MAFYA NEDİR?
Suç kavramı evrensel ve genel bir olgudur. Suç, tarihin en eski çağlarından itibaren var olmuş ve bundan sonra da var olmaya devam edecektir. Genel olarak bakıldığında, suçun işlenmediği bir toplumdan bahsetmek, bir hayal ya da ütopya gibi gözükmektedir. İnsanların içinde ihtiraslarla birlikte, toplum halinde yaşamanın ortaya çıkardığı çeşitli sosyal çelişkiler ve uyumsuzluklar bulundukça suçta var olacaktır. Suç bir bakıma, bazı kişilerin davranışları ve tutumları ile, bunların içinde yaşadıkları grupta yerleşmiş davranış örnekleri arasındaki bir çelişkidir. Bu çelişki her zaman ve her yerde zorunlu olarak var olacağından, genel ve evrensel bir olay teşkil eder.
1970'li yıllar İtalya'sında henüz 17 yaşındayken amcası tarafından Cosa Nostra'ya alınan Leonaro Vitale ifadesinde mafyayı şöyle anlatmıştır.
"...mafyanın sahte yasaları sahte idealleriyle birlikte geldi. Eğer ilerlemek istiyorsam, mafya üyesi olmalıydım. Bana bunu öğrettiler, ben de itaat ettim... Benim tek suçum... insanları n mafya olduğu için saygı gördüğü bir toplumda yaşamak. Biz hiç aşağılanmadık... .Saygı gösterdiler, korudular, rüşvet verdiler, daha da kötüsü bizleri bütün kötü amaçlar için kullandılar. Tanrıyı unutmuşlardık... Eğer öldürmez ve çalmazsan, itibarını kaybedersin! Mafya kötülüktür; insanın bütün çıktığı yollarını kapatan bir kötülük... Mafya üyelerinin seçme şansı yoktur. İnsan mafya doğmaz, sonradan olur..."
Yukarıdaki ifadeden de anlaşılacağı gibi "Mafya ya da Organize Suç" olgusu, kriminolojik açıdan, diğer suç türlerinden çok daha karmaşık ve çözülmesi güç bir yapılanma ve nedensellik içerir. Hemen hemen hiçbir suç türü, organize suçlar kadar çok boyutluluk, karmaşıklık ve zıtlık içermez. Bu nedenle, çok geniş boyutları olan ve son derece detaylı analizleri gerektiren bir fenomendir. Organize suçluluk, özellikle siyasi ve ekonomik şartlarla doğrudan ilişkili olması nedeniyle, öncelikle siyasal ve toplumsal bir olgu olma niteliğine sahiptir.
Mafya kelimesinin köken olarak Arapça olduğu ve 'gizli' anlamındaki 'hafi' sözcüğünden türediği belirtilmektedir. Gizlenen işlerin yapıldığı yerlere 'Mahfel' veya 'Mahfelya' denir. Sicilya aksanında bu kelime 'Mahfelia' şeklini almış, daha sonra telaffuz, gizli kapaklı işler yapan anlamında Mafia'ya dönüştürülmüştür.
Mafya tipi organize suç deyince; üçden fazla kişiden oluşan, eylemlerinde süreklilik olan ve şiddete başvuran, para ve gücü hedefleyen, faaliyetlerinde toplumu göz ardı etmeyen, toplumun değerlerine vurgu yaparak topluma şirin görünmeye çalışan ve bu amaçla medyatik kişilerle ve sanatçılarla kameralar önünde birlikte görünmeyi hedefleyen, yine her türlü afette toplumun yardımına koşan bir kişi imajı vermeye çalışan, hem yasadışı faaliyetlerini daha kolay yürütmek, hem de legal görüntü çizmesine yardımcı olması maksadıyla siyasiler ve bürokratlarla ilişkilerinde son derece hassas olan bir suç gurubu akla gelmektedir. Mafya tipi organize suçların öncelikli hedeflerden biri, belki de en önemlisi toplumu kazanmaktır.
Prof. Dr. Hess mafyayı, 'merkezi otoriteye karşı yerel güç odaklarının direnişi' olarak tanımlamaktadır. Hess'in bu tanımlaması bilimsel bazda en geniş alanı kapsamaktadır. Her şeyden önce 'yasadışı direniş' olgusu vurgulanarak hem hukuk, hem de kriminal boyutlar ortaya konmaktadır. 'Merkezi otorite' çağdaş devlet otoritesinin siyasi, ahlaki ve hukuki erkini ifade etmektedir. 'Yerel güç' ise, geleneksel yaşam tarzı ile onun alt yapısını oluşturan örfi hukuk oluşumlarını ifade etmektedir. Bu durum, tanımın sosyolojik boyutunu ortaya koymaktadır.
Amerika'da organize suçlarla ilgili çalışmalarıyla bilinen Hovvard Abadinsky, organize suçu toplumsal değerler çerçevesinde tarif etmekte ve çok geniş bir çerçeve çizmektedir. Organize suç örgütlerinin özelliklerinin tamamına yakınına yer verilen bu tanım bir özet gibidir.
Abadinsky'e göre organize suçlar; yasal veya yasal olmayan metotlarla para ve güç elde etmek maksaalyferen az üç düzeyli hiyerarşik bir yapı sergileyen ve belirli bir grup hiyerarşik disiplininde hareket eden ancak ideolojik amaçlı olmayan kişilerin yapmış olduğu eylemlerdir.
Ayrıca, Abadinsky organize
suçların özelliklerini sekiz başlık altında toplamıştır:
a) İdeolojik değildir: Organize suç örgütlerinin
motivasyonu para ve güçtür. Şiddet içerikli eylemlerine uygun zemin oluşturmak ve kendilerini korumak
için devlet görevlileri ile irtibata geçerler.
Bu yönü itibariyle, organize suçlar birkaç kişinin suç işlemek amacıyla
oluşturduğu örgüt tipinden ayrılmaktadır.
b) Kendi içinde hiyerarşik yapıya sahiptir: Üç veya dört kademeden oluşan dikey bir yapılanmaya sahiptir. Askeri sistemdeki ast-üst ilişkisine benzer bir sistemleri vardır.
c) Sınırlı ve özel bir üyelik sistemi vardır: Bir organize suç örgütü, elemanlarının sınırlı olması konusunda özel bir hassasiyet gösterir. Genellikle etnik köken, akrabalık ve suç kaydı olması gibi unsurlara önem verilir. Kişilerde suç işleme isteğinin olması, kurallara uyabilme, verilen emri yerine _ getirme ve gizliliğe dikkat etme özellikleri aranır.
d) Devamlılık vardır: Elemanlarının grupta kalmasına ve yapılan bir işte veya düzenlenen bir eylemde süreklilik olmasına dikkat edilir. Kalifiye bir elemanın en büyük özelliği budur.
e)
Rüşvet verme ve şiddette bulunma istekliliği olmalıdır: Bir organize suç
örgütünde şiddet, her zaman için kullanılmaya
ve kabul edilmeye hazır bir içgüdü halinde
olmalıdır. Gerektiğinde, yapılan faaliyetleri gizleme amaçlı rüşvet verilebilir. Bunlar için ahlaki
bir sınırlama yoktur.
f) İş bölümü bulunur: Bir organize suç örgütünde nitelikli elemanlar tarafından yerine getirilen iş bölümü bulunmaktadır. Cinayet işlemekten her türlü şiddet kullanımına kadar görevler, elemanlar arasında paylaştırılır.
g) Tekelciliğe önem verilir: Organize suç örgütleri içinde de bölge ve faaliyet paylaşımı olur. Kesinlikle birbirleriyle rekabet halinde olmazlar. Sadece zaman zaman mücadeleci birimlere karşı işbirliği içine girerler.
h) Kendi içinde kuralları ve düzenlemeleri vardır: Organize suç örgütlerinin, yasal organizasyonlar gibi grup içi özel kuralları bulunur. Verilen görevi yerine getirmeyen örgüt elemanına farklı müeyyideler uygulanır.
Genel anlamda ülkemizde suçlar dört başlık altında toplanmıştır. Bunlardan;
Ferdi Suç : Bireysel olarak işlenen suçlardır.
İştirakli Suç : Bir azmettiricisi olup teşekkül halinde işlenen suçlardır.
Toplu Suç : Herhangi bir teşekkül olmaksızın toplu halde işlenen suçlardır. Örneğin, stadyumlarda meydana gelen taraftar kavgaları veya gösteri yürüyüşlerinde çıkan kavgalardır.
Örgütlü Suç : Ülkemizde iki başlık altında incelenmektedir. Bunlar terör suçlan ve mafya tipi organize suçlardır. Aşağıdaki şekilde de görüldüğü üzere, mafya tipi organize suçlarda, çıkar amacı güden ve üçten fazla kişinin bir araya gelmesiyle oluşan bir örgüt söz konusudur. Suç işlenirken, baskı, cebir, şiddet, tehdit, yıldırma, şantaj, adam öldürme veya yaralama söz konusudur.
Eski Türk Ceza Kanunu'nun 313. maddesinde ise Çete "her ne biçimde olursa olsun cürüm işlemek için örgüt kuranlar" şeklinde tanımlanmaktadır (Türk Ceza Kanunu 313. madde).
Şu an yürürlükte olmayan 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu'nun 1. maddesinin 1. fıkrasına göre 'çıkar amaçlı suç örgütü';
"Doğrudan veya dolaylı biçimde bir kurumun, kuruluşun veya teşebbüsün denetimini ele geçirmek; ihale, imtiyaz ve ruhsat işlemlerinde etkinlik ve denetim elde etmek; ekonomik faaliyetlerde kartel ve tröst yaratmak, madde ve eşyanın azalmasına ve darlığına, fiyatların düşmesine veya artmasına sebep olmak, seçimlerde oy temin etmek veya seçimleri engellemek maksadıyla zor veya tehdit uygulamak veya kişileri kendilerine tabi kılmaya zorlamak veya mensupları arasında her ne suretle olursa olsun açık veya gizli işbirliği yapmak suretiyle yıldırma veya korkutma veya sindirme gücünü kullanarak suçlar işlemek için kurulan örgüt" şeklinde tanımlanmaktadır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununda ise "Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma" başlığı altında (Madde 220) yapılan düzenlemede kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenlerin cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır. Örgütlü olarak işlenen suçlar bakımından genel bir hüküm olma özelliğindeki bu maddede "örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçlan işlemeye elverişli olması halinde" denilerek örgütün varlığı için gerekli olan şartların da gözetilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Ayrıca kanuna göre bir örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekmektedir.
Suç örgütü kurmakla ilgili bu yeni hüküm (m.220) eski TCK'ya göre (m.313) daha ayrıntılı bir tanımlama yapmakta, teşekkül yerine "örgüt" terimini kullanarak hem TCK 313'deki örgütü, hem de 4422 sayılı kanunda tanımlanan çıkar amaçlı suç örgütünü içine almaktadır.
Mafya tipi organize suç örgütleri ile terör örgütleri işlenen suçların tanımlan bakımından önemli farklılıklara sahiptirler. En önemli fark, suçun işleniş amacı olmakla birlikte, terörün tarifinde karşılaşılan bazı zorluklar, organize suçun tarifinde bulunmamaktadır. Örneğin, terör suçu siyasi içerikli olduğundan farklı tepkimeler doğurmaktadır. Bir kısım ülkeler yapılan eylemleri 'Bağımsızlık Savaşı' olarak görürken, diğer bir kısım ülkeler ise, bunları terör eylemi olarak yorumlamaktadır. Organize suçların faaliyetlerini sürdürüş şekilleri, terör gruplarına göre farklılık arz etmektedir. Terör örgütü elemanları, yaptıkları eylemlerle kıvanç duyarlar ve bu faaliyetleri örgüt bazında üstlenebilirler. Örgüt propagandalarını ve reklamını en iyi bu şekilde yapabileceklerini düşünürler. Organize suç örgütleri ise, yapmış oldukları faaliyetleri çoğunlukla gizlilik içerisinde ifa ederler.
Mafya tipi organize suçlara ilişkin olarak ortaya konan uluslararası kriterler de birbirleriyle örtüşmektedir. İster mafya, ister örgüt, ister çete, ister teşekkül, ister cemiyet, isterse de şirket olsun, hangi isimle anılırsa anılsın ABD dahil Avrupa ülkelerinde suç organizasyonundan söz edebilmek için genellikle sekiz kriter aranmaktadır.
Avrupa Organize Suçlarla Mücadele Çalışma Grubu'nun 28-31 Mart 1996 yılında Almanya'nın Leipzig kentinde yaptığı toplantılarda; organize suç örgütünün kriterleri aşağıdaki şekilde belirlenmiştir (Avrupa Konseyi 1999 Raporu).
- Aralarında haksız kazanç elde etmek için fonksiyonel iş bölümü ve hiyerarşik bir yapı bulunması,
-Kazancın kural olarak suç ile sağlanması,
-Suç işlemenin süreklilik göstermesi,
-Suç organizasyonu içerisinde yaptırım sisteminin bulunması,
-Şiddet ve tehdit gibi yöntemlerin kullanılması,
-Kamu ve/ veya özel sektöre nüfuz edilmesi,
-Karapara aklanması yöntemlerine başvurulması,
-Paravan
şirketlerin kurulması şeklinde tespit edilmiştir.
Mafyayı Ortaya Çıkaran ve Tetikleyen Nedenler
Mafya tipi suçların ortaya çıkış nedenleri incelendiğinde, bunları yine yereldeki geleneksel/örfi yaşam tarzının esaslarında aramak gerekmektedir. Zira, çağdaş yaşam tarzı karşısında zıtlık ve direniş gösteren hususlar 'geleneksel/örfi yaşam tarzının' bir tezahürü olarak ortaya çıkmaktadır. Yerelde yaşamın esaslarını belirleyen bu kural ve kurumlar, tarihsel süreç içinde oluşarak toplumsal dokunun hücrelerine nüfuz etmiş bulunmaktadır. Bu şekilde kendisine uygun zemin oluşturan mafya tipi suç örgütleri toplumda kıtlığı yaşanan malların temini için birer alternatif olmuşlardır. Bu boşluğu doldurmaya çalışmışlardır.
Mafya tipi organize suçların genel olarak ortaya çıkmasında ve onların kendilerine toplum yapısı içerisinde yer bulmasında aşağıda belirtilen durumlar etkili olabilmektedir:
a)Ülkelerin ekonomik yapılarındaki istikrarsızlık, sürekli yüksek enflasyon ve para piyasalarındaki yapay iniş ve çıkışlar,
b)Ülke yönetiminde kısa süreli de olsa siyasi otorite boşluğunun bulunması,
c)Çıkartılan yasaların yeterince uygulanamaması, gereksinim duyulan yasaların çıkartılamaması gibi durumlar.
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan 2006 yılı Raporunda, mafyayı ortaya çıkaran nedenler şu şekilde sıralanmaktadır:
• İdeolojik yapılanmalar,
• Siyasi otorite boşluğu
• Rejim değişikliği,
• Hukuki boşluklar,
• Ekonomik istikrarsızlık (uzun süreli ve yüksek enflasyon, para piyasalarındaki suni dalgalanmalar, yolsuzluk, gelir dağılımındaki adaletsizlik)
• Toplumun sosyolojik yapısı (Örf, adet ve gelenekler)
• Rüşvet,
•
Eğitimsizlik,
§ Issızlık,
§ Göç,
· Ahlaki yozlaşma,
§ Ülkenin jeopolitik konumu,
§ Lüks yaşama ve kolay yoldan para kazanma arzusu,
• Organize suç ihraç eden ülkelerin etkisi,
• Medyada yer alan özendirici yayınlar
• İdari ve adli denetimsizlik,
• Toplum bünyesine uygun olmayan
sosyal, hukuki ve siyasi değişimler.
Organize suçlar, yolsuzluk ve rüşvet tüm dünyada, temel özgürlükler, insan haklan ve bireylerin yaşam kalitelerine ciddi şekilde zarar vermektedir. Aynı zamanda ekonomik gelişmeyi engeller, sosyal ve politik kurumların istikrarının bozulmasına sebep olur.
Soğuk savaş sonrasında ülkeler arasındaki ekonomik sınırlar giderek kalkmış, karşılıklı ekonomik bağımlılık ilişkileri gelişmiştir. Özellikle Orta ve Doğu Avrupa'nın eski sosyalist ülkelerinin, ekonomik anlamda yeniden yapılanma sürecinde kaynak bulma zorluklarıyla karşılaşmaları, yabancı sermaye girişlerine mümkün olduğunca az zorluk çıkarma yoluna itmiştir. Doğu Avrupa ülkelerinin serbest piyasa ekonomisine geçiş sürecinde yaşadıkları zorluklar, organize suçlar konusundaki mevzuatlarının yetersizliği ve ekonomik sistemlerinin yeniden yapılanma sürecinde bulunması, organize suç örgütlerinin istismar edebilecekleri bir ortam yaratmıştır.
Ekonomik getiri olarak çok büyük miktarda paralara hükmedilmesi, mafyanın ortaya çıkmasını tetiklemektedir. Dünya genelinde organize suç örgütlerinin gücünün ellerinde bulundurdukları büyük maddi imkanlar gözönüne alındığında, son derece tehlikeli boyutlarda olduğunu söylemek yeni veya sürpriz bir saptama olmayacaktır. Bu bağlamda mafyalaşmanın yükselen eğiliminin gerek demokratik ve gerekse baskıcı ülkelerde ayrımsız olarak yaşandığı da açık bir şekilde ifade edilebilir.
Özellikle iletişimin artması ve yeni tüketim ürünlerinin bir zorunluluk olarak piyasalara sunulması, ancak bu ürünlere normal yollardan ulaşamayacağına inanan insanlar arasında, paraya, maddi güce kestirme ve kolay yoldan ulaşan ve toplumda sınıf atlama, önemsenme ve otoritesini kurma gjbi cazip bir alternatif yaşamı, mafya üyeliğinde bulanlar sayısı artmaktadır. Kısa yoldan zengin olma hayalleri kuran insanların bu hayallerini süsleyen rakamlar da oldukça iştah kabartıcı olabilmektedir.
KAYNAKÇA
1)
Beyaz Yakalı-Mafya Suçlar, Prof. Dr. Kayhan MUTLU,
2)
Beyaz Yakalı ve
Adli Suç Oluşumları ve Nedenleri, Prof. Dr. Kayhan MUTLU, istanbul Conference On Democracy & Global
Security 9-11 Haziran 2005, (2005), 368-372
3)
Emniyet Genel
Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı 2006 yılı
Raporu
4)
Emniyet Genel
Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı 2005 yılı
Raporu
5)
Türkiye'de Mafya Tipi Organize Suçlar Mahmut CENGİZ, Mayıs 2005
6) Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma ve Çıkar Amaçlı Örgütlenme Suçları Erkan ÇANAK, Vedat Kitapçılık, 2005