Cezâ Adâlet Sisteminde “Polis”İn Rolü*

 

 

İsmet KAPLAN[*]

 

Giriş:

 

Bir ülkede âdalet sisteminin oluşması ve ayakta durması için gereken önemli bir sütun hiç şüphesiz “polis” sütunudur.

Polis , halktan devlete doğru düşünüldüğünde “adâlete açılan ilk kapı” olduğu gibi , devletten halka düşünüldüğünde kanunların uygulanmasındaki görev sırasına göre birincil aktör olarak rol oynar.

            Çalışmamız Cezâ Adâlet Sistemi içersinde yer alan “polis” i öncelikle genel mânâda tanıtmak , “ne olduğu?” sorusuna cevâbı ile eşzamanlı olarak “ne olması gerektiği?” hakkında açılımlar geliştirmek şeklinde bir yazıdır.

            “Konuşulduğu kadar yazılmayan meseleler” sınıfına giren bu konuda kitâbî açıklamaların yanı başında sorunları göstermek ile çözümleri üretmek adına da belli hususlara değindik.

1.Tanım

 

a.Genel anlamda polis

 

Polis kelimesi Yunanca kökenli bir kelimedir. Aslen “şehir” demekse de günümüze kadar süren anlam yolculuğunda şehir ile alâkası , diğer kolluk kuvvetlerinden ayrı olarak  “mıntıka farkı” oluşturan bir görev yeri olarak devâm etmektedir. “İzâfiyet” in keşfinden bu yana her konuda göreceli tanımlamalar olması hasebiyle “polis” kelimesi için de oldukça çok tanımlamalar yapılabilir.

 

Sözlük tanımı ile başlarsak;

 

1.Şehir içinde asâyişi sağlamakla vazifeli teşkilât, kolluk.

2.Bu teşkilâtta vazifeli memur, kollukçu.[†]

 

Sözlüğün genel anlamda ele aldığı bu kelime , kaynaklarda şu şekilde de genellenmektedir:

Polis , en genel anlamda sosyal düzenin sağlanması ile görevlidir.[‡]

Bu tanımı yedeğimize  alarak şunları diyebiliriz  ki; polis, toplumun güvenlik ihtiyâcını karşılayarak , “düzen” in devâmını temin eden görevliye verilen isimdir.

Bununla birlikte tanımlamaya esas teşkil eden kriterlere göre farklı târiflere gidilebilir. Buna  göre ;

Belli sayıda nüfusu bulunan yerleşim yerlerinde “kolluk kuvveti” olarak hizmet veren meslek birimidir. Zirâ ; kolluk kuvveti , sâdece polis ile kayıtlı değildir.Kırsal ve sâhil dışında, şehirleşmenin olduğu yerde güvenliği sağlayan görevlidir polis.

“Suçun ortaya çıkmasını engelleyen ,  ortaya çıkmış bir suçun ise fâillerini bulup adlî mercîlere teslim eden güvenlik görevlisidir”  şeklindeki bir tanımda da “yer” den ziyâde görevdeki “aktivite” esâs alınmıştır.

Biz , bu tanımları elde tutarak , polisin “Cezâ Adâlet Sistemi”  içersinde “nereye düştüğü?” konusunda yoğunlaşacağımızdan  aşağıdaki tanımı yapacak ve yola bu şekilde devâm edeceğiz.

Polis ; adlî bir olayın ilk müdâhalecisi ve Cezâ Adâlet Sistemi’nin işlemesindeki ilk çarktır.

Bu çalışmada amacımız , Cezâ Adâlet Sistemi’nin unsurları arasında bir “tafdil müsabakası” değildir.Şüphesiz , savcı olsun , hâkim olsun , jandarma olsun, cezâevi görevlileri olsun her unsur kendi alanında bir öneme sâhiptir.Karşılaştırmak , meseleyi karıştırmaktır.

Adlî olay , tıbbî bir olay gibi düşünülürse , polis ilkyardım görevlisi , mahkeme ameliyathâne gibi olur.

Polis , bu sistem içersinde , kanunlardan görev ve  yetki alır.Ve ülkedeki yeri “şehirler” olan polisin kanundaki yeri de sınırlıdır.

b.Kanun Adamı olarak polis

Yeni CMK ile tamâma yakın bir şekilde Cumhuriyet savcısı direktifleri ile hareket etmesi istenen ve sıkı bir koordinasyona yönlendirilen polis, görev ve yetkilerini en başta Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’ndan alır.Söz konusu kanunun ilk maddesi şöyledir.

 

PVSK Madde 1:

 

Polis, âsayiş-i âmme ,şahıs, tasarruf emniyetini ve mesken mâsuniyetini korur.Halkın,ırz,can ve malını muhâfaza ve âmmenin istirahâtini temin eder.

Polis, görev ve yetkisini Polis ve Selâhiyetleri Kanunu dışında Cezâ Muhâkemesi Kanunu, Emniyet Teşkilâtı Kanunu ,Türk Cezâ Kanunu, Karayolları Trafik Kanunu gibi birçok kanundan alır.

Aslında her kanun, polisin var oluş gerekçesidir denebilir. Nitekim , uygulayıcısız kanun olmayacağı düşünülürse polisin ülkedeki kanun numaraları kadar kuruluş amacı olduğu da söylenebilir.

 

Polisin PVSK’YA göre iki temel görevi vardır.

 

1-ADLΠ (KOVUŞTURUCU) POLİS

 

Adli polis, en az tam teşekküllü bir polis karakolu bulunan yerlerde adli işlerle uğraşmak üzere, Emniyet Genel Müdürlüğü kadrosundan ayrılan görevlilerden oluşan kısımdır. Karakol istenilen düzeyde teşkilatlanmaya sahip değilse, personelin bir kısmı veya hepsi bu görevde çalışır.[§]
Adlî polis , görüldüğü gibi adlî bir olayın vuku bulmasını tâkiben , Cumhuriyet savcısının bilgi ve  tâlimatları dâhilinde  fâil(leri) bulmak , mağdur ve tanık ifâdeleri almak , ilgili tutanakları  (yakalama, kaza, görgü-tespit..vs.) tutmak, doktor raporlarını almak ve tüm bu evrakların özeti niteliğindeki “fezleke”yi hazırlayarak kanûnî süre dolmadan olayı adlî mercîlere intikâl ettiren polistir.

Yakın zamanda çıkartılan Adlî Kolluk Yönetmeliği de, polisin görev ayrımı açısından yenilikler öngörse de hal-i hazırda uygulanmamaktadır. Cezâ Adâlet Sistemi’ni ilgilendiren , daha çok polisin bu kısmıdır.Aşağıda ayrıntılı değineceğimizden tanımlamaları yaparak geçiyoruz.

 

2-İDÂRÎ POLİS

Sosyal ve genel düzenle ilgili kanun, nizam ve emirlerin yapılmasını sağlayan, suçu oluşundan evvel önleyici tedbirler alan polise idari polis denir. [**]

 

İdari kolluğun en belirgin özelliği, önleyici nitelikte olmasıdır. İdare, kanunların suç saydığı fiillerin oluşmaması için önceden bazı önlemler alır ve uygular, emir ve yasaklar koyar, gerektiğinde kuvvet kullanarak bu faaliyetleri engeller.

2.Polisin Görevleri

Polisin görevleri başta Polis Vazife Selahiyetleri Kanununun ve Emniyet Teşkilâtı Kanununun verdiği görevler olarak altı ana başlık altında toplanabilir. [††]

Biz , ÖMRÜUZUN’un belirttiği bu kıstası esas alarak bu altı ana başlığın içeriğini  doldurmaya çalışırsak:

1-Genel asayiş görevleri: Buna göre polis , toplumun ve fertlerin can ve mal güvenliğini temin eder.Bu kısım Adlî Polislik alanında mütalaa edilmelidir. Meydana gelen asayişe müessir olaylar , polisin müdahalesi ile karakola veyâ şûbeye intikâl ettirilerek adlî mercilere sevk edilmek üzere işlemler yapılır.Yakalama, arama , ifâde alma, gözaltına alma, zor kullanma gibi yetkiler bu görev mûcibincedir.

2-Sosyal Yardım Görevleri: Yardım isteyenler, yardıma muhtaç insanlar, çocuk, hasta ve âcizlere , bu görevi îfâda polisin muhatapları olmaktadır. Söz konusu yardım, her insan için “hukukî” , polis için fazladan olarak “kanûnî” dir.

3-Devletin Yürütme Gücüne Yardım Görevleri: Güç takviyesine ihtiyâç duyulduğunda diğer devlet makamlarına yardım da polis tarafından yapılır.

4-Önleme Görevi: Polisin , suç vuku bulmadan , suçlunun , ve suça yönelik teşebbüsü bulup delillendirerek suçu önlemesi olarak açıklanabilir.

5-Olayları Bastırma Görevi: Kavga, izinsiz mitingler gibi aktif müdahale gerektiren olaylarda polisin gerekli tedbir ve güce başvurmasıdır. Bu görev , önleme ile adlî görevin kesiştiği bir noktadadır.Nitekim , olmuş olayların fâillerine müdâhale edilerek , olabilecek olayların potansiyel işleyicilerinin engellenmesi söz konusudur.

6-Adlî Görevler: Suçun işlemesi ile start alan görevdir. Savcı ile müşterek olarak olayın aydınlatılması ve yargı safhâsına geçilmesi ile ilgili çalışmaların yapılmasıdır.

3.Polisin Yetkileri

 

Polis , Cezâ Adâlet sitestemi içersinde görevini eksiksiz yerine getirmek için aşağıdaki yetkilerle donatılmıştır.

 

Ø      1-Parmak izi ve fotoğraf alma Yetkisi

Ø      2-Açılması İzne bağlı Olan İşyerleri Konusunda Polisin Tahkikat Yetkisi

Ø      3-Kapatma Yetkisi

Ø      4-Zapt Etme el Koyma) Yetkisi

Ø      5-Arama Yetkisi

Ø      6-Yakalama Yetkisi

Ø      7-Dâvet Etme ve İfâde Alma Yetkisi

Ø      8-Men Yetkisi

Ø      9-Zor Kullanma Yetkisi

Ø      10-Kimlik Sorma ve Tespit Etme Yetkisi

Ø      11-Bilgi Toplama ve İstihbarat Yetkisi

Ø      12-Polisin Bazı Yerlere Girme Yetkisi[‡‡]

 

4.Polis Teşkilâtı’nın Yapılanması

 

1-MERKEZ

Günümüzde Emniyet Genel Müdürlüğü, bir Genel Müdür, beş Genel Müdür Yardımcılığı, bir Teftiş kurulu Başkanı, bir Polis Akademisi Başkanı, Bir Birinci Hukuk Müşâviri, 27 Dâire Başkanı, iki Polis Koleji Müdürü,bir Spor Başkanı,bir Hukûkî Yardım Araştırma ve Danışma Merkezi Başkanı,bir Trafik Araştırma Merkezi Müdürü,yüz yetmiş iki Şube Müdürü, bir Özel Kalem müdürü ve bir Sivil Savunma Uzmanından oluşmaktadır.

2-TAŞRA

Taşra Teşkilâtı, 81 İl Emniyet Müdürlüğü, 335 İlçe Emniyet Müdürlüğü, 374 İlçe Emniyet Âmirliği,bir hudut kapısı Şube Müdürlüğü,8 Hudut Kapısı Emniyet Âmirliği, 4 Serbest Bölge Polis Karakolu,bir Serbest Bölge Polis Noktası, 13 Bucak İlçe Emniyet Komiserliği,1366 Karakol veyâ Polis Merkezi Âmirliği’nden oluşmaktadır. [§§]

 

5.Poliste Rütbeler ve Birimler

 

A-Rütbeler

 Polis Teşkilâtı , hiyerarşik bir yapıya sâhip olduğundan meslek içinde rütbeler söz konusudur.Rütbeler aşağıdaki şekildedir:

 

Emniyet Genel Müdürü

 

-1.Sınıf Emniyet Müdürü

-2.Sınıf Emniyet Müdürü

-3.Sınıf Emniyet Müdürü

-4.Sınıf Emniyet Müdürü

 

-Emniyet Amiri

-Başkomiser

 

-Komiser

-Komiser Yardımcısı

-Polis Memuru[***]

 

B-Daire Başkanlıkları

 

Ø      Polis Akademisi Başkanlığı

Ø      AKKM Dairesi Başkanlığı.

Ø       APK Dairesi Başkanlığı

Ø       Arşiv Dairesi Başkanlığı

Ø       Asayiş Dairesi Başkanlığı

Ø       Bilgi İşlem Dairesi Başkanlğı

Ø       Dışilişkiler Dairesi Başkanlığı  

Ø       Eğitim Dairesi Başkanlığı

Ø       Güvenlik Dairesi Başkanlığı

Ø       Haberleşme Dairesi Başkanlığı

Ø       Havacılık Dairesi Başkanlığı

Ø      Hukuk Müşavirliği 

Ø       İdari Mali İşler Dairesi Başkanlığı.

Ø       Ikmal ve Bakim Dairesi Başkanlığı

Ø       İnşaat Emlak Dairesi Başkanlığı.

Ø       İnterpol Dairesi Başkanlığı

Ø       İstihbarat Dairesi Başkanlığı.

Ø      Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanlığı   

Ø      Koruma Dairesi Başkanlığı.

Ø      Kriminal Polis Labaratuvarları Dairesi Başkanlığı

Ø      Özel Harekat Dairesi Başkanlığı.

Ø      Personel Dairesi Başkanlığı 

Ø      . Saglik İsleri Dairesi Başkanlığı

Ø       Sivil Savunma Uzmanlığı.

Ø      Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı.

Ø      Teftiş Kurulu Başkanlığı.

Ø       Terörle Mücadele Harekat Dairesi Başkanlığı

Ø        Trafik Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanlığı

Ø        Trafik Planlama ve Destek Dairesi Başkanlığı

Ø       Trafik Uygulama ve Denetleme Dairesi Başkanlığı

Ø       Yabancılar Hudut İltica Dairesi Başkanlığı

Ø       Trafik Araştırma Merkezi Müdürlüğü. Basın Protokol ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

 

C-Eğitim Ve Öğretim Kurumları[†††]

 

­Polis Akademisi.

­Ankara Polis Koleji .

­ Adana K.Serhadli Polis Meslek Yüksekokulu

­Aksaray Polis Meslek Yüksekokulu .

­Aydin Nazilli Polis Meslek Yüksekokulu .

­Aydin Polis Meslek Yüksekokulu.

­Balikesir Polis Meslek Yüksekokulu .

­Bursa Polis Koleji

­A. Gaffar OKKAN Polis Meslek Yüksekokulu (Diyarbakır).

­Elazig Zülfü Agar Polis Meslek Yüksekokulu .

­ Erzincan Polis Meslek Yüksekokulu .

­Erzurum Polis Meslek Yüksekokulu .

­Gaziantep Polis Meslek Yüksekokulu .

­İst.A.Sadullah Mermerci Polis Meslek Yüksekokulu .

­İstanbul Sükrü Balci Polis Meslek Yüksekokulu .

­Rüstü Ünsal Polis Meslek Yüksekokulu (İzmir).

­Kastamonu Polis Meslek Yüksekokulu .

­Kayseri Polis Meslek Yüksekokulu.

­Malatya Polis Meslek Yüksekokulu.

­Nigde Polis Meslek Yüksekokulu .

­19 Mayis Polis Meslek Yüksekokulu (Samsun).

­Trabzon Polis Meslek Yüksekokulu .

­Yozgat Polis Meslek Yüksekokulu .

­Afyon Polis Eğitim Merkezi .

­Bayburt Polis Eğitim Merkezi .

­Bornova Polis Eğitim Merkezi (İzmir).

­Etiler Polis Eğitim Merkezi (İstanbul).

­Kemalettin Eröge Polis Eğitim Merkezi (İstanbul).

­Karayolu Trf. Polis Eğitim Merkezi (Eskisehir)

 

6.Polis ve Cezâ Adâlet Sistemi

 

Bu bölümde , şu âna kadar tanımış olduğumuz “polis” in , Cezâ Adâlet Sistemi içerindeki fonksiyonunu , mevcud durumunu , olması gereken şeklini ele alacağız.Öncelikle belirtmeli ki, Cezâ Adâlet Sistemi ismiyle kast edilen döngü , târihte oldukça eski bir mîlâda uzanmakta olduğu halde , günümüzün akademik yazı platformunda yeni yeni yer almakta ve ilgili fakültelerde yeni yeni ders olarak okutulmaktadır.İkinci olarak bu bölümde daha çok pratikteki polisliği esas nokta  ve “kadro” tâbir edilen ve “adlî polislik” olarak tesmiye edilen bir görevin içinden (bir seneden fazla karakol , bir seneye yakın Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şûbesi) gelen bir öğrenci olarak yorumlarımızı spesifik bir açıdan yapacak ve fakat “tümevarım” a müsâit genellemeler ve değerlendirmelerde bulunmak gayretinde olacağız.

Şimdi; “polis” , tüm diğer Cezâ Adâlet Sistemi unsurları gibi belirli bir rolü olan aktördür. Kendi sahasında ayak basmadık yer bırakmaması ; yâni tüm yetkilerini ve görevlerini bilerek hareket etmesi lâzım geldiği gibi  sahasının dışında bir alana da asla geçmemelidir.Meselâ; en başta hukukun temel ilkelerinden biri olarak bilinen “Beraat-ı zimmet esastır” ; yâni “suçluluğu isbatlanana kadar her şüpheli mâsumdur” kâidesince hareket etmeli ve olayın maddî gerçeklerine hâkim olmalıdır.Asla , olayda “hâkim” olmamalıdır.Adâletin tecellîsinde sacayağı olarak bilinen “soruşturma –koğuşturma- yargı” mekanizmasında soruşturma hesâbına bilumum koruma tedbirlerini “PVSK” VE “CMK” gereğince yerine getirmeli ve asla             “TCK” nın alanına girmemelidir.TCK ile ilgisi , fezlekeye yazacağı suçun isminden öte bir münâsebet olmamalıdır.Bu noktada en büyük yardımcıları , şüpheliye yakalama esnâsında haklarını hatırlatmak , ifâde alma sırasında müdâfi bulundurmak , maddî gerçeği ortaya çıkarırken şüphelinin maddî bütünlüğünü değil , şüpheyi intâc eden emâreleri , “delil” olabilecek seviyeye getirmektir. “Delilden sanığa gitme” denilen bu silsilenin başını günümüzde teknolojik imkânlar çekmekte ve “gizli izleme , iletişimi dinleme ve tespit” gibi kanûnî dayanaklar ile polisi teyid etmektedir.

Polis , görevinde fedâkar davranmalıdır ve fakat asla bir fedâî gibi davranmamalıdır.Mağdurların , duygu mekanizmasını harekete geçirerek hissî davranmaya sevk ettiği bir kolluk görevlisi , görevinin dışına çıkmaya müsâit bir hâle gelir ve şüpheli ile berâber kendisi de bir memuriyet suçunun şüphelisi durumuna düşebilir.Böyle bir görev bilinci için yukarıda saydığımız polis eğitim kurumları , “içeriden” gelen polislerin aktarımları ile zenginleştirilebilir.Yâni salt teorik bilgi yerine daha somut anlatım yapabilecek meslektaşlar misâfir edilebilir.

Yetkileri , süt sağarcasına kullanmak da ayrı bir kuvvettir polis için.Etkisini , yetkisi ile göstermeli ve bu faaliyetinde “edilgen” bir üslûp seçilmelidir.Daha açık ifâde ile , şüpheli ile mülâkatında “yaparım , ederim” ci değil , “hakkınızda şunun yapılması gerekiyor, Savcının emri böyle , deliller sisi şüpheli kılıyor” çizgisinde bir tutuma sâhip olmalıdır.

Cezâ Adâlet Sistemi’nin uygulama binâları olan “karakol” ve “mahkeme” ; ilkinde “konuşulan” , ikincisinde “şaşılan” yer olmaktan böylece kurtulabilir.

Buraya kadar saydıklarımız , polisin kendi yararına kendisinin yapabileceği hususlardı.Bir de polisin yararına diğer unsurların yapabileceği işler var ki Cezâ Adâlet Sistemi’nin aksamadan işlemesi açısından ilkinden ileri gitmese de geri de kalmaz.Bunlar , başta vatandaşların polise güven duyması ve yardımcı olmalarıdır ki , bu yardım, sağlıklı ihbârlar , her konuyu karakola taşımama gibi hareketler ile meydana gelebilir.

Bunun dışında , artık kronik bir vak’a hâline gelmiş olan polisin mesâi saatleri ve iş yükü gibi konular halledilmelidir.Konumuz açısından “meseleyi uzatmak” tan öteye gitmeyeceğinden bu son hususlara dolayısıyla değindik.

Aşağıda Cezâ Adâlet Sistemi’nin ilk kapısı olan karakolda çalışırken yazılmış bir yazımız ile meseleyi bağlamak istiyoruz:

 

POLİSLİK, AMA NASIL?[‡‡‡]

 

Anlatırlar ki ; bir devlet dâiresi , kendisine gelen o kadar evrakı gereğini yapmak üzere sınıflandırırken, içinden çıkamayacaklarını karakola gönderirmiş;” polis gereğini yapar nasıl olsa” diyerek...Gerçekten de, bazen akla gelmiyor değil; kanunun en çok ihlâl edilen maddesi PVSK.4 mü acaba?:

“polis , vazifesinden başka bir işte kullanılamaz....”Maddesi yani....

Polis, aslında bilmesi gerekenleri tam olarak bilebilse, mesele farklı şekilde cereyân eder.

Evet, yıllarca , giydiği idâm hükmüne rağmen , infâz edilemeyen mahkûmlar varken, polis , şartlar oluştuğunda bu infâzı ân meselesi olarak değerlendirip, yapabilecek bir güce sahip. Gel gör ki , suçluya doğrulttuğu namlu, olay sonrası sanki kendisine doğrultulmakta gibi endişe hisseden polisler yok mu sizce? Polis, konumunu iyi belirlemeli; adâlet çizgisinin hangi noktasında olduğunu iyi tespit etmeli. Haftalık “Tempo”  dergisinin 17-24  ( 2003) nisan arasında çıkan sayısında, böyle bir durumdan bahsedilmiş.[§§§]

Hukukçulara sormuşlar; onlar da “polis , kendini hâkim zannediyor” demişler ve eklemişler:- polis, olayda kendini yargı mercii yerine koyup, küçük bir infâz yapar gibi; iki tokat da ben vurayım mantığıyla hareket ediyor, oysa yapması gereken sadece soruşturma evrakını tamamlamak..

”Gerçekten de polis bunu iyi kavramalı, çok kullanılan bir tâbirle ifade edeyim: “kraldan çok kralcı olmamalı”

Grubumda , bu konular hakkında memur arkadaşlarla sohbet ederken bir tanesi çok hoşuma giden bir söz söyledi:

-“polislik, en rahat çağını yaşıyor.” Dedi.

İlk bakışta pek gerçekçi gelmese de, üzerini eşelediğinizde bu sözden doğrular çıkartabilirsiniz. Üzerinize düşeni yaptığınızda, üzerinize vazife olmayan işe karışmadığınızda, devletin verdiği yetkiyi, öfkenize peşkeş çekmediğinizde polislik rahattır. Ama mesele bu kadarla bitmiyor. Söz konusu haftalık dergide polisin de görüşünü almışlar:-

-“Biz suçluyu yakalıyoruz, ifâdesini alıyoruz, mahkemeye çıktığında savcıya , hâkime “işkence yaptılar” iddiasında bulunuyor, ve suç sicili cerâim defteri gibi olsa da, o suçlu yüzünden, biz suçlu oluyoruz.

Suçlu yakalamanın , suçlu olmakla eş anlamlı olduğu şartlarda çalışınca hevesimiz kırılıyor; bunun üzerine bir de çıkan “af” lar, gayretimizi törpülüyor..”

Evet, bir tarafta adâlet, bir tarafta emniyet, ortada suçlu var; maalesef suçlu ikisinin ortasına oyunbozan gibi girmiş ve de hakem gibi etkili bir konuma gelmiş. İşbu halde, savcılar, hâkimler ve polisler arasında acil bir mutâbakata, sağlam bir diyaloga ihtiyaç vardır. Yetki itibariyle bu mutâbakata ilk adımı onlar mı atsınlar? Yoksa, “gecikmesinde sakınca bulunan hâl “ deyip  biz mi atalım?   25 Eylül 2003

 

Sonuç.

 

            Cezâ Adâlet Sistemi’nde Polis meselesinin , müstakbel tartışmalara oldukça gebe bir platform olduğunu hissettirmeye çalıştığımız yazımızın bu son kısmında diyeceklerimizi “gök kubbe altında söylenmeyen söz yoktur” u hatırlatan atalarımız söylemiş : “At binenin kılıç kuşananın”…Yâni polis, meseleye anlattığımız ölçülerde sâhip çıktığı ve konusuna vâkıf olduğu müddetçe sistem içersinde mesleğini lâyıkıyla îfâ edebilir.Üzerine düşeni dört başı mâmur yerine getirmeyi ve üzerine vazife olmayanı yapmamayı da dört dörtlük bilmelidir.

            Şikâyet dinleyen bir mercî olduğunu unutmamalı , şikâyet etmek yerine sorun çözmek ve eksende her şeyden önce kendisini , bilgisi, mesleğini sorgulamak gerektiğini ise asla hatırdan çıkarmamalıdır.

            Bilgi Toplumu Polisliği , Toplum Destekli Polislik gibi konuları gündemine alarak meseleyi güncel planda ele almalı , çabalarını “önleyici polislik” hesâbına göstermelidir.

 


KAYNAKÇA

 

DOĞAN, Mehmet (2003) Büyük Türkçe Sözlük , Vâdi Yayınları, Ankara

 

İÇLİ , Tülin (2004) Kriminoloji , Martı Yayınevi, Ankara

 

www.egm.gov.tr

 

ÖMRÜUZUN , Hulki (2001) Polisin Görev ve Yetkileri , SFN Yayıncılık, Ankara 

 

ŞAHİN, Eyüp (2001) 1907’den sonra 2000’ kadar Polis Okulları, Egm Basımevi

 

www.pa.edu.tr

 

www.akademilenyum.org


 

 

 

 

 



[*] Komiser, Polis Akademisi, Akademik İşler Şubesi

*Bu makalemsi yazı, uçları açık kodlar barındırması nedeniyle  geniş spektrumlu olmalıyken ödev yetiştirme belâsına güdük kalmıştı. Şimdi akademili ileride “akademisyen artı akademili” olacak kardeşlerimin konunun hakkını verecek çalışmalar yapması ümidiyle yayınlıyoruz… ismet kaplan

 

[†] DOĞAN, Mehmet (2003) Büyük Türkçe Sözlük , Vâdi Yayınları, Ankara , syf.1083

[‡] İÇLİ , Tülin (2004) Kriminoloji , Martı Yayınevi, Ankara , syf.433

 

[§] www.egm.gov.tr

[**] www.egm.gov.tr

[††] ÖMRÜUZUN , Hulki (2001) Polisin Görev ve Yetkileri , SFN Yayıncılık, Ankara  )

[‡‡] ÖMRÜUZUN , Hulki (2001) Polisin Görev ve Yetkileri , SFN Yayıncılık, Ankara  )

 

[§§] ŞAHİN, Eyüp (2001) 1907’den sonra 2000’ kadar Polis Okulları, Egm Basımevi, syf.165

[***] www.egm.gov.tr

[†††] www.pa.edu.tr

[‡‡‡] www.akademilenyum.org

[§§§] Tempo Dergisi , 17-24 Nisan 2003 sayısı