MESLEĞİMİZ DALGIN OLMAYA GELMİYOR
Oktay KILIÇ[*] |
1994 Yılında, Ankara TEM Şubede Ekip Amirliği yaptığım sırada, ekibimle beraber DGM Savcılarından birinin aracının yakın takip ve korumalığını yapıyorduk. Yine bir gün DGM Savcısının Adliyeye intikali sağlanmış, günlük işlerimizi devam ettirmek üzere Adliyeden ayrılacağım sırada, bir el silah sesi duydum. İlk şaşkınlık anının hemen ardından sağa sola baktık, herhangi bir olağan üstü bir olay göremedim, döndüm birde arkaya baktım. Arabada, arkada oturan ekip arkadaşımızın sağ omzunda bir kurşun deliği, kendi yüzünde de büyük bir şaşkınlık gördüm. Ne oldu diye sordum. Galiba vuruldum dedi. Hemen kendimi toparlayıp, ekip şoför arkadaşıma hemen en yakın hastane olan Numune Hastanesine gidelim talimatını verdim.
Hastaneye gittik, hemen acil servise aldılar. Bu arada Şube Müdürümüz, İl Emniyet Müdür Yardımcılarımızda hastaneye geldiler. Olayın nasıl olduğunu araştırırlarken, bize aranızda ne oldu, kavgamı ettiniz; gibi sorularla memur arkadaşımızı bizim vurabileceğimizi imalarla sorgulamaya başladılar.
Bu arada Tem Ekipler Amiri Necati Başkomiserimiz (Allah Rahmet etsin) hemen ekip otosu içinde bir araştırma yaptı. Mermi çekirdeğinin otonun arka sağ üst köşede olduğunu tespit etti. Hemen Müdürlerimize merminin otonun arka sağ üst köşede olduğunu silahın MP5 olduğunu bu nedenle silahın oto içinde karşıdan değil, uzun namlulu bir silahın ancak dik tutularak mermi çekirdeğinin otonun üst kısmına isabet edebileceğini söyledi, bizde zan altından kurtulmuş olduk. Sonradan öğrendiğimize göre DGM Savcısını bıraktıktan sonra arkada oturan memur arkadaşımız elindeki MPS’deki mermi yatağında sürülü bulunan mermiyi çıkartmak istemiş, (DGM Savcısını yakın takip esnasında devamlı silahlarımızın fişek yatağına mermi sürülü bulunurdu) fakat önemli bir hata yaparak dalgınlıkla (önce şarjörü çıkartması gerekirden) önce doldur boşalt yapmış sonra şarjörü çıkartmış, burada bir hata daha yaparak tetik düşürmesi esnasında namlunun ölü noktayı yani canlı hedef olmayan, kazara silahı patlasa bile merminin sağa sola sıçrayıp herhangi bir canlıya zarar veremeyeceği noktaya çevirmesi gerekirken, silahın dipçiğini otunun tabanına, namlunun da ucunu omzuna dayayarak tetik düşürmüş. Namlunun ağzında mermi olduğu içinde silah patlamış. Arkadaşımız sonra iyileşti, kısa zamanda ayağa kalktı, şans eseri hayati organlan zarar germemişti ve yukarıdaki tahminlerin doğru olduğu doğrulandı.
Arkadaşımız eski Özel Harekat memurlarından olmasına rağmen, yani silahı ve silah kullanmayı çok iyi bilmesine rağmen, dalgınlık eseri kendini yaralamıştır. Namluyu kendisine doğru değil de ön tarafa doğru yöneltse idi, şoför arkadaşı veya beni vurabilirdi.
Bu olayı, 2001 yılında Bingöl Emniyet Müdürlüğü Hizmet İçi Eğitim kursunda, memur arkadaşlarımıza ders esnasında, silah konusunda daha dikkatli olmaları için örnek olarak anlatmıştım. Yaklaşık bir ay sonra, Ramazan ayının ilk günlerinden birinde iftar’a doğru bir anons geldi Özel Harekattan bir memur arkadaşımız vurulmuştu, kafasının hemen arkasından. Sonradan öğrendik ki Özel Harekata yeni girmiş, iftara doğru hanımı içeride yemek hazırlıyormuş, kendiside Kırıkkale marka silahının bakımını yapıyormuş.
Olayı inceleyen arkadaşlarımız vurulan arkadaşımızın başına merminin arkadan isabet etmesine önce bir anlam verememişler. Aile yapısında bir problem yoktu, oda da tek başınaydı intihar etme olasılığı da yok gibiydi, inceleme esnasında, bir arkadaşımız odanın köşe pervasında bir iz buldu, odanın tavanında ve duvarında kurşun sekme izlerine rastladılar. Sonunda şu kanaate vardılar. Vurulan arkadaşımız silahım temizlemiş doldur boşalt yapmış, dalgınlıkla bir mermiyi namlu ağzında unutmuş, namluyu ölü noktayakendisine göre odanın köşesine yöneltmiş, tetik düşürmüş. Namludaki mermi patlamış, odanın köşe pervazından sekmiş, kendisine göre arkadaki tavanın köşesine oradan duvara, oradan da arkadaşımızın kafasının arkasına, Allah rahmet etsin arkadaşımızı kurtaramadık, arkasında genç bir dul eş ve yeni doğmuş (11 aylık) bir çocuk bıraktı.
Silah derslerimizde hep anlatırdık, silah bilginize çok güvenmeyin, şeytan doldurur. Çok dikkatli olun ne kadar emin olursanız olun tekrar bir daha gözden geçirin. Önce şarjörü çıkartın. İki defa doldur boşalt yapın, birincisinde dolsa bile ikinci sürgü çekişinizde birincide ağza alınan mermi çıkar, birde son defa mermi yatağına bakarak kontrol edin derdik. Atalarımız güzel söylemiş “Çok Bilen Çok Yanılır” keşke biraz daha fazla dikkatli olabilsek.