- 1 -

ARAÇ ALIM-SATIMINDA (VEKALETLE) DOLANDIRICILIK

 

 

            Araç alım-satımında birçok vatandaşımızın canını yakan ve son günlerde sıkça yaşanmaya başlayan vekaletle dolandırıcılık üzerine bir hikaye anlatmak istiyorum.

 

Veli, Yıllardır özlemini duyduğu evine kavuşabilmenin heyecanıyla pazartesini sabırsızlıkla bekliyordu. Borç-harç biriktirdiği paranın üzerine arabasını satarak ekleyeceği miktarla nihayet bir ev alıp kiracılıktan kurtulacaktı. İçindeki bu heyecanla gözü gibi baktığı  binek tipi aracını pırıl pırıl temizlettirip Pazar günü araba pazarında satışa hazırlamıştı.

 

Pazar günü, araba pazarında daha  sabahın ilk saatlerinde, yanına yanaşan 40-45 yaşlarında birisi hem aracı hemde kendisini süzüyordu. İlk defa araç satış işlemi yaptığından ne diyeceğini bilemeden bekledi.

 

-         “Aracın ilk sahibi sen misin?” Diye sorumuştu

-         “Hayır, ikinci sahibiyim, 99 yılında almıştım” diye cevap verdi.

 

Aracın etrafında dolanarak göz gezdirip, motor kaputunu açtı, tek tek kontrol etti motor tertemizdi, şoför mahalline oturup kontak anahtarını çevirdiğinde birinci denemede motor saat gibi çalışmıştı, aracın kaporta aksamı da orijinaldi, geriye sadece fiyatını sormak kalmıştı,

 

-         Ne kadar istiyorsun hemşerim bu araç için?

 

            Bu soruya vereceği cevapla ilgili önceden hazırlık yapmıştı Veli, 11.600 deyip 11 milyara kadar inecek, pazarlık yapacaktı.

 

-         11.600 diyorum, sen ne düşünüyorsun? Dedi

 

alıcı,

 

-         Hemşerim ben arabadan anlarım, araban temiz sana 11.350 veririm, ben galericiyim, pazartesi sen bana bir vekalet verirsin bende sana paranı veririm. Deyince Veli dünden razı olmuştu.

 

Galericiyim diyen şahıs, işyerinin adresini verdikten sonra, 100 milyon TL kaporayı da verip Veli ile el sıkıştılar ve ayrıldılar.

 

Velinin içi içine sığmıyordu, aracını istediği fiyattan daha yüksek bir fiyata satmıştı, hanımına müjdeyi verdiğinde o da çok sevinmişti. Artık bizim diyebilecekleri bir eve sahip olabileceklerdi.

 

Pazartesi günü, galerici arayarak saat 15.00 de noterde buluşmak üzere noterin adresini verince, Veli saat 14.30 da verilen adresteki notere gitti.

 

15.00 civarında notere gelen galerici ruhsatları  Veli den alarak, nüfus cüzdanıyla birlikte vekalet almak üzere notere verir. Vekaletname işlemi tamamlanınca vekaletnameyi ve ruhsatları alan galerici kılığındaki şahıs;

- 2 -

           

-“ benim para Kızılay da bankada, şimdi hemen beraberce gidip parayı çekelim bende sana paranı vereyim” diyerek, birlikte kendinin kullandığı araçla Kızılay a giderler. Kızılay’daki bankaya vardıklarında,

 

-         “Burada park imkanı yok, hem zamandan kazanalım, sen araçtan iniver, bankadan bir sıra numarası al bende bir tur atar buraya gelirim, sonrada bir park yeri bulur beraberce parayı çekeriz” der.

 

Bankadan sıra numarasını alan Veli dışarı çıkıp kendi aracıyla birlikte giden alıcıyı beklemeye başlar, bir müddet sonra galericinin gelmediğini görünce, kartlı telefondan galericinin cep telefonunu arayarak,

 

-“nerede kaldın? ben burada seni bekliyorum” deyince,

 galerici,

 

                        -“ben Yenişehir pazarı civarında park yeri arıyorum sen oraya doğru gel”

 

Veli çaresiz, içini kemirmeye başlayan bir şüpheyle Yenişehir pazarının yolunu tutar, bu arada bankanın kapanma saati gelmiştir bile.

 

Veli hızlı adımlarla Yenişehir pazarına vardığında aracı bulamaz ve şüphesi giderek artmaya başlamıştır. Tekrar telefon ettiğinde, galerici:

 

-         “Kusura bakma, ben araçla ufak bir kaza yaptım, onunla uğraşıyorum, sen yarın sabah dükkana gel paranı orada vereyim.” Deyince Veli şüphelerinin gerçek olduğuna inanır ama yine de bir ümitle sabahı bekler.

 

İçindeki sıkıntıyla, aracını sattığı galericinin işyerine gittiğinde işyerinin kapalı olduğunu görür. Belki erken gelmişimdir diyerek işyerinin önünde beklemeye başlar ama ne gelen vardır ne giden. Bir müddet sonra telefonla aramaya çalışır ama telefonda cevap vermemektedir. Artık dolandırıldığını iyice anlamıştır. Ne yapacağını bilmeden tanıdık birkaç kişiye akıl danışır. Trafik Tescil Şubesine gitmesini söylerler, saat 11 gibi Trafik Tescil Şubesinde yetkililerle görüşüp, durumu anlattığında,

 

                        -“Vekalet verdiğin noterden Azil name çektin mi?” diye sorulduğunda,

 

                        -“hayır, henüz çekmedim” cevabını verir.

 

Tescil Şubesinde, Araç, plakasından sorgulandığında, 3. bir şahısa satıldığı ve işlemlerinin devam ettiği görülür. Bu saatten sonra çekilecek Azil namenin bir hükmü de olmayacaktır, çünkü Azil nameler tebliğ tarihinden itibaren geçerlilik kazanmaktadır. Aracın dosyasına şerh konarak, alıcının, dolandırıcılık yapan şahısla anlaşmalı bir ilişkisinin olup olmadığı sorgulanmak üzere bekletilir. Veliye de bir an önce Savcılığa giderek suç duyurusunda bulunması söylenir.

 

Veli süratle Savcılığın yolunu tutar. Savcılıkta müracaatı alındıktan sonra ilgili karakola sevk edilir. Karakol Velinin ifadesi doğrultusunda işlemlere başlar fakat şahıs

 

- 3 -

verilen adreslerde bulunamaz, işyeri boşaltılmıştır dolayısıyla tatmin edici bir işlem yapılamaz.

 

Veli, Adliyeye giderek, “İhtiyati-tedbir” kararı aldırmak için müracaat eder ancak, yapılan işlemler hukuka uygun görüldüğünden bu kararı çıkartamaz.

 

Bu arada zaman hızla geçmektedir. Aracı alan 3 şahıs, kendisinin bir kusuru olmadığını ve bir an önce aracın devrini üzerine almak istediğini söylemektedir.

 

Aradan 3-4 gün geçtikten sonra, Trafik Tescil Şube Müdürlüğünden yetkililer Veli ile irtibata geçerek, gelişmeleri sorar,

 

Veli,

                        -Galerici kılığındaki şahsın bulunamadığını ve şahıs bulunana kadar hiçbir işlem yapılamayacağını bildirmesi üzerine, aracın tescili 3. şahıs üzerine yapılır.

 

NE YAPMALI – NE YAPMAMALI

 

-         Galerici kılığındaki alıcılara, fazla para teklif ediyor diye hemen güvenmemeli, temkinli yaklaşılmalıdır. Her işyeri olan şahıs gerçek galerici olmayabilir. Özellikle mahalle aralarında, küçük bir işyeri kiralayan dolandırıcılar, aynı anda bir iki dolandırıcılık işi yapıp işyerlerini kapatmakta ve izlerini kaybettirmektedirler.

 

-         Noter aracılığıyla verilen Vekaletnameler, kesinlikle aracın parası alınmadan alıcılara verilmemelidir. Hatta bazı dolandırıcılar, sadece fotokopisini alayım aslı sende kalsın diyerek, güven sağlamaya çalışmakta, sonradan aldıkları fotokopiyi ilgili noterden onaylatarak satış işlemini yapmaktadırlar.

 

-         Yapılan işlemlerden şüphelenildiğinde, vakit geçirilmeden –aynı noterden- Azil name çekilmelidir. Azil name tebliğ tarihinden itibaren geçerli olduğundan, alıcıların adreslerinin gerçek olup olmaması burada önem kazanmaktadır. Adresler sahteyse Azil namenin tebliği imkansız hale gelmekte ve geçersiz olmaktadır.

 

-         Vekaletnameyi alan şahıslar;  sen burada otur biz “aracı sanayide bir gösterelim” veya “Trafikte dosyasına bir baktıralım” gibi mazeretlerle kısa süre içerisinde 3. şahıslara satmaktadırlar. Gidilecek yerlere mutlaka beraber gidilmeli, ruhsatla-vekaletnameler birlikte alıcılara verilmemeli.

 

-         Araç satış işlemlerinde; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20. maddesine göre, hukuki satış işlemi noter satışıyla gerçekleşmektedir.  Vekaletle noterden satış yapıldıktan sonra, satışın geri dönüşü mümkün değildir.

 

 

 

        Muammer BUÇAK

                                                                                                3.Sın. Emn. Md.

                                                                                          Trafik Tescil Şube Md.