Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

Bir Tutam Mizah

polis_dergi_mart_2013_047 polis_dergi_mart_2013_048 polis_dergi_mart_2013_049

“YAŞAM (HUZUR) EVİ ve BAKIM MERKEZİ”

Gülerken düşündüren boyutu, evrensel olan Mizah’ ın; “Gerçek olayları yansıttığı” ve “Gerçek olayları yansıtması halinde; daha keyif verici olduğu” inancı yaygındır. Öyle anlatımlar vardır ki, anlatılan gerçek midir, kurgu mudur? Ayıt etmek zordur. Bu duygular ile birkaç satır…

 

Allah kadını yarattı: Allah, yaprağın hafifliğini, ceylanın bakışını, güneşin ışığının kıvamını, sisin gözyaşını aldı. Rüzgârın kararsızlığını, tavşanın ürkekliğini de ekledi ve onların üzerine kıymetli taşların sertliğini. Balın tadını, kaplanın yırtıcılığını, ateşin yakıcılığını, karın soğukluğunu, saksağanın gevezeliğini, kumrunun sevgisini ilave etti.

Bütün bunları karıştırıp eritti ve kadını yarattı.

Allah erkeği yarattı: Allah, kaplumbağanın yavaşlığını, boğanın bakışını, doğanın dehşetini aldı. Sülüğün yapışkanlığını, hindinin kabarışını, gergedan derisinin sertliğini ona ekledi.

Bunların üzerine bukalemunun şıpsevdiliğini, sivrisineğin vızıltısını ilave edip erkeği yarattı ve ıslah etsin diye bu yarattığını kadına verdi.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Kadın erkek birbirini tamamlar, önce birbirine eş; sonra da Aile olur.

Günümüzde kırsal alanda dahi; Nene, Dede, Hala, Teyze, Dayı, Yeğen v.d. olarak tanımlanan, akrabalar ile birlikte yaşanan “Geniş aile” yok olmuştur.

Ana, Baba, çocuk’ tan oluşan “Çekirdek aile” ortaya çıkmıştır. Çekirdek aile kendisine ait, 2 +1 veya 3+1 “Ev” de oturmaktadır.

Ana baba yıllarca, çocuğu için yaşar, hayat planını O’ na göre yapar. Aile “Çocuk Erkil

Aile” dir. Çocuk her şeyin önünde gider.

Çocuk(lar) büyür; a)Evlenir (kayın anadan, kayın babadan uzakta kendi hayatını yaşamak üzere) kendisine ait bir eve taşınır. b)Evlenmez, ama kendi hayatını yaşamak için başka bir eve taşınır. Çocuk(lar) gidince toplumun temel yapısı “Çekirdek Aile Parçalanmıştır.”

Yaşam kaynağı ve gayesi çocuk gidince; eskilerin tabiri ile “İki baş, dört ayak” kalınır.

Yaşlı ana – baba kendi evinde yaşamaya devam eder.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Daha uzun yaşıyoruz ama daha hastayız. Bu güne kadar yapılan en büyük araştırmaya göre, dünya çapında insanlar daha uzun yaşıyor, fakat daha hastalar. 50 ülkede, 302 Enstitüden 486 araştırmacının katıldığı 5 yıllık araştırmaya göre kronik hastalıklar ve engellilerin sayısı artıyor. Kalp hastalığı ve felç, 2010’ da dört ölümden birine yol açtı. Ortalama yaşam süresiyle 98’ inci olan Türkiye’ de bu süre erkeklerde 69, kadınlarda 74 olarak belirlendi. (Hurriyet Ga., 15.12.2012., S.8., Güncel)

* * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Eşim, Selma hanımefendi ile 1972’ de tanıştık, Şubat 1974 de evlendik. 41 (kırk bir) yıldır birlikteliğimiz devam ediyor.

Gençler, soruyor: “Bunca sene, nasıl evli kaldınız?” Soruya yanıt olabilecek birkaç söylem:

“Bir kalbin içinde ne taşındığını asla bilemezsin. Kırmadan önce iyi düşün. Belki de içindeki sensin.” (William Butler)

“İki insanın iyi geçinmesi, hiç kusursuz olmaları ile değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmeleri ile sağlanır.” (A. Toqueville)

“Bizim gençliğimizde; bir şeyler kırıldığı zaman, tamir edilebilirdi. Çöpe atılmazdı.” Allah hepimize sağlıklı ömürler versin. Yaşlıların dilinde bir dua vardır. “Allah eldenayaktan  düşürmeden, Mert’e, Namert’ e muhtaç etmeden, emanetimi teslim etmeyi nasip etsin.” Amin.

Nasrettin Hoca’ ya sormuşlar:

-Hocam, “Kıyamet ne zaman kopacak?”

Hoca: “Ben öldüğüm zaman, Küçük kıyamet; hanım öldüğü zaman Büyük Kıyamet”.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Cumhuriyetin başlangıcından günümüze, örnek teşkil eden “Sosyal Yaşam Üniteleri”

Türk Silahlı Kuvvetlerinin bünyesinde yer almıştır. “Moral Eğitim Kampı”, “Ordu Evi”, “GATA bünyesindeki Rehabilitasyon Merkezi” v.d.

“Ordu Evi” sosyal ünitesi; Emniyet Teşkilatında “Polis Evi”, Milli Eğitim’ de “Öğretmen Evi”, Adalet Teşkilatında “Hâkim Evi” olarak ortaya çıkmıştır. Diğer kurumlar da “Ev” ler oluşturmuştur.

Bu tip Sosyal hizmet kurumları “Fiili görev yapanlar” için düşünülmüştür.

Yukarıda belirtildiği üzere; yaşam uzamıştır ancak, hastalıklı bir yaşam başlamıştır. Türkiye’de yaş ortalamasının erkeklerde 69, kadınlarda 74 olmuştur.

Polis Bakım ve Yardım Sandığı:

Bu kuruma 1966 yılında polis memuru olarak üye oldum. Kayıt numaram 19.469 dur. Kurumda 1996 yılında, delegelerin oyları ile Denetleme Kurulu Başkanlığı Görevine seçildim ve görev yaptım.

Sandığın kuruluşu ve görevi 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 90. Maddesinde belirtilmiştir.

(Değişik madde:

20/01/1960 – 7410/1 md.)  “Emniyet Umum Müdürlüğüne bağlı ve varidatı, Emniyet Umum Müdürlüğü kadrosuna dâhil maaşlı ve ücretli memurlardan, Sandığa ortak olanlar tarafından temin edilmek üzere bir (Polis Bakım ve Yardım Sandığı) kurulur. Bu Sandık hükmi şahsiyeti haiz olup ortaklarının hizmet esnasında ve emekliliklerinde, nizamnamesinde tespit edilen hususlarla birlikte, Sandık idare binaları, talebe yurtları, dinlenme kampları ve ortakların mesken ihtiyaçlarını karşılamak üzere gayrimenkullere tasarruf edebilir. Sandığın mevcutları ve alacakları Devlet mallarına ait hak ve rüçhanları haizdir. Evvelce kurulmuş olan Polis Bakım ve Yardım Sandığı işbu 90 ıncı madde hükümlerine tabidir.”

 

Bu maddeden şu anlaşılmaktadır.

Emekli olan üyelerin, emekli olduklarında verilen “Emekli yardımı” ödenmesinden sonra da devam etmesi gerekir.

Bu neden ile Polis Bakım ve Yardım Sandığının; malulen veya normal şartlarda emekli olan meslek mensuplarına veya eşlerine veya yetimlerine veya bakıma muhtaç evlatlarına; talepleri halinde; Kira + yemek + sağlık (bakım) + kuru temizleme v.b. ihtiyaçların karşılanması için; ücretinin emekli maaşlarından karşılanması kaydı ile hizmet vermesi (Yaşam Evi vb.) uzun yıllardan bu yana talep edilmekte ve beklenmektedir.

Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı:

Vakıf senedi ile kurulmuştur. Amaç “Teşkilatı” güçlendirmektir.

Vakıfta, 1997 yılında İkinci defa seçilmek suretiyle İki dönem, Denetleme Kurulunda Görev yaptım.

Geçmiş yıllarda dönemin politikacılarının ifadesi ile “Bir cente muhtaç” olunan dönemlerde; ödenek bulunamadığı için Devlet bütçesinden alınamayan zıhlı araçlar, silahlar, mühimmat ve normal hizmet araçları bu vakıf tarafından alınmıştır. Yine Devlet bütçesinde ödenek konulmadığı için; hizmet binaları bu vakıf tarafından yaptırılmıştır.

Bu vakıf, Şehidimizin ailesine sahip çıkmış, geride bıraktıklarına Ev almış, yetimlere babasızlıklarını unutturmaya çalışmıştır. Gazilere ve ailelerine sahip çıkmıştır.

“Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı: Vakıf, Senedinin 3/f maddesi ile Yönetmeliğin mükerrer 45. Maddesine göre, Emniyet Teşkilatı mensuplarına moral ve güç kazandırılması maksadıyla, aşağıda belirtilen usul ve esaslar dâhilinde yardımlarda bulunmaktadır.”

 

Vakfın emeklilere yönelik bir faaliyet içinde bulunması mevzuat yönünden mümkün görülmemektedir.

Ancak, Vakıf senedinde; Malulen veya normal şartlarda emekli olan meslek mensuplarına veya eşlerine veya yetimlerine; talepleri halinde; Kira + Yemek + Sağlık (bakım) + Kuru temizleme v.b. ihtiyaçların karşılanması için; ücretinin emekli maaşlarından karşılanması kaydı ile hizmet vermesine (Yaşam Evi vb.) mani bir hüküm de bulunmamaktadır.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * *

“Gelecek de bir gün gelecektir.” “Kürsü, Kadıya Mülk Değildir.”

Genellikle, üst düzey bürokrat ve teknokratlar; tabandan gelen isteklere uyumlu düşünseler de; “Yönetime ters düşmemek”, “Yönetime Sorun Çıkartmamak”, “İşgüzarlık yapmamak” v.b. nedenler ile bu konulara eğilememektedir, dokunamamaktadır.

Sektörde işi biten; makam odasından çıkan, makam (hizmet) otosundan inen birçok “Önceki görevli” nin; sokakta yürümekte zorlandığı; otobüse, dolmuşa binemediği, banka şubelerinde sıra bekleyemediği, buna benzer normal hayat faaliyetlerinde zorlandıkları görülmektedir.

Polis Bakım ve Yardım Sandığı ile Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfında Denetleme

Kurulunda görev yaparken; her iki kurumun; sosyal yaşama ilişkin ve özellikle malul ve gazilere; emeklilere, dul ve yetimlerine, muhtaç olan emekli mensupları ve yakınlarına; bedeli emekli maaşlarından ödenerek; faydalanacağı tesislerin, sistemlerin kurulması için “Yazılı raporlar ile öneriler” tarafımızdan yapılmıştır. Bunlar, arşivlerde vardır.

Ancak; “O günün şartlarında”, “Mevcut durum” nun dışına çıkılamamıştır.

Arzu edilen tesis örneği; a)Emekli Sandığının Ankara Balgat semtindeki tesisi, b) Darüşşafaka Cemiyetinin Urla Yaşam Huzurevi ve Bakım Merkezi’ dir.

Genel isteği, tekrar hatırlattıktan sonra; Polis Bakım ve Yardım Sandığı’ nın; Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı’ nın kurulmasına vesile olanları, kurucularını, bu güne kadar “İyi niyet ve özveri ile hizmet etmiş” olanları saygı; ebediyete intikal edenleri sonsuz rahmet ile anıyoruz.

* * * * * * * * * * * * * * * * * *

Stajer polis: “Ağabey, Polis Bakım Yardım Sandığının sana hiç faydası oldu mu?”

Kıdemli polis, düşündü; “Evet, düğünüm için, otomobilim ve evim için az da olsa, karınca kararınca krediler verdi. Yaralarıma ilaç oldu. İnşallah emekli olunca da “Yaşam (Huzur) Evi” imkânı sağlayacak. Sen de üye ol” dedi. Mart.2013.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Mizahsız kalmamanız dileği ile… Okuduğunuz için sevgi ve saygılarımı sunarım.