Vücut fonksiyonları çocukluk süresince artmakta, 30
yaş civarında maksimum düzeye ulaşmakta, sonra yaşla azalmaya başlamaktadır.
Fiziksel aktif kişilerde fizyolojik fonksiyonlar, aynı yaştaki sedanterlere göre - %25 yüksektir. Aktif 50 yaşındaki bir
erkek veya kadın 30 yaş düzeyindeki fonksiyonel kapasiteyi koruyabilmektedir.
Yaşlanmaya bağlı yapı ve fonksiyon kayıpları gerontologlar
tarafından normal ve beklenen değişiklikler olarak kabul edilmektedir.
Yaşlı
bireylerin iskelet kasları daha küçük ve güçsüzdür. Yetmişli yaşlarla birlikte
güç kaybı yılda %1 -2 artma ile devam etmektedir. Yaşlanmanın vücut
kütlesindeki azalma da dâhil olmak üzere, vücutta pek çok değişiklikle ilgisi
vardır. Vücut kütlesindeki azalma, başlıca kas kütlesindeki azalma ile oluşmaktadır.
Kas kütlesindeki bu kayıp "sarkopeni" olarak adlandırılmakta ve bazal metabolizma
hızı, kas gücü ve aktivitesindeki düşüşleri açıklamaktadır. Bunun sonucu
olarak, düşme ve bunu izleyen ciddi yaralanmalar da ileri yaşlarda yaygın
olarak görülmektedir.
Sarkopeni, iskelet kas kütlesinde
yaşa bağlı kayıptır. Yaşlılıkta güç ve aerobik kapasite azalmasına bağlı olarak
fonksiyonel kapasite azalmaktadır. Sarkopeni; yaşa
bağlı kemik mineral kaybı, bazal metabolizma hızının azalması ve vücut yağ
içeriğinin artması ile yakından ilişkilidir. Egzersiz ile özellikle direnç
egzersizleri ile sarkopeni ve osteoporozu önlemek
mümkündür. Uygun yoğunluk, süre ve sıklıkla her yaşta kas gücü ve dayanıklılığı
artırılabilmektedir.
Kadın
ve erkekler maksimum kas gücüne 20-30 yaşları arasında erişmekte, 70 yaşına kadar
progresif olarak kas gücü yaşlanmaya bağlı %30-40 azalmaktadır.
Yaşlanmaya bağlı kas kütlesinin azalması ise, inaktivite
ve yaşlanmaya bağlı olan total kas protein kaybı sonucudur. İskelet kaslarının
temel rolü güç üretmektir. Güçteki yaş ve cinsiyete bağlı değişikliklerin temel
belirleyicisi kas kütlesidir. Yaşlanma ile kas kütle ve gücündeki
azalmaya kas lif tipi ve sayısı gibi faktörler de eşlik etmektedir.
Yaşla
beraber kas gücü ve fonksiyonunda azalmanın nedeni; özetle kas lifi boyutunun
ve toplam kas lifi sayısının azalması, kas uyarılma ve kasılma arasındaki
dengenin bozulması ve kas sinir uyarılarının engellenmesidir. Kas gücünün progresif olarak azalması sonucu, uzun süreli egzersiz ve iş
yapabilme yeteneği yitirilmektedir. Kas gücü kaybına, kas hücrelerinin sayı ve
hacimlerindeki azalmadan kaynaklanan kas kütle kaybı da eşlik etmektedir. Bu
azalma, 30 yaşından 60 yaşına kadar, her 10 yılda %10 kadardır. Sonraki
yıllarda bu azalma daha da artmaktadır. Son yıllarda egzersizin yaşlanma
sürecini geciktirici etkisi önemli bir araştırma konusudur.
Anabolik hormon düzeyindeki yaşa bağlı azalmanın,
kas kütle ve kas gücü kayıplarını hızlandırdığı düşünülmektedir. Yaşları 66 -84
olan, gönüllü 50 birey üzerinde yapılan bir çalışmada; fiziksel aktivitenin
kalp solunum sistemi, kas fonksiyonu ve anabolik
hormon (dehidroepiandrosteron-DHEAS ve insülin benzeri büyüme hormon faktörü IGF -1) üretimini olumlu
yönde etkilediği doğrulanmıştır.
Yaşa bağlı kas lif tipi değişimi
İskelet
kasında, kas lif tipleri Tip I (yavaş kasılan-oksidatif)
ve Tip II (hızlı kasılan-glikolitik) olarak
sınıflandırılmaktadır. Lif dağılımı; kalıtım, fiziksel aktivite düzeyi ve
cinsiyete bağlı olarak bireysel farklılıklar göstermektedir. Bu faktörlere ek
olarak bireyin yaşı da kas lifi dağılımını etkilemektedir. Yaşlılarda "Tip I” kas lif yüzdesi daha yüksektir.
Yaşlılarda kas eğitilebilirliği
Düzenli
egzersiz; kas kütle ve gücünün azalmasını, vücut proteinlerinin kaybını
önlemektedir. Yaşları 60-72 olan erkeklerde, 12 hafta boyunca uygulanan direnç
egzersizi sonrası kas gücünün ilerleyerek arttığı, antrenmana cevabın gençlere
benzer olduğu gösterilmiştir. Gücün artması; hareketi artırmakta, yaralanma
sıklığını azaltmaktadır.
Diyetin
proteinden zengin olmasının benzer egzersiz programı ile birlikte kas
kütlesinde daha büyük artışa neden olduğu da bir başka çalışmada gösterilmiştir.
Yüksek yoğunluktaki direnç egzersizi, yaşlılarda anabolik
etkiye neden olmaktadır. İleri yaştaki bireylerde hastalık, kullanmama, düzensiz
beslenme ve yaşlılığın diğer etkilerine bağlı olarak iskelet kası atrofisi görülmektedir. Kas zayıflığı ile düşme ve kırıklar
arasında pozitif bir ilişki bulunmaktadır. Huzur evinde kalan (87-96 yaş)
yaşlılara progresif direnç antrenmanı yaptırıldığında,
kaldırdıkları ağırlık
Yaşla
birlikte kas iskelet sisteminde değişiklikler olması kaçınılmazdır. Sarkopeni, postural bozukluklar,
yürümenin azalması, denge kaybı bu değişikliklerden bazılarıdır. Yaşlı kişiler direnç
ve denge egzersizlerini içeren egzersizlerden yarar görmekte, düzenli egzersiz
kronik hastalık riskini azaltmaktadır.
Yaşlılıkta bağımsızlığı sağlamak için, egzersizden daha yararlı olacak
farmokolojik bir ajan yoktur.