TÜRKİYE’DEKİ TRAFİK KAZALARINA İSTATİSTİKSEL BİR BAKIŞ

OSMAN KARAKUŞ

Emniyet Genel Müdür Yardımcısı

Trafik Hizmetleri Başkanı

 
 

 

 

 


Trafik Sorunu

Sanayileşme ve şehirleşmeye paralel olarak gelişen ve giderek artan ulaşım ihtiyacı, bireylerin günlük yaşamlarını sürdürmeleri için bir gerekliliğe dönüşmüş ve bu ihtiyacın karşılanabilmesi için yaşanılan çağın imkânları doğrultusunda alternatif ulaşım türleri geliştirilerek, hızlı, konforlu ve güvenli bir ulaşım için çeşitli çözümler üretilmiştir. Ancak, plansız kentleşme, hızlı nüfus artışı ve buna bağlı olarak insan ve eşya hareketliliğindeki aşırı artış gibi nedenler trafik olgusunu, faydalarının yanında zararları da ciddi olarak hissedilen bir sorun olarak karşımıza çıkarmaktadır.

Günümüzde trafik kazaları, yol açtığı kayıpların büyüklüğü ile tüm dünya ülkelerinin mücadele ettiği en önemli sorunlardan birisidir. Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre; her yıl dünyada 1.250.000’in üzerinde insan trafik kazalarında hayatını kaybetmekte, 50 Milyondan fazla insan da yaralanmakta veya sakat kalmaktadır. (1)

Yine, Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre; “Avrupa Bölgesi” olarak adlandırılan ve Avrupa, Asya, Kafkaslar ile Ülkemizin de içinde yer aldığı 50 ülkeyi kapsayan bölgede, yıllık yaklaşık 120.000 insan trafik kazaları sonucu hayatını kaybetmekte ve yaklaşık 2,4 milyon insan da hastane tedavisini gerektirecek şekilde yaralanmaktadır. (2)

Trafik kazaları ülkemizde, gerek neden olduğu can ve mal kayıpları, gerekse sosyal ve psikolojik etkileri nedeniyle üzerinde durulması, düşünülmesi ve mutlaka kalıcı çözüm bulunması gereken bir sorun niteliği taşımaktadır. 

Ülkemiz trafiğinin son on yılına bakıldığında, kaza yerinde 43.691 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 1.595.802 vatandaşımız yaralanmış veya sakat kalmıştır (Grafik 1 ve 2). Bu kayıp ve yaralanmalara milyarlarca liralık maddi zarar da eklendiğinde, tablonun ciddiyeti daha net anlaşılabilecektir. Hiç şüphesiz, bu sayılar trafik kazalarının sosyo-psikolojik maliyetini ve yetişmiş insan gücü kaybını ifade etmekten uzaktır.

Metin Kutusu: Sayı                        Grafik 1: Son On Yıla Ait Trafik Kazası Ölü Sayıları

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Metin Kutusu: SayıGrafik 2: Son On Yıla Ait Trafik Kazası Yaralı Sayıları

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Trafik Kazaları

Ülkemizde meydana gelen trafik kazalarının oluş şekilleri ve nedenleri incelendiğinde; eğitimden, alt yapı eksikliğine, denetimden, araç seçimine, taşıma türleri arasındaki dağılım dengesinden, çevresel etkenlere kadar çok geniş bir yelpaze karşımıza çıkmaktadır. Ancak tüm bu unsurları insan, araç ve yol ekseninde özetlemek mümkündür.

Trafik kazalarının nedenlerini doğru olarak analiz edebilmek ve önlenmesi yönünde adımlar atabilmek için bu kazaları yakından ele alıp incelemek gerekmektedir. Bu yazımızda, ülkemiz karayollarında son üç yıl içerisinde meydana gelen ölümlü ve yaralanmalı trafik kazaları ele alınacaktır.

Tablo 1: 2008, 2009 ve 2010 Yılarında Meydana Gelen

Ölümlü ve Yaralanmalı Trafik Kazaları

 

2008

2009

2010

TOPLAM

Ölümlü ve Yaralanmalı Kaza Sayısı

84.431

91.729

97.412

273.572

Ölü Sayısı*

4.236

4.324

4.045

12.605

Yaralı Sayısı

145.163

201.380

211.496

478.357

 

 

 

 

 

 

 

*Kaza yerindeki ölü sayısını kapsamaktadır.

Son üç yıl içerisinde ülkemizde meydana gelen trafik kazaları, meydana geldiği zaman dilimi, oluş şekli, kazaya karışan araç sayısı, kazaya etken olan kural ihlalleri, mevsimsel faktörler, yol ve çevre özellikleri gibi açılardan incelendiğinde, pek çok kazanın benzerlik gösterdiği, belirli zaman dilimlerinde ve yol türlerinde meydana geldiği ve bu kazalarda temel kural ihlallerinin etkili olduğu görülmektedir.

2008, 2009 ve 2010 yıllarında meydana gelen trafik kazaları oluş türlerine göre incelendiğinde; en çok kazanın kavşak veya benzeri yerlerde araçların birbirlerine yandan çarpması veya çarpışması sonucu meydana geldiği (Grafik 3), bu kaza türlerinin içerisinde ölü sayısının en fazla olduğu kaza türünün ise karşılıklı çarpışma olduğu görülmektedir (Grafik 4).

Grafik 3: 2008-2010 Yılları Oluş Türlerine Göre Kaza Sayıları

Metin Kutusu: Kaza Sayısı

 

Grafik 4: 2008-2010 Yılları Oluş Türlerine Göre Trafik Kazası Ölü Sayıları

Metin Kutusu: Kaza Sayısı

Yine aynı yıllarda oluşan trafik kazalarının, en çok hangi aylarda ve mevsimlerde meydana geldiğine bakıldığında; yaz mevsiminin, özellikle de Temmuz ve Ağustos aylarının trafik kazalarının en yoğun yaşandığı dönemler olduğu görülmektedir (Grafik 5). Esasen bu grafiğe bakılarak, kötü hava koşullarının da etkisi ile kış mevsiminde çok fazla kaza olduğu yönündeki kamuoyu algısının gerçeği yansıtmadığı söylenebilir. Grafik 6’dan da kolayca anlaşılacağı gibi trafik kazaları sonucu ölü sayıları kaza sayılarıyla doğru orantılı olarak Temmuz ve Ağustos aylarında artış göstermektedir.

Grafik 5: 2008-2010 Yılları Aylara Göre Trafik Kaza Sayıları

Metin Kutusu: Kaza Sayısı

 

        Grafik 6: 2008-2010 Yılları Aylara Göre Trafik Kazası Ölü Sayıları

Metin Kutusu: Ölü Sayısı

Aylar

 
 


Son üç yıl içerisinde meydana gelen trafik kazalarının saatlerine bakıldığında ise, kazaların çoğunlukla 14:00-20:00 saatleri arasında olduğunu söylemek mümkündür      (Grafik 7). Son üç yılda, 14:00-20:00 saatleri arasında polis sorumluluk bölgesinde toplam 130.152 kaza meydana gelirken, buna karşılık gece 24:00-06:00 saatleri arasında 41.688 kaza meydana gelmiştir.

 

 

Grafik 7: 2008-2010 Yılları Günün Saatlerine Göre Trafik Kaza Sayıları

Metin Kutusu: Kaza Sayısı

Kazaya karışan araç sayısı bakımından incelendiğinde; 2008, 2009 ve 2010 yıllarında polis sorumluluk bölgesinde meydana gelen toplam 273.572 trafik kazasından, 129.587’sinin tek araçlı, 127.965’inin oluş şekilleri farklı olsa da iki araçlı, 16.020’sının ise üç veya daha fazla aracın karışması neticesi meydana geldiği görülmektedir (Grafik 8).

Grafik 8: 2008-2010 Yılları Araç Sayılarına Göre Trafik Kaza Sayıları

Araç sayısı

 
Metin Kutusu: Kaza Sayısı

 

 

Son üç yıldaki trafik kazalarını, meydana geldikleri yollar ve çevre özellikleri bakımından ele aldığımızda; kazaların büyük bir kısmının yerleşim yerleri içerisindeki caddelerde oluştuğu (Grafik 9), buna karşılık trafik kazalarındaki ölümlerin ise yerleşim yerleri dışında artış gösterdiği görülmektedir (Grafik 10). Ölümlü kazaların yerleşim yerleri dışındaki yollarda yoğunlaşmasında hız unsurunun göz ardı edilemez bir etkisinin bulunduğu söylenebilir.

 

Grafik 9: 2008-2010 Yılları Yol Türlerine Göre Trafik Kaza Sayıları

Metin Kutusu: Kaza Sayısı

Yol Özellikleri

 
 

 

 


Grafik 10: 2008-2010 Yılları Yol Türlerine Göre Trafik Kazası Ölü Sayıları

Metin Kutusu: Ölü Sayısı

Yol Özellikleri

 

 

Yol türlerine göre trafik kazalarından söz edildiğinde, özetle bölünmüş yolların trafik güvenliğine olan etkilerine değinmek yerinde olacaktır. Trafik kazaları açısından bölünmüş yolların inşa edilmesindeki temel amaç, karşılıklı çarpışmaların önlenmesi ve güvenli bir trafik akımı sağlanmasıdır. Son on yılda devlet yolları üzerinde meydana gelen karşılıklı çarpışma türü ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarına baktığımızda, bölünmüş yol uzunluklarının artışıyla ters orantılı olarak kaza sayılarında bir düşüş gözlemlenmektedir ki; bu da beklenen bir neticedir (Grafik 11).

 

                 Grafik 11: 2008-2010 Yılları Yıllara Göre Bölünmüş Yol Uzunlukları ve Karşılıklı Çarpışma

                 Türü Kaza Sayıları

Metin Kutusu: Sayı
 

 

 

 

 

 

 

 


Meydana gelen trafik kazalarının en önemli nedeni hiç kuşkusuz sürücü hatalarıdır. 2008, 2009 ve 2010 yıllarında meydana gelen trafik kazalarını sürücü kusurları ya da diğer bir anlatımla kazanın oluşumuna etken olan kural ihlalleri açısından ele aldığımızda, belirli kural ihlallerinin ön plana çıktığı ve diğer kural ihlallerine göre kazaların oluşumunda daha etkin oldukları görülecektir. Bu ihlallerin en önemlisinin de “hızın yol koşullarına göre ayarlanmaması” olduğu Tablo 2’de görülmektedir.

Tablo 2:  Sürücü Kusurları

KUSURLAR

2008

2009

2010

TOPLAM

Araç hızını yol, hava ve trafiğin gerektirdiği şartlara uydurmamak

35,9%

36,2%

34,4%

35,5%

Kavşak,geçit ve kaplamanın dar old.yerlerde geçiş önc.uymamak

15,3%

15,6%

16,0%

15,6%

Doğrultu Değiştirme (dönüş) kurallarına uymamak

12,4%

13,3%

14,3%

13,4%

Arkadan Çarpma

9,6%

9,8%

10,1%

9,8%

Manevraları düzenleyen genel şartlara uymamak

4,3%

5,3%

5,9%

5,2%

Şerit ihlali yapmak

4,9%

4,9%

4,8%

4,8%

Trafik güvenliği ile ilgili diğer kurallara uymamak

6,7%

4,1%

3,2%

4,6%

Kırmızı ışık veya görevlinin dur işaretinde durmamak

2,8%

2,8%

2,7%

2,8%

Taşıt giremez trafik işareti bulunan yerlere girmek

2,0%

2,2%

2,6%

2,3%

Alkollü olarak araç kullanmak

1,4%

1,4%

1,4%

1,4%

Kurallara uygun olarak park etmiş araçlara çarpmak

1,2%

1,2%

1,2%

1,2%

Geçme yasağı olan yerlerden geçmek

0,7%

0,7%

0,8%

0,8%

Hatalı şekilde veya yasak olan yerlere park etmek

0,3%

0,4%

0,4%

0,4%

DİĞER

2,5%

2,2%

2,3%

2,4%

TOPLAM

100%

100%

100%

100%

 

 

 

 

Sonuç

Karayollarında trafik güvenliğinin sağlanması, dört ana hizmet faaliyetinin birbirleri ile ahenkli bir şekilde sürdürülmesi ile mümkündür. Uluslararası trafik literatüründe 4-E faktörleri veya trafik güvenliği enstrümanları olarak da adlandırılan bu faktörler; Eğitim (Education), Denetim (Enforcement), Acil Yardım (Emergency) ve Mühendislik (Engineering) hizmetleridir.

Trafik sorunun merkezinde olduğu gibi, bu sorunun çözümün merkezinde de insan unsuru vardır. Dün ve bugün karayolu ulaşımında güvenlik ne kadar önemliyse, gelecekte de önemi artarak devam edecektir. Çünkü ülkemizde artan nüfusla birlikte, daha fazla refaha olan özlem ve yönelim artmakta, bu durum bireysel araç kullanımını da yaygınlaştırmaktadır. Böyle bir değişim süreci karayolu ulaşımı ve trafiğiyle ilgili güvenliğin sağlanmasını zorlaştırmakta ve fakat bir o kadar da önemli kılmaktadır.

Toplumsal sorumluluk ve bilincin, trafik eğitim ve kültürünün, sevgi, saygı ve hoşgörü değerlerinin yaygınlaşarak bir yaşam biçimi olması, tüm standartlarımızla birlikte karayolu ulaşım standardımızın da gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşması, trafikte her gün fazladan heba edilen zaman kaybının üretime dönüştürülmesi ve nihayet karayollarımızda her gün onlarca insanımızın hayatını kaybetmesinin kader olmaktan çıkması başlıca beklentimizdir.

 

 

KAYNAKLAR

 

1.     World Health Organization, 2009, “Global status report on road safety: time for action”,Geneva (www.who.int/violence_injury_prevention/road_safety_status/2009).

2.     WHO Regional Office for Europe, 2009, “European status report on road safety: towards safer roads and healthier transport choices”, Copenhagen.

3.     Emniyet Genel Müdürlüğü İstatistikleri, 2010, 2009, 2008