Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

ZOR KULLANMA YETKİSİ

 

 

                  Hasan Hüseyin Çalı

                          Komiser

              Aksaray Polis M.Y.Okulu

                   Öğretim Görevlisi

 

A – YASAL ÇERÇEVE

 

1- CMUK = 45,46,127,132,133,194, 229,356,401,md’ ler

2- PVSK   = 16,17 ve ek 6. maddeler

3- Asayişe Müessir Bazı Fiillerin Ön. Hak. Kanun = 1,  2. md ’ler

4- Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu = 24.md

5- Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun=11.md

6- Suçüstü Kanunu=7.md

7- Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu=253.md

8- Sıkı Yönetim Kanunu = 4. md

9- DGM Kuruluş ve Yargılama Usulleri Kanunu = 14. md

10-    Türk Silahlı Kuvvetleri İç  Hizmet Kanunu = 87 . md

11-    İcra ve İflas Kanunu = 81. md

12-    Gümrük Kanunu =7. md

13-    Birleşmiş Milletler Tarafından Çıkarılmış Olan Uygulama Kodunun=3.md

14-    Polis Vazife Selahiyet Tüzüğü = 17. md

15-    Polis Çevik Kuvvet Yönetmeliği =4.md

 

B- YÖNETSEL ÇERÇEVE

Hakimin emri; Zorunlu hallerde, hakimin hazırlamış olduğu yakalama ve tutuklama müzekkereleri sırasında.

Savcısının emri; Savcılığın düzenlemiş olduğu yakalama ve tutuklama müzekkereleri sırasından.

İhzar Müzekkeresinde ise, öncelikle hakimin hazırladığı müzekkere, suçüstü halinde C. Savcısının hazırladığı ihzar müzekkeresine dayanarak zor kullanma emri doğmuş olur ,

Mülki Amirin emirlerini de ifa ederken,

İdari Amirin emirleri de durumun gerektirdiği ölçülerde zor kullanıla bilir.

 

C- UYGULAMA

      “Zor kullanma” görev amacıyla ve dengeli olacak şekilde eşya veya kişiler üzerinde fiziki (maddi) veya manevi etki uygulamak suretiyle yasal bir gerçeği, yasal koşullar çerçevesinde yerine getirmektir. Polis tüm diğer yetkileri kullandığı halde görevini yerine getiremediği taktirde,zor kullanma yoluna gidebilir. Fakat yinede zor kullanma yetkisinin sınırları belirtilmiştir.

Polise zor kullanma yetkisi veren PVSK’ nın maddeleri sadeleştirilmiş olarak şu şekildedir. Birinci maddede polisin, kamu güvenliği kişi serbestiyetini ve kamu dokunulmazlığını koruyacağından bahsedilmektedir. Halkın ırz,can ve malın muhafaza ve kamunun istirahatını temin etme ve yardım isteyenlere yardıma muhtaç olan çocuk,düşkünlere yardım etmesi polisin diğer görevi olarak sayılmıştır.           

 Ek madde 6’da ise; polisin zor kullanma yetkisinden bahsedilmektedir. Buna göre “yakalanması gerekli kişi veya dağıtılması gerekli topluluğun direnmesi,saldırıya yeltenmesi veya saldırıda bulunması hallerinde, bu fiilleri etkisiz hale getirmek için” zor kullanılabilir. Zor kullanma, direnme ve saldırının mahiyetine ve derecesine göre etkisiz hale getirilecek şekilde kademeli olarak ortadan oranda bedeni kuvvet,maddi güç ve kanuni şartlar gerçekleştiğinde silah kullanma yetkilerini ifade eder. Toplu kuvvet olarak müdahale edilen  durumlarda zor kullanmanın derecesi ile kullanılacak araç ve gereçler  müdahale eden kuvvetin amiri tarafından tayin ve tespit edilir. 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa göre de; dağılma ihtarı yapılan topluluklar,dağılmamaları halinde zor kullanılarak dağıtılır.(2911/24md)

Polisin, kuvvete başvurması, orantılık ilkesine, yani olayda kamu gücünün hakim olması için gerekli olan asgari ölçüde kuvvete baş vurma ilkesine göre yapılır. Kuvvet kullanma zorunlu hale gelirse, kuvvetin karşılanan problem ile orantılı olması gerekir. Birleşmiş Milletler tarafından çıkarılmış olan Uygulama Kodunun 3.maddesi, “kanunların uygulanmasından sorumlu olanlar, yalnızca çok zorunlu hallerde ve görevlerinin yerine getirilmesi için gereken ölçüde, kuvvete başvurabilirler” hükmü getirilmiştir. Yakalanan kişinin göz altına alınacak olması ve zor kullanılarak yakalanması hallerinde doktor kontrolünden geçirilerek yakalama anındaki sağlık durumu belirlenir. (Yakalama,Göz Altına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği 10. md ) Kuvvete başvurma istisnadır ve sadece bir suçu önlemek veya mevzuata uygun olarak bir suçluyu veya sanığı yakalamak için kullanılması gerekir. Ateşli silahların kullanılması “en son çare “dir. Özellikle çocukların söz konusu olduğu hallerde, silah kullanmamak için ne mümkünse yapılmalıdır. Ateşli silah, sadece suçlunun direnmesi veya diğer vasıtaların başkalarının hayatını tehlikeye atacağı hallerde kullanılmalıdır.

Polis zor kullanma yetkisini kanundaki sınırlamalara uygun kullanıldığında,eylem herhangi bir suç oluşturmaz.(TCK. 49.md ) Ancak, müdahale ile işlenen  fiil arasında oranlılık olmadığı taktirde, TCK’ nın 50.maddesi (hukuka uygunluk sebeplerinde sınırın aşılması) devreye girer. Diğer bir deyişle, müdahale kanun koyucu tarafından suç sayılmakta, ama ceza indirimine de gidilmektedir. Bu demektir ki, zor kullanılması halinde, fiil ya hukuka uygundur, ya da ortada bir suç bulunmamaktadır.

Polisin zor kullanması denilince; vücut kuvveti, yardımcı aletler ve silah kullanılması anlaşılır.

Polisin Zor Kullanabileceği Haller

PVSK’ nun ek 6. maddesine göre, polisin zor kullanmaya başvurmak durumunda kaldığı haller;

a-Polisin verdiği kanuni emir ve direktiflere uyulmaması,

b-Polisin belirlediği yasal kural ve tedbirlere uyulmaması,

c-Polisin görev yapmasının engellenmesi,

d-Polise mukavemet edilmesi hallerinde.

 

Zor Kullanmada Genel Kurallar

1-   1-    Polis istediği zaman ve şekilde zor kullanamaz, keyfi olarak zor kullanma yoluna gidemez, gerekli şartların oluşması gerekir.

2-   2-    Zor kullanmayı gerektiren hallerin ortaya çıkmasında polisin kendisinin, bir sebep konumunda olmamalıdır.

3-   3-    Zor kullanma, kanunlara uygun olarak, bir görevin yerine getirilmesi amacıyla olmalıdır. Görev dışı, şahsi bir amaç için ve kanunsuz olmamalıdır.

4-   4-    Zor kullanmak için ‘mecbur’ kalınmış olmalıdır. ‘Mecburiyet’, olaya müdahale etmek, olaya karışanların kaçmasını önlemek ve yakalamak, suç delillerini elde etmek vs.için, diğer bütün bilgilerin kullanıldığını, bütün yolların denendiğini ve zor kullanmaktan başka bir çarenin olmadığını ifade eder.

5-   5-    Zor kullanmanın niteliği ve derecesi durumun şiddeti ile orantılı olmalı ve karşılaşılan direnme yada saldırıya göre değişmelidir. Burada anlatılmak istenilen meydana gelen olayın ve olay çıkaranların başvurduğu şiddetin boyutları dikkate alınarak bir zor kullanma yolunu seçmektir.

6-   6-    Kullanılacak kuvvetin türü kademeli olarak artırılmalıdır.Kuvvet sıra ile bedeni güç,maddi güç,araç,gereç ve silah kullanma şeklinde olabilir.Duruma göre uygun şiddete bir kuvvet türü tespit edilmelidir.

 

Zabıtanın Doğrudan Doğruya Kuvvet Kullanması Ve Zor Kullanma Tedbirleri

Doğrudan doğruya zor kullanma, kişiler ve eşyalar üzerinde maddi gücün uygulanmasıdır. Vücut kuvvetine yardımcı araçlardan da yararlanıla bilir. Kelepçe, basınçlı su, teknik engeller (barikatlar ), polis köpekleri, polis atları, polisin motorlu araçları, göz yaşartıcı ve uyuşturucu maddelerle, yardımcı olarak kullandığı aletler olarak sayabiliriz. Bunların haricinde ancak , belli şartlar oluştuğunda silahı kullanması da bu aletlerden sayılır.

Uyarma (İkaz)

Polis acil olmayan durumlarda olayın durumuna göre mutlaka ve öncelikle ilgililere yükümlülüklerini yerine getirmeleri için İKAZ da bulunmalıdır. İkaza uyulmaması halinde diğer zor yöntemlerine başvurulmalıdır. Ancak o andaki durum şartlar müsait değilse, ikazdan vazgeçilebilir.

Kelepçe Takma

Kelepçe zabıta için güvenlik ve emniyet aracıdır. Polis kendisine veya çevresine zarar veren, saldırgan, kaçması muhtemel kanunen kaçak sayılan hallerde yakalandıkları sırada firar edenlerin, yakalandıktan sonra nakilleri sırasında kelepçe takılması tedbirine başvurulur. Ayrıca memur sayısının az, sevk edilecek suçlu sayısının fazla olması durumlarında bu tedbire başvurulabilir. 18 yaşından küçüklere kelepçe takılamaz.

Barikat Kurma

Polis, özellikle toplu hadiselerde ikazlara uymayan kalabalığı belirli yönlere yönlendirme, trafiği düzenleme veya trafik kontrollerinden kaçan bir aracı durdurmak için barikat kurabilir. Yine toplu olaylarda kalabalığı dağıtmada basınçlı su ,panzer, polis köpekleri ve atlarından yararlanıldığı gibi göz yaşartıcı, uyuşturucu ve patlayıcı maddeler de (ses bombası gibi) kullanabilir.

Zorla Getirme

Zorla getirme (ihzar): Zabıta tarafından sanık ve bilirkişinin bir muhakeme hukuku işleminin yapılması amacı ile işlemi yapacak makama (mahkeme, hakim, savcılık) zorla getirilmesidir .

Sanık sorgu için celpname ile çağrılır, gelmez ise, zorla getirileceği celpnameye yazılır. (CMUK Md.132)

Zorla getirten yargılama makamı ise getirilecek kişinin bulunduğu yer zabıta makamına hitaben zorla getirme müzekkeresi yazar. Bu müzekkerede, getirilecek kişinin kimliği eşkali, sanıksa kendisine yüklenilen suç, getirilen tanık veya bilirkişi ise; bu sıfatları ve zorla getirilmesinin gerekçesi yazılır. (CMUK Md.133) Zorla getirten makam C.Savcısı ise, zabıtaya göndereceği yazılı emrinde aynı hususları belirtmelidir.

Zorla getirme ya günlü yada günsüz olur. Günsüz zorla getirmede, zabıta kişiyi hemen alır ve derhal, mümkün olmadığı takdirde yol süresi hariç 48 saat içinde (CMUK Md.133) isteyen makama götürür. Zorla getirmenin günlü olması, kişinin belli zaman ve günde hazır bulundurulması durumudur. Bu taktirde, zabıta gerekirse zor kullanmaya, çağırılan gün ve saatine göre haklı görülecek bir zamanda başlayabilir .

Usulüne göre çağırılıp da mazeretini bildirmeksizin gelmeyen tanıklar zorla getirilir ve gelmemelerinin sebep olduğu masraflar ile birlikte hafif para cezasına da çarptırılabilirler. (CMUK Md.46)            

 

D-Zor Kullanma Yetkisinin Aşılmasındaki Sorumluluk

Polis yakalaması gerekli kişi veya dağıtılması gereken topluluğun direnmesi veya saldırıda bulunulması hallerinde, bu filleri etkisiz hale getirmek için zor kullanabilir. Zor kullanma, direnme ve saldırının mahiyetine ve derecesine göre etkisiz hale getirecek şekilde kademeli olarak artan nispette bedeni kuvvet, maddi güç ve kanuni şartları gerçekleştiğinde her çeşit silah kullanma yetkilerini ifade eder. Toplu kuvvet olarak müdahale edilen durumlarda, zor kullanmanın derecesi ile kullanılacak araç ve gereçler müdahale eden kuvvetin amiri tarafından tayın ve tespit edilir. Amirce verilen emir kanuna aykırı ise, yerine getirdiğinde bir suç oluşturuyorsa memur sorumluluktan kurtulamaz. Verilen emir yerine getirilirken zor kullanmanın sınırı aşılıyorsa, o zaman TCK md.245’e giren bir suç işlemiş olmaktadır.

Doğrudan doğruya kuvvet kullanırken, maksat gerçekleşince artık kuvvete başvurma da sona erdirilmelidir. Buna devam edilirse, TCK’nın 245. hükmü ihlal edilmiş olur.

Kolluk görevini yaparken orantısız zor kullanma durumundan kaynaklanan sorumluluğundan dolayı silah kullanırsa ve bir soruşturmaya muhatap kalırsa bazı şarlarla Devletin, savunma masraflarını karşılama yükümlülüğü getirilmiştir. “Sanık polis, hakkında dava açıldığı taktirde duruşmadan vareste tutulabilir. Olayın mahiyetine ve kusurun derecesine göre, İçişleri Bakanlığınca durumu uygun görülen polis, vekalet verdiği avukatın ücretini, Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesine konulacak ödenekten karşılanır. (PVSK ek md 9/2) Ayrıca, KMTHK ek md 6’da silah kullananlar hakkında avukat tutulması, sanığın avukatının ücretinin kurumlarınca karşılanması, soruşturma boyunca memurun görevine devam etmesi kuralları getirilmiştir.

 

Savunma Ücretinin Devletçe Ödenebilme Şartları

 a= PVSK ek md 9/1-A ve B betlerinden veya KMTHK md 1 ve2 de yer alan görevlerden dolayı silah kullanmaktan sanık olmak.

 b= Sanık polis, hakkında kamu davasının açılmış olması.

 c= Polisin bir avukata vekalet vermiş olması.

 d= Bakanlıkça polisin durumunun savunma yardımına uygun bulunmuş olması.

 e= İşlenilen suçun yüz kızartıcı türden bir suç olmaması veya şikayete bağlı suç olmaması şarttır.

ÖR= Zimmet, ihtilas,

kaçakçılık…gibi yüz kızartıcı bir suç sebebiyle silah kullanmamış olması şarttır. 

 

Kelepçe Takma

Yakalanan kişilere; hangi hallerde kelepçe takılacağı ve 18 yaşından küçüklere kelepçe takılamayacağı hususlarını içeren, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün B.05.1.EGM.0.11.01.04. 62183-155 sayılı genelgesi ilgisi nedeniyle ekte gönderilmiştir.

Kolluk kuvveti gerek yakalama görevini yerine getirirken gerekse yakalanan şahsın sevkinde kişi ve çevre güvenliği ve suçun önlenmesi için tedbirli ve ihtiyatlı davranmak ve ihtiyaç halinde kelepçe kullanmak zorundadır. Ancak, bu görevin yerine getirilmesinde de bir takım esas ve usullere uyulması gerekmektedir.

Kolluğun yakalama, gözaltına ve ifade alma işlevinde etkinliğini arttırmak amacıyla yürürlüğe konan Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliğinin 5 inci maddesinde kolluğun yakalama yetkisi, 7 nci maddesinde de kelepçe takma yetkisi düzenlenmiştir.

7 nci maddede “Yakalanan kişinin direnmesi, saldırıya yeltenmesi veya saldırıda bulunması hallerinde kendisine kelepçe takılır. Yakalanan kişinin kaçma ihtimali varsa kelepçe takılması kolluk kuvvetinin takdirine bağlıdır.” ifadesi ile kelepçe kullanma yetkisi düzenlenmiştir.

18 inci maddenin (c) bendinin 10 uncu fıkrasında ise “Küçüklerle ilgili işlemler mümkün olduğu ölçüde sivil kıyafetli görevliler tarafından yerine getirilir. Küçüklere kelepçe takılamaz.” ifadesi ile küçüklerle ilgili işlemlerin sivil kıyafetli görevliler tarafından yerine getirileceği ve küçüklere kelepçe takılamayacağı hükme bağlanmıştır.

Yakalanan şahsın direnmesi, saldırgan tutum sergilemesi, kaçmaya yeltenmesi, göreve mukavemette bulunması, suç delillerini bozma veya yok etme ihtimalinin bulunması hallerinde ve suçun devamının önlenmesi amacıyla; Yönetmeliğin 7 nci maddesi gereği kelepçe kullanılmasını,

Küçükler özel bakıma muhtaç olduklarından ve ruh yapıları yetişkinlerden farklı olduğundan ve mevzuat gereği 18 yaşını doldurmamış kişi çocuk sayıldığından 0-18 yaşındakiler için kelepçe kullanılmamasını,

            Hükme bağlamıştır.