Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

ÇELİK YELEKLER

 

 

M.Tayfun ACARLI

Hukuk Müşaviri

 

            Türkler tarafından TUĞLA, TOLGA, DAVULGA gibi isimlerle savaşlarda saldırılardan korunmak için miğferler yapılmaktaydı. Bu miğferler PEÇENEKLİ ve SİPERLİKLİ olmak üzere iki şekilde imal edilmekteydi. 16.yy.ın sonlarına doğru miğferlerin tepeleri basık olarak yapılmağa başlanmış daha sonra da miğfere güneş siperliği eklenmiştir.

         Avrupa’lılar da 10.y.y.dan itibaren miğfer kullanmışlarsa da onların miğferleri saf çelikten olmaları ile dikkat çekmiştir.

         Türkler Orta Asya’dan beri vücutlarını korumak için gömlek şeklindeki köseleden veya ince metallerden yapılmış zırhları kullanmaktaydılar. İslami dönemde birbirine halkalarla bağlanmış ve hafif metallerle takviyeli zincirler kullanılmaktaydı.

         Özellikle 20.y.y.da balistik ilminin önemli gelişmeler göstermesinden sonra, korunma çareleri konusunda da araştırmalar hızlandı. Kurşun levhaların yerleştirilmesiyle kurşun geçirmez yelekler yapılmaya başlandı. Bu yelekler büyük sert parçalardan yapılmış olması ve ağır olmaları giyen kişilerin hareket kabiliyetlerini azaltmaktaydı. 1960 yıllarından sonra artış gösteren terör olayları da hareket kabiliyetini kısıtlamayan, hafif elbiselerin altına kolay gizlenebilen koruyucuların yapımına hız verdirtti.

         Günümüzde de çelik yelek adı altında bir çok koruyucular kullanılmaktadır. Hiçbir çelik yelek bütün mermilere karşı dayanıklı değildir. Çelik yelek alırken hangi tür mermilerden korunmak istiyorsak ona göre seçim yapmalıyız. Korunmak istediğimiz mermi cinsine göre de yapılacak test sonunda elyaf veya seramik levha ilavesi söz konusu olacaktır.

         1970’li yılların başında Amerika’da DU PONT firması ilk defa elyaf teknolojisini bu alanda kullandı. KELVAR diye tanımlanan bu elyaf katkılı malzemeye Hollanda’dan naylon esaslı ARAMİD elyafı TWARON rakip olarak çıkmıştır. Çinlilerde Hollanda’dan patentini alarak porselen esaslı koruyucu yelekler üretmektedir.

         İnsan vücuduna küt bir cisimle şiddetli darbe indirildiği taktirde doku yırtılması ve parçalanması şeklinde bir yaralanma söz konusu olması bile bazı durumlarda özellikle KALP, KARACİĞER ve BÖBREKLER gibi hassas organlarda bu tür bir vuruş ölümle sonuçlanabilmektedir.

         Profesyoneller arasında (BLUNT TARUMU) denilen bu olay kurşun geçirmez yeleklerde kendisini göstermektedir. Mermi çekirdeği kurşun geçirmez yeleği delip geçmekte ancak küt vuruş etkisi yaratarak bilhassa KALP bölgesinde isabet olursa ölümle neticelenen olaylar olmaktadır. Bunu engellemek için de çelik veya seramikten imal edilmiş 15×20 cm veya 25×35 cm boyutlarında değişen plakalar göğüs bölgesinde iç kısma yerleştirilmektedir.

         Amerikan hükümetinin yaptırmış olduğu bir araştırmaya göre Vietnam savaşında ölümlerin %47’sinin göğüs ve karın boşluklarından alınan yaralar sebebiyle meydana geldiği anlaşılmıştır.

         Bu sonuç ta çelik yelek olarak kullanılan koruyucuların önemini göstermektedir.

         Şimdilerde bütün dünyada yüksek performanslı suni elyafla hazırlanan çelik yelekler hüküm sürmektedir.

         Bütün malzemelerle hazırlanmış otomobiller eski zırhlı otomobillere göre çok çok daha hafif ve güvenlidirler.

         Suni elyaf konusu o kadar gelişmiş vaziyettedir ki, şarapnel parçalarını bile durdurmaktadır. Askeri amaçla kullanılmak üzere kurşun geçirmez, şarapnel parçalarına karşı dayanıklı, çelikten çok hafif miğferler de yapılmaktadır. Üretici firmaların iddiaları doğru ise koruyucu özelliklere sahip bu tür elyaf malzemeler alınırken;

-Aşırı derecede yüksek sağlamlık,

-Yüksek ısı direnci,

-Yüksek darbe direnci,

-Düşük ağırlık,

-Yüksek kimyasal direnç,

gibi şartlar aranmalıdır.

         Koruyucu malzemelerin en önemli görevleri, balistik enerjiyi mümkün olan en kısa zamanda emmeleridir.

         Balistik koruyucuları üreten firmaların hiç biri depolama, kullanma hatası, ısı, nem gibi etkenlerden dolayı meydana gelen zararları üstlenmemektedirler.

         Esasen yukarıda saydığım etkenlerden daha etkili olan faktör koruyucu malzemenin imal edildiği tarihtir.

         Yiyecek, içecek, ilaç vs. kutularında imal tarihi ve son kullanım tarihi mevcuttur. Ama hiçbir koruyucu malzemenin imal tarihi ve son kullanma tarihi üzerinde yazmaz. Bizlerde bazen görünüşüne göre yeni diye satın alırız veya bir operasyon sırasında depodan alır giyeriz.

         Son yıllarda imal edilen bazı malzemeler hariç (ki bunların da kullanım süresi 8 ila 10 yıldır) hemen hemen bütün koruyucu yeleklerin kullanım süresi 5 yıldır. Yani bir koruyucu yelek malzemesi fabrikada ilk imal edildiği tarihten itibaren görevini 5 yıl süreyle yapabilir. Bu süre sonunda koruyucu malzeme kullanılmamalıdır.

         Saklanma ve depolanma şartları uygun değilse bu süre daha da kısalır.

         Koruyucu malzemeleri kullanmak zorunda kalan personelimizin can güvenlikleri açısından bu konuya hassasiyet göstermeleri umuduyla….