Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

Ay Beyaz Gök Mavi

H. İbrahim SERİN

                                                                                                                             1-B   /    210055

                                                                                                                             Yarışma Üçüncüsü

       Kim bilebilir ki; Bir gün elimden tutacağını, dünyama güneş gibi doğup aydınlattığın yolda senelerce yürüyeceğimi ve sana seni anlatacağımı Polislik mesleğim.

     Bunca zaman seni yanlış tanımış, yanlış izlemişim.Bana karşı seni yanlış betimlemiş, gözümü korkutmuşlar. Dolayısıyla boşuna uzaklaşmışım, senden soğumak en büyük hataymış.

     Nereden bilebilirdim gökyüzü kadar mavi, kar kadar beyaz, gözyaşı kadar manevi, kan kadar değerli, sevgi kadar sıcak olduğunu… Yüreklerimizi ısıtıp kendimizi güvende hissetmemizi sağladığını… Nereden bilebilirdim ki seninle her günü daha diri, dah dolu olduğunu. Hayatıma renk, işime şevk katıp gönlüme huzur ve mutluluk saçacağını. Söylesene mesleğim; nereden bilebilirdim?

     İnsan yokluğunda değerini daha iyi anlıyor inan ki. Oksijen gibi, su gibi… Kendini belli etmiyorsun ama, yokluğun; karanlığın öteki adı, verimsiz ve kurak, sevginin bitişi, huzur ve sükunetin sona erişi gibi. Sen nesin biliyormusun? Taşların arasından sızarak etrafını yeşile boğan, nice çiçeklerin yaşamasına olanak sağlayan su pınarları gibisin. Gündüzleri güneş; geceleri ay gibi doğuyorsun insanlığa huzur ve güven telkin ediyorsun yediden yetmiş yediye. Ülkemin güzel insanları senin sayende rahat, senin sayende özgür, seninle yaşam dolu…

     Sana atfedilen, düşünülmeden söylenen sözlere bakıp da sakın ha ümidin kırılmasın. O kötü sözleri senin için kullananlar sana gıpta ediyorlar aslında. Sendeki yardımseverlik, vatanperverlik, güçlü bir kaynağa sahip millet ve bayrak sevgisi, görev ve hizmet aşkı, nizam ve intizam ahlakı kıskanılacak hasletler değil mi? Toplumun her kesimi insanlara saygı ve hoşgörü ile kapın sonuna kadar açık, Küçüklere şefkatini, yaşlılara hürmetini, dargınları barıştırıp, gençlerle bütünleşmeni… Sen doğru bildiğin yolda yürümene devam et, bizler seni artık daha iyi tanıyor ve biliyoruz.

     “Ayinesi İştir Kişinin, Lafa Bakılmaz” sözünden hareketle su gibi ak şu ülkenin kıyıda köşede kalmış çorak topraklarına can gelsin, hareket gelsin. Çeşit çeşit kır çikçekleri boyboy açsın. Ülkemin insanlarının yüzü gülsün, kurt kuzuya yan bakmaz, yılan ayağa dolanmaz olsun. Kendini savunmana gerek yok, seni çiçekler anlatsın. Sen böyle olunca bir çok kişiden “Keşke seni bundan önceleri tanısaydım. O zaman yüreğin küçük temizlemesi kolay olurdu. İçini senin güzelliklerinle süsler, seni sen gibi taklit ederdim, yıldızın her zaman parlasın Polisim. Cümlelerinin çatlamış dudaklardan döküldüğünü göreceksin.

     İçindeki başarı isteği ve motivasyonu, bütün zorluklarına ve tehlikelerine rağmen bitmez tükenmez aşk aşılar bana. Bundan sonra ülkemin geleceği, insanlarının emniyet ve huzuru için aynı yolda, aynı yöndeyiz mesleğim.