KARADENİZ GEZİM

 

 

Mithat SAVAŞ[*]

 

70 yıllık ömrü hayatımda, gerek memuriyet ve gerekse özel geziler nedeniyle güzel ülkemizin, Doğu  Karadeniz hariç hemen hemen her tarafını gördüm. Memuriyete 1953 yılında ilkokul öğretmeni olarak Şanlı Urfa’nın  Siverek İlçesi’nde başladım. Daha sonra Gazi Eğitim Enstitüsü İngilizce bölümünden 1958 de mezun olarak, Kayseri ve Adana’da İngilizce öğretmenliği yaptıktan sonra 1959 yılında girdiğim Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde 4 yıl öğrenim görerek, 1963 yılında Kamu Yönetimi bölümünü bitirdim. Milli Eğitim Bakanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Kültürel Anlaşmalar Şube Müdür Muavini olarak bir yıl çalıştım ve o anda kazandığım Avrupa Konseyi Bursu ile İngiltere’den 2 yıl lisansüstü çalışma yaparak Post.Graduate diploması alarak ve yurda döndüm. Bir yıl da, Devlet Lisan okulunda öğretmenlik yaptım. O arada Gazi Eğitim ve Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden sınıf arkadaşım Sayın Eyüp Babacan ve o zamanın Ankara Toplum Zabıtası Müdürü Sayın Erdoğan Alıveren’in teşvikleri ve Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Sayın İsmail Dokuzoğlu’nun ilgileriyle Emniyet Teşkilatına önce Komiser Yardımcısı olarak girdim, daha sonrada Öğretmen Emniyet Müdürü kadrosuyla Emniyet Genel Müdürlüğü Eğitim Şubesi’nde Şube Müdürü Sayın Ercan Belen’in yardımcısı olarak görev yaptım. O dönemde Ankara, İstanbul, İzmir ve Kayseri illerimizde bulunan Polis Okullarına konferans vermeye gittiğimizde, Polis evleri bulunmadığından, aldığımız ikamet yevmiyeleri ve harcırahımızla yatacak yer bulmakta güçlük çekerdik. Allah rahmet eylesin, Emniyet Genel Müdür Sayın Orhan Alaaddin Erbuğ’un döneminde satın alınan İstanbul Balta Limanı’ndaki  Polis Moral Eğitim Merkezi ve ardından hemen hemen her ilimizde yaptırılan polis evleri sayesinde bugün bizler ve halen çalışan personelimiz gönül rahatlığı ile yurdumuzun her köşesine  gidiyor ve bu polis evlerimizin hizmetlerinden yararlanabiliyoruz.

Daha sonraları teşkilatımızda, Ankara Trafik Müdürlüğü, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcılığı, Erzurum, Uşak, Kahraman Maraş İl Emniyet Müdürlüğü, Polis Teftiş Heyeti Polis Baş Müfettişliği gibi görevlerde bulunduktan sonra emekli oldum.

            İngilizce dilini iyi bilmem nedeniyle görevim esnasında, Yugoslavya, Danimarka, Japonya, Pakistan, İran ve İngiltere gibi dış ülkelerde eğitim, toplantı, seminer vesaire çalışmalara da katıldım.

            Emekli olduktan sonra, Genel Koordinatlar olarak görev yaptığım, Türkiye Belediyeler Birliğinde de Almanya, İngiltere ve İtalya’da katıldığım toplantılarda Türkiye Belediyelerini temsil etme olanağını buldum.

            Avrupa ve Amerika’nın büyük bir kısmını ziyaret ettim. Ancak, şunu gururla, iftiharla itiraf etmeliyim ki, Türkiye’den daha güzel bir yer göremedim.

            Üç etrafı denizlerle çevrili olan ülkemiz, gerçekten bir tabiat harikasıdır.

            Yazımın başında, Doğu Karadeniz hariç, Türkiye’nin her tarafını gördüm demiştim. Ancak, Allah, Doğu Karadeniz’i de görme fırsatını verdi.

            Küçük kızım Ankara Tıp Fakültesini bitirdikten sonra 3 yıl Ankara’da pratisyen hekimlik yaptı ve daha sonra Amerika’ya gitti. 11 yıl Amerika’da  çalışmalar yaptı ve bu yıl yurda döndü.

            Sağlık Bakanlığı’na yaptığı müracaat neticesinde Rize, İkizdere ,Dereköy Sağlık Ocağı’na hekim olarak atandı.

            21 Temmuz 2004 günü Ankara’dan kızımın görev yerine hareket ettik. O gün Samsun Polisevin’nde  geceledik ve meşhur Samsun pidesini yedik. Ertesi günü Samsun’dan hareketle, Karadeniz’in güzelliğini, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize’nin dillere destan, türkülerimize fındığını, çayını, derelerini , rengarenk yeşilliğini, dağlarını, geçitleriyle ve tepilen horonlarına konu ve efsane olan gizemini, çırpınan Karadeniz’i, gürül gürül akan derelerini, sırtlarında çay taşıyan cefakar, çalışkan Karadenizli kadın ve kızlarımızı izleyerek Rize’ye ulaştık. Rize’de Emniyet Müdürü Sayın İbrahim Kaya’nın ilgileriyle, aynen bir gemiye benzeyen ve Sayın İlhan Sapmaz’ın Emniyet Müdürlüğü döneminde yaptırılan Polisevi’nde kaldık ve güvertesinde Karadeniz ‘in güzelliğini seyrederek küfür küfür esen rüzgarını hissederek akşam yemeğini yedik. Rize Emniyet Müdürü Sayın İbrahim Kaya, bizleri ziyaret ederek bir istediğimiz olup olmadığını sorma nezaketinde bulundu. Ayrıca İkizdere  İlçe Emniyet Amirine telefon ederek konaklayacağımız yeri temin ettirdi. Sayın İbrahim Kaya’nın efendiliği herkes tarafından sevilen ve takdir edilen kişiliğiyle iftihar ettik. Kendisine buradan şükranlarımızı arz ediyoruz. Ertesi günü İkizdere’ye giderken yolda  deniz kıyısındaki Kardelen Lokantasında Karadeniz ‘in meşhur kuru fasulye yemeğini yedik. İkizdere, üstü yemyeşil ormanlar ve çay tarlalarıyla kaplı dağlar arasında bir vadide bulunan, etrafında gürül gürül akan dereleriyle gerçekten görülmeğe değer bir ilçemiz. İkizdere de elektrik üretim santralının misafirhanesinde kaldık. Santral Müdürü Sayın Arif Cemal Arı’da  büyük bir misafirperverlik gösterdi. Kendisine de teşekkür ediyoruz.

            İkizdere’de İlçe Kaymakamı Sayın İsmail Bayata, Belediye Başkanı Sayın Hasan Kösoğlu, İlçe Emniyet Amiri Sayın Cengiz  Ersal, Jandarma Komutanlığında Görevli Astsubay Başçavuş Sayın Mustafa Yiğit ve uzatmalı Çavuş Sayın Aykut Sert bizlere büyük ilgi gösterdiler, kendilerine buradan  teşekkürlerimizi arz ediyoruz.

            Rize ‘deki kalışımız esnasında Rize Valisi Sayın Enver Salihoğlu’ nu ziyaret ettik. Ayrıca Polis Akademisi Emekli Öğretmen Emniyet Müdürü Sayın Suphi Varer’in , Ardeşen Mahallesi’nde yaptırdığı konakta bir gece  misafir olduk. Yaylada karayemiş, kivi, mandalina, fındık, çay dahil her türlü sebze, meyve yetişiyor. Yayladan Karadeniz ‘in güzelliğini doyasıya seyrettik.

            Doğa bütün zenginliği ve güzelliği Doğu Karadeniz yöresine vermiş. O güzellik kelimelerle anlatılamaz., gidip görmek lazım. Her taraf yeşilin her tonunun bulunduğu bitki örtüsüyle kaplı. Şehir ve kasabalar Karadeniz sahili boyunca birer inci gibi dizilmişler ve şair ve ressamlara birer ilham kaynağı olmuşlar.

            11 yıl Amerika’da  yaşamış olan kızım dahi, bu harika güzellik karşısında oraya aşık oldu.

            13 gün kaldıktan sonra 5 Ağustos Perşembe günü İkizdere’den eşimle beraber ayrıldık. O gece Ordu Polisevi’nde  kaldık. Eşimle beraber Ordu Emniyet Müdürü Sayın Ömer Sağırkaya’yı ziyaret ettik. Ömer Bey çok çalışkan, dirayetli, dalgıçlık, avcılık, atıcılık, karate gibi bir çok hasletleri olan, bulunduğu yerlerde vatandaşlar ve personeli tarafından sevilen, sayılan bir Emniyet Müdürümüz. Kendisi de bize çok büyük bir misafirperverlik gösterdi. Ordu Polis kampında bir yemek verdi. Kendisine teşekkür ediyoruz.

            Ordu Valisi Sayın Kemal Yazıcıoğlu, izinde olduğundan kendisini ziyaret edemedik.

            Özetle, unutamayacağımız, yaşadığımız müddetçe anılarımızı süsleyecek güzel bir Karadeniz gezisi yapmış olduk, görmeyenlere de tavsiye ederiz.

 



[*] Emekli Emniyet Müdürü