Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

SİLAH KULLANMA YETKİSİ

 

 

 

Hasan Hüseyin Çalı

Komiser

Aksaray Polis M.Y.Okulu

Öğretim Görevlisi

 

 

            3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu Madde 3’te Zabıta Teşkilatını, özel ve genel olmak üzere ikiye ayırır. Silahlı bir kuvvet olan Polis ve Jandarma Genel Zabıtadır, demekle, polisin silah taşımaya yetkili olduğunu belirtmiştir. Yine 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Kanunun 7/B bendi C fıkrası: “Ateşli Silahları ancak; Emniyet Hizmeti sınıfına dahil kadrolarda çalışan personelden olanlar taşıyabilirler veya mesken ya da işyerlerinde bulundurabilirler.” İfadesi ile polisin silah taşıma ve bulundurma yetkisi verilmiştir.

            Kamu düzen ve güvenliğinin sağlanmasından sorumlu olan polis; devletin silahlı icra ve inzibat kuvveti olması nedeniyle Silah Kullanmak gibi önemli bir yetkiye sahip bulunmaktadır.

            Polisin, genel zabıta olarak silah kullanma yetkisinin bulunması, görevinin niteliği icabı olarak, zor kullanma yetkisinin en ağır derecesi ve tabii bir sonucudur. Aksi takdirde, belli nitelikte görevleri yapma gücü olamaz. Polis, silah kullanma yetkisini her zaman, rast gele ve istediği zaman kullanamayacaktır. Yasalar hangi hallerde silah kullanılacağının sayarak yetkisinin sınırlarını belirtmiştir. Silah en son çare olarak ve düzeni bozan kişiyi kaçamaz veya saldıramaz hale getirmek amacıyla kullanılmalıdır. Polis kendine verilen görevleri yerine getirirken diğer zorlama tedbirleri yetersiz kalmış ve silah kullanılma zorunluluğu ortaya çıkmış ise, o takdirde en son çare olarak silaha başvuracaktır.

 

Silah Kullanmanın Genel Şartları Ve Dikkat Edilecek Hususlar

 

            1. Taarruz (Saldırı) ve tecavüzü başka bir şekilde defetmeye imkan olmamış ise;

            2. Silah kullanılması gereken failin, başka bir şekilde ele geçirilmesine imkan bulunmamış ise,

            3. Taarruzla (saldırıyla) karşı gelinmiş ise,

            4. Silahlı olarak karşı gelinmiş ise,

Polisin silah kullanması mümkündür.

A) Yasal Çerçeve:

            Silah kullanma yetkisi mevzuatımızda aşağıdaki kanun maddeleri ve yönetmeliklerde düzenlenmiştir:

  • 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu (madde 16)
  • Polis Vazife ve Selahiyetleri Tüzüğü (madde 17)
  • Polis Çevik Kuvvet  Yönetmeliği (madde25/c)
  • 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun (madde 11)
  • Gümrük Kanunu (madde 7)
  • 1481 sayılı Asayişe Müessir Bazı Fiillerin Önlenmesi Hakkındaki Kanun (madde 1)
  • 1402  sayılı Sıkıyönetim Kanunu (madde 4)
  • 2935  sayılı Olağanüstü Hal Kanunu (madde 23)

 

Polis Vazife ve Selahiyet Tüzüğü’nün 17 maddesine göre, polis için silah kullanma yetkisinin kabul edildiği hallerde dikkat edilecek hususlar;

1. Silah kullanmaktan başka çare bulunmamalıdır. Yani polis önce her imkanı kullanacak ve sonunda havaya ateş ederek şahsın mukavemetini veya maneviyatını kırarak sonuca ulaşmaya çalışacaktır. Ancak bazı durumlarda buna imkan olmayabilir. Örneğin; karşısına elinde silahla çıkan ve ateş eden veya namluyu polise çevirerek ateşe hazır olan şahsa karşı, polisin beklemesi beklenemez. Ortada polisin kendisine siper edeceği yerde yoksa olayda nefsi müdafaa ve taarruz hali mevcuttur.

2. Polis silah kullanırken “MÜMKÜN OLDUĞU KADAR” suçlunun öldürülmesinden ziyade, yaralı olarak yakalanmasına dikkat edecektir.

3. Kalabalık yerlerde silah kullanmaktan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.

4. Polisin, gençler ve çocuklar ile ilgili özellikle 14 yaşından küçükler üzerinde silah kullanılmaması prensip olarak kabul edilmelidir.

5. Polise karşı silah kullanılması ve yeltenilmesi halinde doğrudan ve duraksamadan silah kullanılmalıdır.

6. Toplu kuvvet olarak karşı konulan olaylarda polis kanunlardaki silah kullanma yetkileri saklı kalmak üzere, toplu kuvvetin başındaki amirin emri olmadıkça kendiliğinden silah kullanılmamaya özen gösterilmelidir.

 

2559 Sayılı POLİS VAZİFE VE SELAHİYETLERİ KANUNU

 Madde 16- Polis, aşağıda yazılı hallerde silah kullanmağa yetkililidir:

A) Nefsini müdafaa etmek;

B) Başkasının ırz ve canına vuku bulan ve başka suretle men`i (giderilmesi) mümkün olmayan bir taarruzu (saldırıyı) savmak için;

C) Ağır cezayı gerektiren bir suçtan sanık olarak yakalanıp nezaret altında bulunan veya her hangi bir suçtan mahkum ve tutuklu olup da tutulması veya nakil ve sevki polise emir ve tevdi olunan şahısların kaçmaları veya bu maksatla polise taarruzları halinde yapılacak ihtarlara itaat edilmemiş ve kaçmağa ve taarruza mani olmak için başka çare bulunmamışsa;

D) Muhafazasına memur olduğu mevki veya elindeki silaha yahut kendisine verilmiş veya teslim edilmiş olan karakolhane ile şahıslara karşı vuku bulacak taarruzu başka suretle defa imkan olmamışsa;

E) Ağır cezayı gerektiren ve meşhut cürüm halinde bulunan suçlarda suçlunun saklı olduğu yerin arandığı sırada o yerden şüpheli bir şahıs çıkarak kaçtığı ve dur emrine kulak asmadığı görülerek başka suretle ele geçirilmesine imkan bulunmamışsa;

F) Ağır hapsi gerektiren bir suçtan dolayı sanık veya mahkum olup da zabıtaca aranmakta olan bir şahsın yakalanmasına teşebbüs edildiği sırada kaçar ve dur emrine de kulak asmayarak başka türlü ele geçirilmesi kabil olmazsa;

G) Vazife esnasında polise tecavüze veya karşı koymağa elverişli aletlerin ve silahların teslimi emredildiği halde emrin derhal yerine getirilmeyerek karşı gelinmesi veya teslim edilmiş silah ve aletlerin zorla tekrar alınmasına kalkışılmışsa;

H) Polisin vazifesini yapmasına yalnız veya toplu olarak fiili mukavemette bulunulmuş veya taarruzla mümanaat edilmişse;

I) Devlet nüfuz ve icraatına silahlı olarak karşı gelinmişse;

 

B:YÖNETSEL ÇERÇEVE :  Silah Kullanma Yetkisi Kanundan Kaynaklanır.

 

C:UYGULAMA

 

Güce Başvurulması (Kuvvet Kullanılması)

            Her bireyin, yaşam  ve kişi güvenliği hakkı ile işkenceye ve başka zalimce, insanlık dışı yasa, aşağılayıcı ceza yada davranışlara bağlı tutulmama hakkı vardır.

            Güce (zora) her başvurmadan önce, şiddet içermeyen araçların (yolların) denenmesi gerekir.

            Gücün (kuvvetin), yanlıca titizlikle zorunlu olduğu durumlarda kullanılması gerekir.

            Gücün, yalnızca yasaların uygulanması amacı için kullanılması gerekir.

            Hiçbir aykırılık (istisna) ya da özür, gücün yasal olmayan kullanımını haklı göstermez.

            Güce başvurunun, her zaman amaçlanan meşru hedefler ile orantılı olması gerekir.

            Gücün, ölçülükle (ağır başlılıkla) kullanılması gerekir.

            Zarar ve ziyanların (hasarların) en aza indirilmesi gerekir.

            Yasaların uygulanmasında sorumlu olanların, farklılaşmış (ayırt edilmiş) güç kullanımına olanak veren bir araçlar yelpazesini elinde bulundurması gerekir.

            Kamu gücünün tüm görevlilerinin, farklılaşmış bir güç kullanımına olanak veren çeşitli ve değişik araçların kullanımı konusunda eğitilmesi gerekir.

            Kamu gücünün tüm görevlilerinin, şiddet içermeyen araçların kullanımı konusunda eğitilmesi gerekir.

 

Güç ve Ateşli Silahlar Kullanılması Durumunda Sorumluluklar

            Tüm güce başvurma ya da ateşli silahlar kullanılması durumlarının, gecikmeksizin hiyerarşik üstlerce (amirlerce) rapor ve soruşturma yöntemlerine konu olması gerekir.

            Hiyerarşik üstlerin; emirleri altındaki polis görevlilerinin yasa dışı eylemlerini bilmeleri yada biliyor sayılmaları nedeniyle, uygun somut önlemler almazlarsa, sorumlu tutulmaları gerekir.

            Üstlerinden kaynaklanan yasa dışı (kanunsuz) emirleri uygulamayı reddeden kamu gücü görevlilerinin yaptırımlara konu olmaması (cezalandırılmaması) gerekir.

            Bu ilkelere karşı gelen kamu gücü görevlileri, üstlerinin emirlerine uydukları gerekçesiyle bağışlanamazlar.

 

Ateşli silahlar kullanılmasını haklı gösterebilen ortam ve koşullar

 

Ateşli silahların, yalnızca en uç (en son) zorunluluk durumunda kullanılması gerekir.

            Ateşli silahların, yalnızca meşru savunma yada çok yakın ölüm yada ağır yaralama tehdidine karşı üçüncü kişileri savunmak için kullanılması gerekir.

Ya da; Böyle bir tehlike taşıyan başka zorlayıcı eylemlere direnen bir kişinin yakalanması için ya da onun kaçmasını önlemek için.Ve tüm durumlarda, yalnızca eğer daha az kökten ( daha hafif) önlemler yetersiz kalırsa.

            İsteyerek öldürücü güç ve ateşli silahlar kullanılmasına, yalnızca bunun insanların yaşamlarını korumak için kesinlikle kaçınılmaz olması durumunda izin verilir.

 

            Ateşli silahlar kullanılmasına ilişkin yöntemler (usuller)

 

            Kamu gücü görevlisinin, kendisini bir polis görevlisi olarak açıkça tanıtması gerekir. Ve ateşli silahını kullanma niyetini taşıdığını konusunda açıkça uyarıda bulunması gerekir.

Uyarı etkisini (sonucunu) gösterilmesi için yeterli bir süre bırakmak zorundadır. Ancak; bu davranış (hareket) biçimi, eğer görevli memur yada üçüncü kişiler için ölüm yada ağır yaralama tehlikesi taşıyorsa, uygulanmaz(uyarıda bulunulmaz) Ya da;

Ortam ve koşullar göz önüne alındığında, beklemek açıkça yararsızsa yada uygun değilse.

 

Ateşli silahların kullanılmasından sonra;

 

Tüm yaralı kişilerin tıbbi bakım görmesi gerekir.

Vurulan (yaralanan) kişilerin ana-babalarına ya da dostlarına(yakınlarına) haber verilmesi gerekir.

İstekte bulunulduğu yada gerekli olduğu zaman, bir soruşturma yöntemine izin verilmesi gerekir.

Olayın, tam ve ayrıntılı bir rapora konu olması gerekir. (tutanak)

 

Silah Kullanma Yetkisi ile ilgili olarak

Polisi görevini yerine getirirken, silah kullanma aşamasına gelinceye kadar, kanunların verdiği ölçüde tüm yetkilerini kullanmalıdır.

Polis;

* Kanunun hükmünü yerine getirirken (örneğin; 1402 sayılı kanunun 4. maddesinde belirtilen hükümleri yerine getirirken)

* Yetkili Makam-Merciin yasalara uygun olarak verdiği emri yerine getirirken

* Meşru müdafaa halinde zor ve silah kullanabilmektedir. (bkz. TCK md. 49).