde edilmiş ise bunu delil olarak kabul etmemektedir. 

Bu seminerde; Hakimleri, Savcıları, Avukatları, Kolluk mensuplarını, Akademisyen-leri, Hukuk Fakültesi öğrencilerini, İnsan Hakları Hukuku alanında bilgi sahibi vatandaşları bir araya getirmekte büyük katkısı olan Şükrü Balcı Polis Meslek Yüksekokulu Müdürü Sayın Yüksel ÇARHACIOĞLU’na tüm katılımcılar ve Emniyet teşkilatı olarak teşekkürü bir borç bilirim.