Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

1962-1968 YILLARI ARASINDA POLİS KOLEJİ ve ENSTİTÜ (AKADEMİ)’ sinde BİRLİKTE OKUYAN SINIF ARKADAŞLARININ MARMARİS’ deki DEVRE TOPLANTI NOTLARI

muhittinyegul

    Muhittin YEGÜL           

1962-1968 YILLARI ARASINDA POLİS KOLEJİ ve ENSTİTÜ (AKADEMİ)’ sinde BİRLİKTE OKUYAN SINIF ARKADAŞLARININ MARMARİS’ deki DEVRE TOPLANTI NOTLARI: 

1962 İle 1968 yılları arasında Polis Koleji ve Polis Enstitüsünde (Akademi) Birlikte eğitim ve öğretim gören sınıf arkadaşlarının mezuniyetleri sonrası 9 ncu devre toplantısı 30-31 Mayıs, 01-02 Haziran 2014 tarihlerinde Muhittin Yegül ve sevgili eşi A. İclal koordinesiyle Muğla ili Marmaris ilçesinde gerçekleşti.

30-Mayıs-2014 Cuma:

05-10-1984 tarihinde zamanın Muğla il Emniyet Müdürü Naci Parmaksız tarafından arsası alınan, 15-03-1988 tarihinde de yine zamanın il emniyet müdürü Gültekin Demir’in inşaatına başlattığı, ancak uzun yıllar herhangi bir çalışma yapılmaksızın natamam bırakılan ve zamanın il emniyet müdürü Muhittin Yegül’ ün gayretleriyle 12-07-1999 tarihinde tamamlayarak hizmete sunulan Marmaris Polis Evinde buluşma.

31-Mayıs-2014 Cumartesi:

Polis Evinde kahvaltı sonrası gün boyu Marmaris koylarında yemekli tekne turu ve denize girmeler sonrası topluca Prestij Restaurantta akşam yemeği ile gün tamamlanmıştır.

01-Haziran-2014 Pazar:

Kahvaltı sonrası temin araçlarla Datça ve ülkemizin uç batı noktasındaki tarihi Knidos antik kentine gidilmiştir. Sonrasında Marmaris’ e dönülmüş ve 1946 yılı Polis Koleji girişli emniyet müdürlerimizden merhum Sebahattin GÖNENÇ’ in oğlu Grand Yazıcı Mares Hotels’ in genel müdürü, Mehmet GÖNENÇ’ in vereceği akşam yemeği için otelin deniz üstündeki meyhane lokantasına gidilmiştir. Burada Muhittin Yegül’ ün merhum Sebahattin GÖNENÇ’ in 1946 yılında Polis Kolejine girdiğindeki üniformalı resmini oğlu Mehmet GÖNENÇ’ e takdiminde çok anlamlı ve duygusal anlar yaşanmıştır.

2015 yılında güzel yurdumuzun bir başka köşesinde sağlıkla buluşabilmek ümit ve inancıyla helalleşerek vedalaşılmış olup, ayrıca toplantıya gelen devrelerimiz ve yakınlarınca 16-Mayıs-2010 tarihinden bu yana sürdürülen anı defterine duygular bir kez daha yazılmıştır.

TOPLANTIYA KATILANLAR:

 A.Cemil & Ayla SERHADLI

Celil & Binnaz ATEŞ

Ethem & Semra BÜYÜKDÖĞERLİ

Fevzi Çelik & Belma TÜRELİ

Hasan & Zeynep KISA

Haydar & Nuran TEK

Hüseyin & Halime DEMİR

Hüseyin & Mübeccel GÖZÜBÜYÜK

Hüseyin & Saadet YAŞAR

İbrahim & Fatma ŞENÖZLÜLER

İsmail & İlknur ERTEMLİ ile torunu Pervin Lara ERTEMLİ

Kadir & Yücel ALHAN

Mehmet & Gülseren GÜNDOĞDU

Metin & Güher GÜNAY

Muhittin & Ayşe İclal YEGÜL ile Kardeşi Ramazan Aytekin & Nuray YEGÜL

Mustafa & Nimet ÖZGEN

Müjdat & Ayşe Nermin GÜNEŞER ile torunu Berke GÜNEŞER, akrabası Osman & Aysun KiLERCİOĞLU

Necmi Rahmi & Ruhiye SEVGİCAN

Nejat & Nebahat AKAR

Özdemir & Leyla YÜKSEL ile Torunu Ulaş Oğulcan ZEREN ve kardeşi Derya & Mustafa GÖKLÜBERK,

Recep & Gülşen ÇAYCIOĞLU ve oğlu Tevfik Murat

Şeref & Nejla ALPAT

Tayral & Selma TUTUMLU

Yusuf Ziya & Elif AKAKIN

Şükrü AZEMİ ile oğlu Gürkan AZEMİ

Merhum Aytekin TÜRKARSLAN eşi Emine Hanım oğlu Yılmaz ve torunu Gizem TÜRKARSLAN

Merhum İbrahim Metin KARABENLİ’nin kardeşi İbrahim KARABENLİ ve Eşi Sümer Hanım

Merhum Mehmet AKBULUT oğlu Ahmet ve gelini Hatice ile torunu Yusuf Kubilay ________________________________________________________________________________

Toplamda; 25 sınıf arkadaşı, 24 eşlerimiz, 8 ebediyete intikal edenlerimizin aileleri ve 11 de yakınlarımız olmak üzere 68 kişilik katılım olmuştur.

VEFAT EDENLERİMİZ (02-06-2014 tarihi itibariyle) 50 ARKADAŞIMIZA CENABI ALLAH’ TAN RAHMETLER DİLERİZ, RUHLARI ŞAD OLSUN

01-ABDURRAHMAN BAŞ (1945-1979) 02-ABDÜL TUFAN (1947-2010) 03- AHMET AĞMA (1942-1967)-ŞEHİT 04-AHMET COŞKUN TOZLU (1942-2000) 05- ALİ HAYDAR SAVAŞ (1938-2002) 06-ALİ YILMAZ (1946-1999) 07-AYHAN TOKTAŞ (1947-2006) 08-AYTEKİN TÜRKASLAN (1940-1984) 09-BAYRAM ÇETİNKAYA (1939-2003) 10-CAHİT HAKANOĞLU (1941-1967)- ŞEHİT 11-CİHANGİR AKKAŞ (1947-1983) 12-COŞKUN ERTEN (1939-2010) 13-EMİN EROL ÖNİZ (1937-2004) 14-ENVER KUVAN (1940-2008) 15-ERGİN ŞENOL (1940-2009) 16-EROL KÖKSAL (1940-2003) 17-EROL ÜRÜGEN (1941-1975) 18-FEVZİ AKSU (1939-2010) 19-HALİD ZİYA TAMAN (1945-1986) 20-HALUK ÇERÇİ (1946-2011) 21-HAYATİ UYAR (1946-2009) 22-HÜSEYİN IŞIK (1940-2011) 23-İBRAHİM GÜLER (1946-1994) 24-İHSAN ÇELE (1945-2004) 25-İHSAN ERDEM (1938-2011) 26-İ.METİN KARABENLİ (1940-2000) 27-İRFAN AYDIN (1946-2009) 28-KEMAL OVALI (1939-1996) 29-LÜTFULLAH TÜRKSÖZ (1936-1976) 30-M.ASIM BAYRI (1940-1985) 31-MEHMET AKBULUT (1947-2006) 32-MEHMET DALLI (1931-2003) 33-MEHMET ZEYDANOĞLU (1940-2013)  34-MESUT TURGUT (1940-1996) 35-METİN ALP (1946-2014) 36-MUSTAFA ÖNAL (1944-1996) 37-MUSTAFA SEFA AYDIN (1945-1974) 38-NAZIM ERKAHRAMAN (1945-2012) 39-NECDET BİÇER (1947-1998) 40-NECMİTTİN HAYIROĞLU (1940-1982) 41-NURETTİN DÜNDAR (1939-2000) 42-ORAL GARİPAĞAOĞLU (1935-2004)  43-ORBAY TURAN (1940-1995) 44-OSMAN YILDIZ (1941-2003) 45-ÖMER CİNOĞLU (1941-1995) 46-ÖZDEMİR BAŞAT (1941-2014) 47-ÖZTÜRK ŞİMŞEK (1945-2005) 48-RAMAZAN AKBULUT (1946-1981) 49-TEKİN ÖZDOĞAN (1936-2013) 50-YALÇIN ÇİZEN (1940-2014)

Etkinliğimizin gerçekleşmesinde yardımları, emeği ve hizmeti geçen Muğla İl Emniyet Müdürü Veysel TİPİOĞLU’ na, Polis Evi Müdürü Murat TATAR ve Datça ilce Emniyet Müdürü Mustafa MEMİŞ ile personellerine, Grand Yazıcı Mares Genel Müdürü Mehmet GÖNENÇ’ e, Marmaris Deniz Ticaret Odası Başkanı Hasan MENGİ’ ye  ve HER YIL YAPMAKTA OLDUĞUMUZ OLAĞAN TOPLANTI ORGANİZASYONUMUZUN

GERÇEKLEŞTİRİLMESİNE KATILAN VE MAZERET BİLDİREREK KATILAMAYAN DUYARLI ARKADAŞLARIMIZA TEŞEKKÜR EDERİZ. İMKÂNI, ZAMANI VE SAĞLIĞI OLUP DA İSRARLA KATILMAMA İRADESİNİ KULLANAN ARKADAŞLARIMA ALTTAKİ ŞİİR ve RESİMLER İTHAF OLUNUR.     

001008
013009
020021

                                                                        

Yahu, zaman!

Kulak ver de iyi dinle:

Doğduğumdan beri uğraşıyorsun benimle,

Yavaşlayacak yerde, çabuk geçtin.

Hızlanacak yerde, neredeyse durmayı seçtin.

Şimdi de yolun sonundaki bu çıkışsız inişte,

Bari arkadan itme!

Gidiyoruz işte !!!….

image001

ZAMAN HER ŞEYİ DEĞİŞTİRİR!   

Cenab-ı Allah müsaade eder, sağlığımız, imkânımız ve zamanımız olur da; nasipse 2015 yılında planlayacağımız devre toplantımıza ısrarla katılmayanların, arkadaşlarını unutacak kadar hayat telaşı içine kendilerini kaptırmış olduğu anlamına gelecektir. Yukarıdaki yazıyı ve resimleri asla unutmayın. Unutmayalım ki biz özel insanlar birbirimizi Eylül 1962 tarihinden itibaren bulmaya başlamıştık. Arayacak ve aranacak dostlarımız olsun…

 

image002Siz sevgili ve değerli tüm dost ve arkadaşlarım; Her yılın bitiminde bir şeyler öğrenebiliyorsanız,

Ömrünüz size vazgeçilmez insanlar kazandırabiliyorsa,                                                                                                                         

Sabaha gülerek açabiliyorsanız gözlerinizi,                                                                                                                                          

Büyüdüğünüze üzülmeyiniz.                                                                                                                                                                   

Bırakın günler sizde iz bıraksın,                                                                                                                                                             

Bırakın çizgileriniz ve aklarınız artsın.                                                                                                                                                         

Yeter ki yarın dünü aratmasın.                                                                                                                                                                            

Yeter ki sevdikleriniz sizi unutmasın.

Bir Kahve Hikâyesi

Basit yasayın, Cömertçe sevin, Birbirinize derinden itina gösterin.                                                                

Nazik olun, gerisi kendiliğinden gelir..

Bir grup kariyer yolunda ilerleyen yeni mezunlar, eski üniversitelerindeki profesörlerini ziyaret için bir araya gelirler. Sohbet; sonunda işin ve hayatın stresinden şikâyetleşmeye döner. Misafirlerine kahve ikram etmek isteyen profesör mutfağa gider ve yanında büyük bir termos içinde kahve ve porselen, cam, kristal olmak üzere değişik tarzda ve ucuz görünenden, pahalı ve hatta çok özel olanlarına kadar değişik kahve bardakları ile gelir. Herkes bir bardak secince, profesör şöyle söyler: ‘Fark ettiyseniz, tüm pahalı görünen bardaklar alındı ve geriye ucuz görünümlü, sade bardaklar kaldı. Kendiniz için en iyi olanı istemeniz normal olsa da, bu sizin stresinizin ve problemlerinizin kaynağı aslında. Emin olun ki, bardağın kendisi kahvenin kalitesine hiç bir şey katmaz. Çoğu zaman, sadece daha pahalıdır ve hatta bazı durumlarda da içtiğimizi saklar. Hepinizin aslında istediği kahveydi, bardak değil, ama bilinçli olarak en iyi bardaklara yöneldiniz ve sonra birbirinizin bardağına bakmaya başladınız. Şunu bir düşünün: Hayat kahvedir. İş, para ve toplumdaki konumunuz da bardaklar. Onlar hayatı tutmak için sadece araçlardır ve seçtiğimiz bardak yaşadığımız hayatın kalitesini belirlemediği gibi değiştirmez de. Bazen sadece bardağa odaklanarak Allah’ın sunduğu kahvenin tadını çıkarmayı unuturuz.

Kahvenizin tadına varın!

En mutlu insanlar her şeyin en iyisine sahip değildirler.

 Sadece her şeyin en iyi şekilde tadını çıkartırlar.                                       

Yaşamaya zaman ayırın.

Saygı ve Sevgilerimizle… 30-31.Mayıs/01-02 Haziran 2014           

Devrelerim daha dikkatli okusun….

— Yılların kankaları artık iyice yaşlanmışlar… İdris iyice elden ayaktan kesilmiş, yatağa düşmüş! Arkadaşı onu hiç yalnız bırakmamış. Her gün ziyaretine gitmiş…

İdris’in öleceği artık iyice kesinleşince  Temel arkadaşından bir ricada bulunmuş:-‘İdris kardeş… İkimiz de yaşamlarımız boyunca futbol oynadık biliyorsun. Cumartesi günlerini nasıl iple çekerdik hatırla!.. Yıllar dindiremedi futbol aşkımızı!! Şimdi senden bir ricam var. Cennete varınca bir şekilde bana iletmeni istiyorum orada futbol var mı yok mu?’

İdris bin bir zorlukla başını doğrultmuş ölüm döşeğinden;

-‘Temelim, söz!!.. Eğer olursa bu ricanı yerine getireceğim!’

..Ve tüm hikayelerde olduğu gibi bu son muhabbetleri olmuş!

Birkaç gün sonra bir gece yarısı Temel derin uykusundan beyaz bir ışık huzmesi  ve adını çağıran bir dış ses ile uyanmış..

-‘Temellllllll… Temellllllll….’

Temel anında doğrulup- ‘Kimsin?’ diye mırıldanmış korkuyla.

-‘Benim’ demiş sesin sahibi…’İdris!!’                                                                                                       –

‘Sen İdris olamazsın. İdris öldü!’ diye haykırmış Temel.

-‘Benim oğlum!.. İdris..’ diye ısrar etmiş! dış ses..

-‘İdris!? Neredesin’ diye sormuş Temel-‘Cennette’! Demiş İdris…

‘Şimdi beni iyi dinle Temel… Sana hem acayip iyi hem de biraz kötü haberlerim var!’  -‘Önce iyi haberleri ver’ demiş Temel heyecanla..

-‘İyi haber’ demiş İdris ‘Cennette futbol var!!..

Hem de bizden önce ölen tüm eski arkadaşlarımız burada.

Daha da iyisi hepimiz gençlik yıllarımızın  fiziğindeyiz!!..

Hava hep bahar, ne yağmur, ne kar söz konusu.

İstediğimiz kadar oynuyoruz ve inanmayacaksın, hiç yorulmuyoruz!!’

-‘Süper lan’ demiş Temel. Bunu hayal bile edemezdim!

Peki kötü haber ne?

İdris: ‘Cumartesi ilk 11’desin!!’