Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

AİLE İÇİ İLETİŞİM

 

İhsan ÜNAL[*]

İçerisinde bulunduğumuz Bilgi Çağının baş döndürücü gelişimi, değişimi dünyamızı globalleştirdiği gibi, ülkemize Avrupa Birliğine giriş kapılarını da açtırıp, başta ANAYASAMIZ olmak üzere, temel konularımızda bir hayli değişikliklerinde  yapılmasını zorunlu kılarak “BİREY” in hak ve hukukunu öne çıkarmış, görev ve sorumluluğumuz yanında, mesleki, beşeri ve aile yaşantımızı da etkileyerek yönlendirmiştir.

İşte bu gelişim, değişim ve etkileme sürecine Denizli Emniyet Teşkilatı olarak görev yaptığımız DENİZLİ HALKIYLA, KAMU KURUM ve KURULUŞLARIYLA, İÇ BÜNYEMİZDEN ve  AİLE BİREYLERİMİZLE makul-mantıklı ve seviyeli iletişimle adepte olabilmemizde etkili olacağını ümit ettiğim “TANIMADAN-TANIŞMAK, ANLAMADAN-ANLAŞMAK OLMAZ” düşüncesinden de hareketle ve Pamukkale Üniversitesinin değerli Rektörü Sayın Hocamın bu muhteşem Kongre Salonunu ücretsiz tahsisi, yine ASF, İnglish, Kişisel Gelişim Merkezi görevlilerinden, Psikolog uzman Sayın Hüseyin ÖZTÜRK’ün, gönüllü ve severek teklifimizi kabul etmeleri neticesinde “AİLE İÇİ İLETİŞİM” konulu Sempozyum düzenlemiş bulunmaktayız.

Konferansımızı onurlandıran Sayın Mülki, Adli erkana, değerli halkımıza, her rütbedeki personelimize, eşleri hanımefendilere, görsel ve yazılı medyamızın seçkin temsilcilerine teşkilatım ve eşim adına, saygı, sevgi ve şükranlarımı sunarım.

Değerli katılımcılar;

            * İnsanın önemli olmadığı yerde hiçbir şey önemli değildir.

            * Sevinç ve mutluluk paylaşıldıkça büyür ve çoğalır, üzüntü, keder ve her türlü sıkıntılarda paylaşıldıkça azalır, zamanla da yok olur.

O halde, bir başarının tebrik edilmesi o kişiye daha çok başarılı işleri yapmasında şevk ve güç verdiği gibi. Bir hastayı veya olumsuzlukla karşılaşan kişiyi de ziyarette geçmiş olsun dilekleri, beterinde beteri vardır. Kısa zamanda sağlıklı bir şekilde aramızda göreceğiz, üzülme bunu da yenersin, inancını, güvenini, azmini yeterki kaybetme vb. gibi.

            * Kötü  söz ve sert hitap sahibinin sağlığını bozduğu gibi, onu küçültür başarısını büyük oranda etkiler.

            * Söz vardır BAŞ Kestirir, Söz vardır, SAVAŞI Kestirir.

         * Unutulmamalıdır ki en yakın Dostumuz ve Sır arkadaşımız Eşimizdir. Çatlamış toprağı su nasıl verimli hale getirirse, duygularımızı yaptığımız veya yapacağımız düşüncelerimizi Eşimizle paylaşmamız, birlikteliğimize güç verdiği gibi hayata bağlar, mücadelemizi de artırır.

Konuyla ilgili 3 ayrı örnek;

Örnek 1-  Mesleki Yaşantımızda:

Yaralamalı, ölümlü trafik kazalarında veya trafikte bir kural ihlalinde, her hangi bir olayda da,

*Merhaba, geçmiş olsun, başınız sağ olsun, Allah bunun ömrünü yakınlarına, sevdiklerine versin, Takdiri ilahi böyleymiş, unutmayın ki doğum ölümün başlangıcıdır. Alın yazısı buymuş.

Örnek 2- Görevli Personele: Arkadaşlar, size İnanıyor ve Güveniyorum. Şunları, şunları yaparsanız, başınızdaki amirlerin vereceği talimatlara da aynen uyarsanız hiçbir olumsuzluk olmadan bu görevin altından kalkarız. Zaten bu gibi görevleri  defalarca yapmıştık. Siz değerli arkadaşlarımı istirahatli olmanıza rağmen çağırdım. Denizli Polisi olarak başarılı olmamız olumsuzluklarla ve de acz durumunda kalmayalım diye . Teşkilat bir bütündür, bir zincir gibidir. Zincirin gücü, halkaların gücüyle ölçülür, her biriniz güçlü bir halkasınız vb. gibi.

Örnek-3 Aile de : Günaydın, erken gideceğim, kalkar mısın canım, bir bardak su verir misin. Şu diziyi takip ediyordum. Şu kanalı açabilir misin. Şampiyonluğu etkileyecek maçtı birlikte izleyelim mi? Vb.

*Tebessüm, incelik ve güler yüzlü hitap bir nezakettir. Böyle hitap hem arzumuzu gerçekleştirir, hem de ailemize değer verdiğimiz kanaati oluşarak seve seve ve bize de güvenerek dileğimizi yapar.

*Aile huzuru ve mutluluğu, görevde başarımızı artırır. Toplumda size şahsiyet kazandırır. Ailesine değer vermeyen, mesleğinde ve cemiyette yalnızlığa, başarısızlığa mahkum kalır. Başarısız personelinde polis teşkilatında yeri yoktur. O halde yarın akşam eve gelirken her biriniz eşinize lütfen bir gül götürün veya bir buket  çiçek götürün. Sevilen sevildiğini bilmek ister.

*Fiziki güzellik, mutluluğun olmazsa olmazı değildir. Mutluluktan olmazsa olmazı eşlerin bir birini anlamaları, sevgi yoluyla bir birine saygının oluşmasıdır. Size Alman düşünürü Mendelson’un mutlu evlilik hikayesini anlatmak isterim.

Düşünür, Filazof Mendelson, kısa boylu, kambur, acayip görünümü olan, oldukça çirkin bir adamdı. Bir gün Hamburg’da iş adamı arkadaşına ziyarete gider, arkadaşının da oldukça güzel, adeta melek gibi bir kızı vardır. Mendelson kızı görünce yıldırım aşkıyla aşık olur. Ama arkadaşının kızı Fujimte, Mendelson’dan hiç hoşlanmaz, yüzüne bile bakmaz, görüntüsünden de tiksinerek babasından müsaade ister ve odasına çekilir. Mendelson, arkadaşıyla görüşmesini bitirince kızı Fujimte ile görüşmek için müsaade alır ve kızın kapısını çalarak odasına girer. Fujimte, karşısında Mendelson’u görünce hiç yüzüne bile bakmadan ne istediğini sorar. Mendelson’un sorularına yine hiç yüzüne bakmadan cevap verir. Ümitsiz tek taraflı aşık Mendelson tüm gücünü toplayarak Fujimte’ye son sorusunu sorar. “Evliliğin kutsallığına inanır mısın?” Kız yine başı öne eğik, yüzüne bile bakmadan evet der ve ayıp olmasın kabilinden de sorar. Ya siz? Mendelson’unda beklediği soru budur. Hemen cevap verir. Evet bende inanırım der ve ekler. Bilmem biliyor musun? Tanrı erkek çocuk doğunca ona evleneceği eşini tarif eder Ben doğunca da bana Mendelson senin kısa boylu, kambur, çok çirkin bir eşin olacak deyince hemen Tanrı’ya yalvardım. Onun kamburunu, kısa boyunu ve her türlü çirkinliğini bana ver, zira bu görünümde bir bayan toplum da çok trejedi olur diye yalvardım deyince, Fujimte başını yerden kaldırır, Mendelson’un elini tutar, gözlerinin içine bakar, onun sevgili eşi olur ve çok mutlu bir yaşamları olur.

Değerli Meslektaşlarım;

Makam, rütbe, zenginlik, şeref, ün ve güç yalnız basışına mutlu ve huzurlu olmayı sağlamaz. Huzur ve mutluluk ise bu değerlere sahip kişinin, gerek eşine, gerekse de muhatabına, mantıklı, seviyeli ve mütevazı yaklaşımlarıyla olur.

Yine bilinen bir örnek; Konya’da Mevlana Hazretleri Ortadoks Kilisesi Papazı ile karşılaşır. Papaz eğilerek Mevlana’yı selamlar. Mevlana, Papazdan daha da fazla eğilince, Papaz daha da eğilir. Mevlana eğilir, Papaz eğilir, sonunda Mevlana yere kadar eğilince yanındaki müritleri serzenişte bulunarak mevlana’yı Ya Hazret, bir Papazın ayağına kapanmamalıydın deyince, Mevlana doğrulur ve Tevazuda Papazı yendik Elhamdülillah der.

Sözü değerli konuşmacıya bırakmadan bir Atasözümüzü hatırlatmak isterim. VAKİT, NAKİTTİR. Ben de diyorum ki eşinize, çocuklarınıza ayıracağınız zaman 24 saat altındır. Lütfen haftada bir, mümkün değilse 15 gün de bir, bu da mümkün olmazsa ayda bir mutlaka Polis evimizde veya lokantada birlikte yemeğe çıkın, piknik yapın, gezin, dolaşın. Belki biraz maddi kaybınız olacak ama, bu farklılık size mutluluk getirecek, monotonluktan kurtaracak, aile içi kaynaşmayı, dayanışmayı sağlayacağı gibi, telafisi mümkün olamayacak her türlü olumsuzluğu da ortadan kaldıracağına adınız gibi inanın, bunu deneyin ve gerçekleştirin. Bunu her birinizin yapacağına inanıyor, güveniyorum ve de bekliyorum derken mikrofonu hepimizin ufkunu açacak, yaşantınızdan zevk aldıracak olan üstada bırakırken, mutlu olun, hep mutlu kalın derken, eşim ve şahsım adına saygı, sevgi ve şükranlarımızı sunuyorum.



[*] 1.Sınıf Emniyet Müdürü, Denizli İl Emniyet Müdürü