Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

Gerçek Sevgi


Nedebiyat.com – Edebiyat ve 
Sanat Dergisi – Sayı 1

 

“Bebeğimi görebilir miyim” dedi yedi anne. Kucağına yumuşak bir bohça verildi ve mutlu anne, bebeğinin minik yüzünü görmek için kundağı açtı ve şaşkınlıktan adeta nutku tutuldu!

Anne ve bebeğini seyreden doktor hızla arkasını döndü ve camdan bakmaya başladı.

Bebeğin kulakları yoktu… Muayenelerde, bebeğin duyma yetisinin etkilenmediği, sadece görünüşü bozan bir kulak yoksunluğu anlaşıldı.

Aradan yıllar geçti, çocuk büyüdü ve okulda anlaşıldı. Bir gün okul dönüşü eve koşarak geldi ve kendisini annesinin kollarına attı.

Hıçkırıyordu… Bu onun yaşadığı ilk büyük haya lkırıklığıydı; ağlayarak “Büyük bir çocuk bana ucube dedi…”

Küçük çocuk bu kadersizliğiyle büyüdü. Arkadaşları tarafından seviliyordu ve oldukça başarılı bir öğrenciydi.

Sınıf başkanı bile olabilirdi, eğer insanların arasına karışmış olsaydı.

Annesi, her zaman ona “Genç insanların arasına karışmalısın” diyordu, ancak aynı zamanda yüreğinde derin bir acıma ve şefkat hissediyordu.

Delikanlının babası, aile doktoru ile oğlunun sorunu ile ilgili görüştü;

“Hiçbir şey yapılamaz mı?” diye sordu.

Doktor “Eğer bir çift kulak bulunabilirse, organ nakli yapılabilir” dedi.

Böylece genç bir adam için kulaklarını feda edecek birisi aranmaya başlandı.

İki yıl geçti bir gün babası “Hastaneye gidiyorsun oğlum, annem ve ben, sana kulaklarını verecek birini bulduk ancak unutma bu bir sır” dedi.

Operasyon çok başarılı geçti ve adeta yeni bir insan yaratıldı. Yeni görünümüyle psikolojisi de düzelen genç, okulda ve sosyal hayatında büyük başarılar elde etti.

Daha sonra evlendi ve diplomat oldu.

Yıllar geçmişti, bir gün babasına gidip sordu: “bilmek zorundayım, bana bu kadar iyilik yapan kişi kim? Ben o insan hiçbir şey yapamadım…”

Bir şey yapabileceğini sanmiyorum” dedi babası, “fakat anlaşma kesin, şu anda öğrenemezsin, henüz değil…”

Bu derin sır yıllar boyunca gizlendi. Ancak bir gün açığa çıkma zamanı geldi…

Hayatının en karanlık günlerinden birinde, annesinin cenazesi başında babasıyla birlikte bekliyordu.

Babası yavaşça annesinin başına eline uzattı; kızıl kahverengi saçlarını eliyle geriye doğru itti; annesinin kulakları yoktu.

“Annen hiçbir zaman saçını kestirmek zorunda kalmadığı için çok mutlu oldu” diye fısıldadı babası”… ve hiç kimse, annenin daha az güzel olduğunu düşünmedi değil mi?

Gerçek güzellik fiziksel görünüşe bağlı değildir. Ancak kalptedir!

Gerçek mutluluk, gördüğün şede değil, asıl görünmeyen yerdedir…

Gerçek sevgi, yapıldığı bilinen şeyde değil, yapıldığı halde bilinmeyen şeydedir!”