Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

TANIŞMAK

 

Mustafa YİĞİT[*]

Birkaç kişi ile Mardin Hava alanımıza girmek için gelen bir adama, orada görevli polisimiz, görevi gereği, kimliğini sormuştur.

Kişi normal ve yasal olarak kimliğini gösterip kendisini tanıtması gerekirken, sanki polisimizin böyle bir zorunluluğu varmış gibi “sen benim kim olduğumu bilmiyor musun ?” gibi bir soru ile karşılaşmıştır.

Polisin “bilmiyorum” diye cevap vermesi üzerine, bu kişi tarafından dövüldüğünü (mesleğin kutsiyetiyle bağdaştıramadığım için bende o deyimin yerine “hırpalandığını”) kısa bir süre önce çıkan bazı gazetelerde okudum.

Yargısal bir deyim olan ancak “farik-i mümeyyiz” olmayan bir kişinin gerçekleştirebileceği böyle bir eylemin kahramanı kişinin ise Mardin Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Selahattin  Dağ olduğu gazetelerde yazılmaktaydı.

Günlerce bu vahim olayın ilgililerce tekzip edilmesini bekledim.

Olay hakikaten vahimdi. Çünkü; zor kullanma tekelini devletin, bu yetkisini yasal olarak kullandıracağı silahlı bir icra ve inzibat kuvveti olan Polis örgütünün görevli bir mensubu görevi başında ve yaptı görevden dolayı dövülmüştü.

Buna cesaret eden kişi ise; yasama dokunulması xxxxxx ile korumanın ve siyasi iktidarı elinde bulunduran bir siyasi partinin milletvekiliydi.

Hiç kimsenin bu milletvekilini kişisel olarak tanımak zorunluluğu yoktur. Fakat hırpaladığı ileri sürülen üniforma taşıyan o polisi sözü geçen milletvekili dahil herkes tanımak zorundadır. Onu tanımak istemeyenlere ise, Hukuk ve yasalar zorla tanıtır. Fakat o tanıştırmanın bedeli ağır olur.

Kuşkusuz polis örgütümüz kendi disiplini içerisinde olayı değerlendirmektedir.

Ümit ederim ki polis mesleğinden yetişmiş ve milletimizin oyları ile seçilerek Türkiye Büyük Millet Meclisinde bulunan Polis xxxxxx milletvekillerimiz iddia edilen bu olay karşısında ilgisiz kalmazlar.

Geçmiş zamanda bir süre polis örgütü içinde de çalıştırılmış olan bu gün ise yasamıza göre ülkemizin temel emniyet ve asayiş işlerinden sorumlu İçişleri Bakanı ve aynı zamanda siyasi iktidarda bulunan Adalet ve Kalkınma Partisinde de etkin bir makamda olan kişinin kendi partisinin bir milletvekilinin bu eylemi karşısında sessiz kalması düşünülemez.

Atatürk, ilkelerine bağlı olarak, halkın hizmetinde ve yasalarla sınırlı olarak hükümetlerin emrinde devlet gücü olarak vazife gören polis örgütümüzün bir görevlisine yaptığı görev sebebi ile gerçekleştirilen bu eylemin doğruluğu halinde kamu davasının açılması yetkili ve görevli cumhuriyet savcılığınca yerine getirilecektir. Bu hususta kuşku yoktur ve kamuoyu bunu beklemektedir.

Ben emekli bir emniyet mensubu olarak milletvekili bu eylemi yaptı ise kendisine karşı düşüncelerimde her türlü hakaretle doluyum. Fakat bu düşüncelerimi açıklayabilmek için suç olmayan sözcük bulmakta olanaksızlık içindeyim. Sadece olayı protesto edip kınıyorum.

Saygılarımla;



[*] Emekli Emniyet Genel Müdür Yardımcısı