1. Sınıf Emniyet Müdürü
Trafik Hizmetleri
Başkanı
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı
Trafik kazalarına yol açan sebepler incelendiğinde, alkollü
içki almış sürücülerin karıştığı trafik kazalarının küçümsenmeyecek sayılarda
olduğu görülmektedir .Nitekim meydana gelen trafik kazalarına kusurlu olarak
karışan alkollü sürücülerin sayısı 1999 yılında 8958, 2000 yılında 7962, 2001
yılında ise 6.526'dır.*
Görüldüğü gibi alkollü olarak araç kullanılması, pek çok
sayıda kazanın nedenini oluşturmaktadır. Çünkü alkol miktarı arttıkça, kandaki
oksijen azalır. Bunun sonucunda yeterince oksijen alamayan beyin,
fonksiyonlarının kaybetmeye başlar. Bu durumda sürücü üzerinde çeşitli fiziksel
ve psikolojik bozukluklara yol açar.
Eğer kişiler, böylesi durumlarda iken araç kullanmakta ısrar
ederlerse, alkolün etkisinden kaynaklanan kaza sahnelerini daha çok kez
görmemiz söz konusu olacaktır.
Alkolün sürücüler üzerindeki ilk etkileri psikolojik alanda
kendini gösterir. Bu etkiler aynı zamanda alkolün uyarıcı etkilerini oluşturur;
Alkol alındıktan sonra bazı konulardaki çekingenlikler azalır. Bunların başında
korku gelir. Sürücüde korkunun azalması ve kendine güvenin artması söz konusu
olur. İnsanların çoğu daha fazla içerek bu duyguyu güçlendirmek ister ve bunun
sonucunda da alkol limitleri aşılır .
Bu gelişmeler sonucunda sürücü risk almaya yönelik
davranışlarda bulunma eğilimine girer. Yüksek hız ve tehlikeli manevralar yapma
girişimlerinde büyük bir artış görülür. Bu davranışlar da sürücünün hata ve
kaza yapma oranını yükseltir. Sürücü kendi güvenliği ile birlikte yolu kullanan
diğer sürücü ve yayalar açısından da tehlike yaratır. Bunun yanında düzenli
trafiği de olumsuz etkiler .
Alkol, sürücünün kazanılmış alışkanlık-larından vazgeçmesine
de neden olur. Kişi normal hayatında ne kadar kurallara uyan ve diğer insanlara
karşı ne kadar saygılı birisi olursa olsun, alkol alınca kazanılmış
alışkanlıklarından vazgeçebilir .
Alkolün sürücüler üzerinde kazalara sebep olan ikinci önemli
etkisi ''uyuşturucu'' etkidir. Bu etki kendisini başta yorgunluk ve dikkat
azalması olarak gösterir ve kandaki az alkol oranlarında dahi kaçınılmazdır.
Kandaki alkol miktarı arttıkça, kişinin denge, görme ve
işitme gibi beyinsel fonksiyonlarında azalmalar ortaya çıkar. Kas kontrolü ve
dikkat gibi çok önemli duyu ve kontrol kabiliyetleri azalır .
Alkollü sürücü etrafında olan ve hızla akıp giden olaylar
zincirini kavramakta güçlük çeker.
Genel olarak dikkatsiz, uyuşuk bir davranış sergileyen sürücüde intikal
eksikliği görülür. Yani sürücünün reaksiyon süresi uzar.
Alkollü sürücünün kullandığı aracın önüne, aniden bir
canlının veya bir başka aracın çıkması halinde, alkolsüz sürücüye oranla
intikal ve fren mesafeleri, yani durma mesafesi artar .Bu artışa paralel olarak
kaza yapma olasılığı da yükselir .
Aynı cins ve miktarda alkol, farklı vücut yapısına, içki
alışkanlığına ve karaktere bağlı olarak değişik değer ve etki gösterir. Ayrıca
soğuk su ile duş almanın, temiz havaya çıkmanın, kültür-fizik hareketleri
yapmanın, sade kahve içmenin ve benzeri tedbirlerin kandaki alkol miktarının
azalmasına etkisi yoktur .
Bu bilgiler ışığında alkollü araç kullanmak, geliyorum diyen
kazaya buyur deyip, kapıyı sonuna kadar açmaktan başka bir şey değildir.
Ülkemizde yasal alkol sınırı özel araç sürücüleri için 0.50
promildir. Bu değer, 100 mililitre kanda 50 miligram veya bir litre kanda yarım
gram saf alkol olduğunu göstermektedir. Ticari araç sürücüleri için alkol
tamamen yasaklanmıştır .
0.5 promil değerinden sonra kaza ihtimali hızlı bir artış
eğilimine girmektedir .Kanında 0.5 promil alkol bulunan yani yaklaşık 1 duble
rakı, viski, cin, votka v.d. içen sürücü, hiç alkol almamış sürücüye göre 2 kat
daha fazla kaza riski ile karşı karşıyadır. Alkol oranı 1 promil
olursa,sürücünün aldığı risk 10 katına çıkmaktadır
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nda alkollü olarak
araç kullanma suçunun cezası kademeli olarak belirlenmiştir .Buna göre; yasal
alkol sının üzerinde araç kullandığı tespit edilen sürücülerin birinci defada 3
ay, ikinci defada 1 yıl süreyle sürücü belgeleri geçici olarak geri alınır.
Üçüncü defa tekerrürü halinde sürücüler için 1 aydan 2 aya kadar hafif hapis
cezası ve 5 yıllık geçici geri alma öngörülmüştür .Bu sürücülerden psikoteknik
değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesi olumlu olanlara sürücü belgesi
iade edilir. Uygun olmayanlara ise sürücü belgesi verilmez. Her üç halde de
yasada öngörülmüş para cezaları mevcuttur.
Yasal sınırın belirlenmesinde ise konu tıbbi, psikolojik ve
sosyal yönüyle değerlendirilerek bir karara varılır. Bu nedenle yasal sınır
için belirlenen değerler ülkeden ülkeye farklılık gös-terebilmektedir. Örneğin
Norveç, Danimarka, İsveç ve ABD'nin değişik eyaletlerinde 0.50, İngiltere'de
ise 0.80 promilin üzerinde araç kullandığı tespit edilen sürücülere yasal işlem
yapılmakta olup, verilen cezalar ülkemize oranla daha ağırdır.
Trafik kazalarının nedenlerinden birisi olan alkollü araç
kullanımının önlenmesi amacıyla, trafik denetimlerinin önemli bir bölümü
alkollü sürücülerin tespitine ayrılmaktadır. Bu de-netimler vasıtasıyla,
alkollü sürücülere ceza uygulanmasının yanı sıra, gerek alkollü gerekse
alkolsüz sürücüler konuya verilen önem hususunda da bir mesaj verilmiş olmakta,
böylelikle caydırıcı etki yaratılmaya çalışılmaktadır.
Denetimler sırasında bir kişinin Kanunların izin verdiği
düzeyin üstünde alkollü olup olmadığının belirlenmesi, doğru bir ölçme ya da
değerlendirme yapılmasına bağlıdır .Bu konuda gösterilecek titizlik, gerek
trafik güvenliğinin sağlanması açısından gerekse vatandaşların denetim
faaliyetlerinin ciddi-yetine olan inancının güçlenmesi açısından önemlidir .
Bu amaçla, son yıllarda ileri teknoloji ürünü printerli
(döküm veren) alkolmetreler alınarak alkollü araç kullanımı ile ilgili kontrol
uygulamalarına hız kazandırılmış, personelin eğitimine önem verilmiştir. Bunun
yanısıra, tüm illerimizde sürücü ve yayalara yönelik olarak eğitim seminerleri
ve radyo programlan düzenlenerek alkollü araç kullanımı sebebiyle meydana
gelebilecek trafik kazalarının azaltılmasına ve vatandaşlarımızın can ve mal
güvenliğinin korunması için çaba sarfedil-mektedir.
Bu bakımdan; eğer araç kullanacak iseniz alkollü araç
kullanmanın tehlikesini düşünün ve ALKOL ALMAYIN!
Eğer alkol almak durumunda kalmış iseniz, daha sonra pişman
olacağınız, üzüleceğiniz ve en kötüsü sizi sevenleri elem ve kedere terk
edeceğiniz bir kazaya karışmamak için ARAÇ
KULLANMAYIN !