Geçen
Sayıdan Devam…
EKONOMİNİN YÜKSELEN DEĞERLERİ;
"ETİK TÜKETİCİLİK” ve “ETİK TİCARET” |
Ferda HEKİMCİ[1] |
Etik Ticaret
Günümüz evreninde ‘Etik Ticaret’ (Ethical Trade)
ve/veya ‘Adil’, ‘Etik’, ya da ‘Dürüst’ ticaret (Fair Trade) kavramı, kamuoyuna
yansıyan örneklerinden de anlaşılabileceği en basit şekliyle, “Etik tüketici talebini karşılamayı amaçlayan
etik ürünlerin üretim ve ticaretini” içermelidir.
Etik Ticaret kavramını; “Küresel üretim güçlerince (özellikle az
gelişmiş/üçüncü dünya ülkelerinde geliştirilen denizaşırı üretim bağlamında),
insan haklarını (çocuk, kadın haklarını),
işçi sağlığı ve iş güvenliğini öngörerek emek sömürüsü yapmayan,
‘kurumsal sosyal sorumluluk’ sahibi ve (bu ülkelerin) hammadde kaynaklarını,
küçük çiftçi ve imalatçılarının ürünlerini ‘Adil Ticaret’ ilkeleri
doğrultusunda değerlendiren, tüketici haklarına, çevre ve ekolojik değerlere
saygılı üretim” şeklinde açabiliriz (Hekimci, 2007b: 20-23)
Etik Ticaretin Unsurları
Bu çerçevede Etik Ticaretin
başlıca dört temel unsurundan söz edilebilir;
Çalışanlar yönüyle yeterli ücret ve insan haklarına saygı,
Küçük çiftçi ve üreticiler yönüyle adil ticaret güvencesi,
Şirketlerin üretim ve ticaret politikaları yönüyle de kurumsal sosyal sorumluluk, adil
ticaret ilkelerine uyum ve çevreye saygı.
Tüketici Açısından Etik Ticaret
Tüketici açından bakıldığında ise Etik Ticaret;
İyi çalışma koşullarında,
Yerel üreticilerin kendi başına ayakta durmasını sağlayacak
koşullarda,
Çevreye saygılı
Ve gelişmiş ülkelerle adil, eşit koşullarda ticaret olanaklarını
yaratmış; kısaca “Etik açıdan gönül rahatlığıyla satın alınabilecek” ürünün
güvencesi sayılıyor (FLO, 2007).
Marka Olarak ‘Fairtrade’ Fairtrade logolu ürün fikri 1986'da
Hollandalı işadamı Max Havelaar tarafından yaratıldı. İlk Fairtrade'li marka
ise Meksika'da üretilen kahvelere verildi. Amaç tüketiciye "Bu kahve 'adil
ticaretin' ürünüdür. Meksikalı köylüler haklarını aldılar, kahvenizi gönül
rahatlığıyla içebilirsiniz" demekti . ‘Fairtrade Markası’,
CAFOD’un (Christian Aid, Oxfam, Traidcraft, Exchange and World Development
Movement) kurduğu Adil Ticaret Vakfı (Fairtrade Foundation) tarafından
veriliyor. Hollanda’da
yaratılan bu marka, daha sona başka ülkelere dağıldı. Ayrıca, diğer Avrupa
ülkelerinde de ayrı ayrı markalar yaratıldı ve böylece etik ürünler pazarda
daha fazla tüketiciyle tanışma olanağı buldu (FLO,
2007).
Kurumsal Sosyal Sorumluluk
İçinde bulunduğumuz süreçte toplumda sosyal sorumluluk bilincinin
gelişimi ve tüketimde etik değerlerin öne çıkması kurumların da sosyal sorumluluğunu
gündeme getirmiştir. Bu bağlamda; “
Kurum ve kuruluşların toplumun sosyal, çevresel ve ekonomik kaygılarını, kendi
istekleriyle faaliyetlerinin ve paydaşlarıyla ilişkilerinin bir parçası haline
getirmesi ve tüm paydaşlarına ve topluma karşı etik ve sorumlu davranması, bu
yönde kararlar alması ve uygulaması” şeklinde özetlenebilecek olan “Kurumsal
Sosyal Sorumluluk” kavramı gündeme gelmiştir (KSS, 2009).
Sosyal Sorumluluk
Enternasyonali
Kısa adı SAI olan Sosyal Sorumluluk Enternasyonali (Social Accountability International), sosyal sorumluluk standartları geliştirip uygulamak için ,
hükümet dışı, uluslar arası ve çok
paydaşlı bir kuruluş olarak 1997´de kuruldu. Böylece, ILO ve BM sözleşmelerine
dayanan gönüllü bir işyeri standardı olan SA8000 (Sosyal Sorumluluk 8000)
standardı çalışmalarını başlattı (SAI, 200).
SAI’nin bu konudaki yaklaşımı "söze
sahip olunmazsa etkin olunamaz” şeklindedir. Bu nedenle SAI, dünyanın her
tarafından şirketlerle (Chiquita, Dole, Gap Ltd, Timberland, Avon Products ve
Co-op Italia gibi uluslararası markalar; Yeşim Tekstil, Alarko Carrier gibi
Türkiye’den markalar), tüketici örgütleri, sivil toplum kuruluşları, 2006 yılı
itibariyle yaklaşık 15 milyon işçi barındıran işçi örgütleriyle, hükümet
kuruluşları ve sertifikalandırma kurumlarıyla birlikte çalışmaktadır. SAI,
“İşçilerin hak ettikleri adil ve insanca muameleyi görebilmelerini sağlamak,
etik üretim yaptırma riskini en aza indirmek, işçi verimliliği ve üretkenliğini
artırmak ve şirketin veya tesisin sosyal performans sicilini sürdürülebilir
şekilde güçlendirmek için yerleşik yönetim sistemlerini” içerir.
Halen 45 ülkede ve 50 endüstride SA8000 sertifikalı tesisler mevcuttur.
SA8000 çözümü, işçilerin ve şirketlerin gereksinimlerine ortaklaşa hizmet eden yönetim araçlarını
entegre ederek, en yüksek etik üretim yaptırma standartlarına uyumu sağlamak,
şirketleri ve bunların tedarik zinciri tesislerini iyileştirip sosyal
performans sağlamak amacıyla;
Kilit paydaşları toplayarak, konsensüse dayanan etik işyeri standartları
oluşturur ve bunları sürekli geliştirir,
Bu standartlara uyumu sağlamak için nitelikli kuruluşları akredite eder,
Sosyal performans standartlarının anlaşılıp yaygınlaşmasını ve dünya
çapında uygulanmasını teşvik eder.
SAI ayrıca; sendikalar, yerel STK'lar, çoklu paydaş girişimleri, organik, adil ticaret ve çevre
örgütleri, kalkınma vakıfları ve yolsuzluk karşıtı gruplarla ortaklık kurarak,
araştırma, eğitim ve kapasite geliştirme programları yürütmektedir (SAI,
2009).
Firmaların SA8000 belgesine sahip olabilmeleri için:
15 yaşın altında işçi çalıştırmaması,
Emniyetli
ve sağlıklı bir işyeri ortamı sağlaması,
Çalışanların toplu pazarlık haklarına saygı gösterilmesi ve sendika üyesi
olmalarının teşvik edilmesi,
Çalışanın ve ailesinin temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde maaş
politikası belirlenmesi,
Aynı doğrultuda şirketin tedarikçi ve fason üreticilerinin de sosyal
uygunluğa sahip olması; ücretler ve ödemelerde asgari ücret yerine, minimum
yaşam standardını sağlayacak ücreti belirleyerek uygulaması,
Sosyal sorumluluk standartlarını şirketin yönetim ve uygulamalarıyla
entegre edecek bir yönetim sistemini kurmaları öngörülüyor (Bayıksel,2006:177).
Kurumsal Vatandaşlık
Günümüzde sosyal sorumluluk konusu daha ileri bir boyutta ele
alınarak, yurttaş şirketler gündeme gelmeye başlamıştır. New York'ta 4 Şubat
2002 Tarihinde Dünya Ekonomik Forumunda
36 uluslararası şirket CEO'su ‘Kurumsal Vatandaşlık Deklerasyonu’nuna imza
attılar. Buna göre özetle ticari etkinliklerini Kurumsal Vatandaşlık
çerçevesinde yürütme sürecinde olan şirketler; yasa, etik standartlar ve insan
haklarına saygılı davranmak, çevreye verilebilecek zararı en aza indirgemek,
ticari piyasayı, tedarik piyasalarını, içinde yaşanılan yöreyi, sivil toplum
örgütlerini ve kamu sektörünü etkilediğinin ve tüm bu sosyal paydaşlar ile
işbirliği içinde çalışma gereğinin bilincinde olmak ve bu sorumluluğun en başta
şirketin en üst yönetim kademelerinden başladığını kabul etmek zorundadırlar.
Vizyonu, “Sürdürülebilir ve kapsamlı küresel ekonomi” olarak
belirlenen ve gönüllülük esasına dayanan sözleşme, 31 Aralık 1999 tarihinde
Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu sırasında, Birleşmiş Milletler (BM)
Genel Sekreteri Kofi Annan’ın iş dünyası liderlerine “Bin Yıl Kalkınma
Hedefleri” doğrultusunda yaptığı çağrıyla yola koyuldu. Ardından, insan
hakları, çalışma koşulları, çevre koruma ve yolsuzlukla mücadele başlıklarında
on temel prensip belirlendi. Dünyanın her yerinden şirketler, bu evrensel
ilkeleri, iş stratejilerinin, operasyonlarının ve kültürlerinin bir parçası
haline getireceklerini ilan ederek sözleşmeyi imzalamaya başladılar (KSS,
2009). “Gönüllülük Esasına Bağlı Küresel İlkeler Sözleşmesi”ne imza atan
işletme – kurum – kuruluş ya da şirketlerin sosyal sorumluluklarını yerine
getirmesi için uyması gereken çalışma şartlar, insan hakları ve çevreye yönelik
ilkeler şöyle:
İş dünyası, ilan edilmiş insan haklarını desteklemeli ve bu
haklara saygı duymalı.
İş dünyası, insan hakları ihlallerinin suç ortağı olmamalı.
İş dünyası, çalışanların sendikalaşma ve toplu müzakere
özgürlüğünü desteklemeli
Zorla ve zorunlu işçi çalıştırma uygulamasına son verilmeli
Her türlü çocuk işçi çalıştırılmasına son verilmeli.
İşe alım ve işe yerleştirmede ayrımcılığa son verilmeli.
İş dünyası, çevre sorunlarına karşı ihtiyati yaklaşımları
desteklemeli.
Çevresel sorumluluğu arttıracak her türlü faaliyete ve oluşuma
destek vermeli.
Çevre dostu teknolojilerin gelişmesini ve yaygınlaşmasını
desteklemeli.
İş dünyası, rüşvet ve haraç dahil her türlü yolsuzlukla savaşmalı.
Bu sözleşmeyi imzalamak isteyen işletme – kurum – kuruluş ya da
şirketlerin en üst düzey yöneticilerinin imzasıyla Birleşmiş Milletler Genel
Sekreterine bir mektupla başvurmaları gerekiyor (BM, 2007).
Etik Ticaretin Geldiği Nokta
Batıda, “Dünyanın neresinde ve hangi koşullarda üretilirse
üretilsin” anlayışı üzerindeki tüketici baskıları değişimi hızlandırıyor.
Nitekim, ABD’de 1995’te yapılan bir kamuoyu araştırmasında deneklerin %78’inin,
işgörenlerini kötü koşullarda çalıştıran işletmeler yerine, (örneğin, 20
dolarlık bir giyecek için birkaç dolar daha fazla ödeyerek) insancıl koşullarda
çalıştıran işletmelerden alış-veriş yapmayı tercih ettikleri görülmüştür .
Günümüzde Amerika’da satılan bir çok ürünün üzerinde, örneğin, “Bu top için ne
çocuk, ne de köle işgören çalıştırılmıştır” şeklinde ifadeler görülmektedir
(Economist, 1998)
Yine, GlobeScan yönetiminde, 24 ülkede 24.000 kişiden fazla
kişiyle görüşülerek gerçekleştirilen bir araştırmaya göre; tüketicilerin %29’u
sosyal sorumluluklarını yerine getirmediğini düşündüğü bir şirketin ürünlerini
satın almayarak ya da hakkında olumsuz konuşarak cezalandırmıştır. Türkiye’de
de bu oran %29 olarak belirlenmiştir ve 1999’dan beri artan bir seyir
izlemektedir (Monitor, 2007).
New York ve Crain’s New York Business dergisince dünyanın en iyi
beş fütüristi arasında sayılan ve TIME dergisince dünyanın en etkili 100 kişi
arasında gösterilen Trend avcısı Marian Salzman,
Ezgi Başaran’ın kendisiyle gerçekleştirdiği söyleşide; “2007 yılının trendi organik ürünler ve Etik Tüketicilik” olduğunu
söylüyor. Salzman devamla, “Yani ‘bu
ürünün üretiminde kullanılan kimyasallar denize dökülmemiştir, şu yöntemle imha
edilmiştir’ ya da ‘üretiminde çocuk
çalıştırılmamıştır’ ibaresi yazan ürünleri satın alacağız. 10 yıl önce çocuklar
babalarının Mercedes’iyle övünürdü, şimdi ‘doğa dostu Toyota’ kullanmasıyla (…)
‘İş kuracaksanız organik ürün satın” diyor (Başaran, 2006).
Nitekim artık Adil Ticaret etiketli ürünler Avrupa'da 79 binden
fazla süpermarkette satışa sunuluyor. Adil Ticaret mağazalarında, 1.300'den
fazla ürün çeşit mal satıyor.
Avrupa'da bir çok belediye adil ticaret belediyesi olmak için
adeta yarışıyor. Belediyeler bu ürünlerin satışını teşvik ediyor. Özellikle
İngiltere'de Londra’da Newham, Tower Hamlet, Hackney başta olmak üzere birçok
belediye tarafından hayata geçirilmeye çalışılıyor. Belediyelerin Adil Ticaret
yeterliliğine ulaşması için sınırları dahilindeki işletmelerin belli bir
bölümünde ‘Fairtrade’ ürünlerin satılması gerekiyor (Tuncay, 2007).
25 Avrupa ülkesini kapsayan bir araştırmaya göre 2005 yılı sonu
itibariyle Etik Ticaret 1 milyar Euro sınırına dayandı, buna göre son 5 yılda
%155 büyüyen etik pazar, her yıl
ortalama %20 büyüyor (Bayıksel, 2006).
Türkiye’ deki Durum
Bu noktada, ülkemizde henüz firmaların Kurumsal Sosyal Sorumluluk
anlayışı paralelinde kısmen; gönüllü BM sözleşmelerine imza koyma, SA8000
Standardı uygulamaları ve bazı sosyal sorumluluk projelerini uygulama gibi
girişimler dışında Etik Ticaret bağlamında değerlendirilebilecek yeterli bir
gelişimin henüz olmadığını belirtelim.
Bununla birlikte yurdumuzda az sayıdaki SA8000 Standardı sahibi
şirketlerden olan Yeşim Tekstil Genel Müdürü Şenol Şenkaya
ile Alarko Carrier Genel Müdürü Önder Şahin’in sözlerini bu yeni “etik ve sosyal sorumlu trendin” ülkemiz açısından önemini başkaca bir şeye
yer bırakmayacak şekilde ortaya koyması açısından buraya almanın yararlı
olacağı düşünülmektedir. Yeşim Tekstil Genel Müdürü Şenkaya bu konuda şöyle
diyor; “… Türkiye Avrupa pazarına yakınlık avantajını kullanarak, kaliteli ve
sosyal uygunluk koşulları doğrultusundaki üretimle rakipleri arasından
sıyrılabilir. Sosyal uygunluk kriterlerinin bir engel olarak değil, uzun vadede
bir fırsat olarak görülmesi gerekiyor. Türk firmaları bu konuda yol aldıkları
takdirde rekabette avantaj elde edebilecekler.” Türkiye’de SA8000 belgesini
almaya hak kazanan bir başka şirket olan Alarko Carrier Genel Müdürü Önder
Şahin ise bu belgelere “dünya şirketi olmak isteyen” her kurumun sahip olması
gerektiğini belirterek; “Bu belgeler kurum olarak değiştiğinizin ve kendinizi
uluslararası platformda geliştirdiğinizin bir göstergesi” diyor (Bayıksel, 2006) .
Oysa halihazırda ülkemiz de Yeni Ekonomi’nin adil olmayan bazı
uygulamalarından, çevre ve insan
hakları ihlallerinden olumsuz etkilenen
üçüncü dünya ülkeleriyle benzer bir süreci paylaşmakta. Etik Ticareti
işlediği Hürriyet’teki makalesinde Banu
Tuna bu gerçeği kısaca; “Bizde bu yönde bir bilinç henüz gelişmediğinden ve
bizzat Türkiye, Fair Trade'e konu olan ülkeler kapsamına girdiğinden olsa
gerek…” şeklinde vurguluyor (Tuna,2005)
Sonuç ve Öneriler
Sosyal Girişimcilik ve Etik Ticaret, rakamların değil, insanların
ve yaşamın önde olduğu unsurlar olarak giderek ekonomide öne çıkıyor. Öte
yandan küreselleşen pazardaki olağanüstü rekabet ortamında ön almak isteyen
firmalar için gelişen etik ürün talebinin yanıtlanabilmesi ayrı bir önem arz
ediyor.
Buna koşut olarak, “Etik-Adil ticareti geliştirmek, insan hakları
ihlalleri ve emek sömürüsünü engellemek, az gelişmiş ülkelerdeki yoksul çiftçi
ve işçiyi koruyup o ülkeleri kalkındırmak, çevre katliamının önüne geçmek”,
ancak; “Tüketeceği her ürünün etik olarak üretilip üretilmediğini irdeleyecek
olan” tüketicinin elinde.
Batıdaki etik gelişmeler, küresel pazarın bel kemiğini oluşturan
bireyin, vicdanının sesine kulak vererek oluşturduğu Etik Tüketici Bilincini daha da etkinleştirecek bir “Etik
Tüketici Hareketi”ne dönüştürebildiği oranda, Yeni Ekonomi’nin, (küresel
kapitalizmin) yukarıda anılan bazı önemli sakıncalarının da çözümü olabileceğini ortaya koyması
açısından çok önemlidir.
Diğer yandan ülkemizde sosyal girişimcilik ve Etik Ticaretin
yaygınlaşması için küresel pazarda ön tutabilmenin gerekliliği yanı sıra; asıl
iç pazarda da ‘etik talebi’ yaratmaya ve bu bağlamda Etik Tüketicililiğin itici gücüne gerek olduğu ortadadır. Bunun
için ise bu ülkede yaşayan biz tüketicilere düşen sadece “evrensel seçme hakkını” etik ürünleri seçme yönünde kullanmaktır.
Tüketici olarak bunu sağlayabildiğimiz oranda ise;
Yaşamımıza etik
tüketiciliğin “insancıl ve çevreci naifliğini” de ekleyebiliriz…
Ekonomimizin “küresel pazardaki bu
yeni rekabet trendine daha kolay yetişebilmesindeki itici gücü” de
oluşturabiliriz…
Dolayısıyla önümüzdeki bu yeni kavramları iyi anlamalı ve bunları
içselleştirip, “yeni bir yaşam biçimi olarak” uygulamalıyız.
Ülkemizin henüz yabancı olduğu bu süreç belki de bir tüketici
derneğinin mütevazi çatısı altında el ele verecek olan etik bir grubun bu
konudaki “ilk çoban ateşini yakmasını”
beklemektedir. Bu öncü çalışmanın giderek diğer ilgili kesimlerin de
katıldığı hükümet dışı STK organizasyonlarına dönüştürülebilmesiyle ise, “bu
çoban ateşi tüm yurdu aydınlatabilecek bir meşale” olabilecektir.
Nitekim, The Body Shop’un
Kurucusu ve Onursal Başkanı Anita Roddick, şirketinin sosyal sorumluluk yaklaşımın ana fikrini;
“Bir grup düşünceli ve idealist insanın dünyayı değiştirebileceğinden kuşkunuz
olmasın. Aslında dünyayı değiştirenler hep bu bir grup insan olmuştur”
(Roddick,2007) sözleriyle vurgulularken aslında aynı şeyi
söylemiyor mu?...
O zaman; “Bugün
yeni bir söz söylemek gerek”…
Ne dersiniz ?...
Yararlanılan Kaynaklar
Amsden, A.
(1991) “3. Dünyada Sanayileşme”, New
Left Review, Sayı 182, Temmuz-Ağustos 1990 (Çev.Yılmaz S,- Volkan Aytar V.), Birikim, Sayı:28, s.
20-23, İstanbul.
Aslantepe,
G. (1999) “Kesimlerin Aktif ve İstekli Katılımları, ILO-IPEC Programı’nın
Türkiye’deki Başarısına Önemli Katkıda Bulunmuştur”, İşveren, TİSK, Cilt:
XXXVII, Sayı: 7, Nisan, Ankara.
Akdeniz Ü.
(2007) Yerel Gündem 21, “Sürdürülebilir Turizm-Sözlük”,
www.akdeniz.edu.tr/muhfak/cevre/coastlearn.../glossary.htm.
Erş.Tarihi:12.7.2008.
Avcı,
S.(2007) “Modada Etik Yükseliş”, 19 Mayıs 2007.
www.akşam.com.tr,
Erş.Tarihi:12.6.2007.
Aydemir,
M. (1999) “Sosyal Sorumluk8000 (Socıal Accountabılıty 8000) Standardı”, Dokuz
Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 1, Sayı: 3, İzmir.
Başaran, E. (2006) “Trend Avcısı Gelecekten Yeni
Haberler Verdi”, Hürriyet, 15 Ekim.
Bayıksel, Ş.Ö.(2006) “Etik Ticaretin Müthiş Yükselişi”,
Capital, 1 Ağustos, İstanbul.
BM (2007) “Küresel İlkeler Sözleşmesi” www.unglobalcompact.org. Erş.
Tarihi: 17.6.2007.
Consumer
Reports (1997) “Which Hot Toys Are Cool?”. Vol. 62 Issue 12, December .
Çongar, Y.
(1999) “Binyıl Raund’unun Eşiğinde...”, Milliyet, 6 Aralık.
Deniz, B.
(2003) “Değişen Dünyada, Değişen Ekonomide Tüketici-Tüketici Hakları ‘Yeni
Tüketici’ ”, Tüketici Yüzyılında
Pazarlama Krallarla İletişimin İncelikleri-Media Cat Forum, İstanbul.
Djevad,
P.A. (1969) Yabancılara Göre Eski Türkler, s. 136, İstanbul.
Economist
(1999) “Sweatshop Wars”, Vol. 350 Issue 8108, 27 February.
Economist
(1998) “The Power of Publicity”, Human-Rights Law Survey, Vol. 349, Issue
8097, 12May.
Eroğlu,E.(2006)
“Yeni Ekonomi”, http://dream.gen.tr/ekonomi/yeni_ekonomi.php.
Erş.Tarihi: 11.8.2007.
Eskioğlu,
F. ve Şenergüç, M. (2005) “Çokuluslu
Tekellere Karşı Adil Ticaret”, www.acikgazete.com . Erş.Tarihi:
28.6.2007.
Erken, V.
(2007) “Ahilik Teşkilatının Vizyonu”,
Karınca Dergisi, Mart-2007, s. 23-28.
FLO (2007)
Fairtrade Labelling Organizations International (FLO), http://www.fairtrade.net.
Erş.Tarihi:27.8.2007 .
Hekimci, F. (2006) “Tüketici Çağı ve Verimlilik”, MPM Anahtar
Dergisi, Sayı:214, s.20 -21, Ankara.
Hekimci,
F. (2007a) “Etik Tüketicilik ve Etik Ticaret I”, MPM Anahtar Dergisi, Sayı:
226, s.14-15, Ankara.
Hekimci,
F. (2007b) “Etik Tüketicilik ve Etik Ticaret II”, MPM Anahtar Dergisi, Sayı:
227, s.20-23, Ankara.
Karasu,
A.Ö. (2005), “Etik Şıklığın Yükselişi”, Hürriyet, 14 Mayıs.
Kayalar, T.
(2006)``Fair Trade”
, The Wall Street
Journal, 11 May.
KSS (2009)
Türkiye’nin Kurumsal Sosyal Platformu, www.kurumsalsosyal.com.
Erş.Tarihi:12.8.2009.
Özdemir, N. (1999) “Ahilik Örgütü ve Toplam Kalite
Yönetimi”, Standart Dergisi, Sayı:446,
s.17-22, Ankara.
Monitor
CSR (2007), “Kurumsal Sosyal Sorumluluk Araştırması”, www.yontemresearch.com. Erş.Tarihi:
29.5.2007.
Pehlivan,
A.İ. (2001) Yönetsel Mesleki ve Örgütsel Etik, 2.Baskı, Pegem A Yayıncılık,
Ankara.
Schulze,
N. (1997) İşletme Etiği Konusuna
Kavramsal Bir Yaklaşım, Amme İdaresi Dergisi, Sayı:30(4), s.35-41, Ankara.
Roddick, A
(2007) “Aile İçi Şiddete Sessiz Kalma” Kampanyası, www.thebodyshop.com.tr/sosyal.
Erş.Tarihi: 17.5.2007.
SAI
(2009) http://www.sa-ntl.org/
.Erş. Tarihi: 11.8.2009.
Tan,
M.(2006) “İyi Pragmatizm Vesilesiyle, Taş Üstüne Taş Koyma Hamlesi",
Birikim, Sayı:211, s.82-89, Ankara.
TDK
(2009) Büyük Türkçe Sözlük, www.tdk.org.tr/TR/BelgeGoster.aspx.
Erş.Tarihi: 3.7.2009.
Tuna, B.
(2005) “Türkiye`den Online Etik Alışveriş”, Hürriyet, 11Kasım.
TMMOB
(2003) Makine Mühendisleri Odası, 3.Kalite Kongresi Sonuç Bildirgesi, Bursa.
Tuncay, E.
(2007) “Coldaplay Adıyamanlı Köylüyü
İhracatçı Yaptı”, Focus, Referans, 24 Şubat.
UNCTAD
(1997) “Küreselleşmenin Yedi Günahı”,
İşleletme ve Finans Dergisi, Sayı: 12(39), s. 6-9, Ankara.
Yurtseven,
H.R. (2000) işletme Yönetiminde Etik-Toplum ve İşletmeler Açısından Çanakkale
Kenti'nde Karşılaştırmalı Bir Araştırma, Erciyes Üniversitesi 8.Ulusal Yönetim
ve Organizasyon Kongresi Bildiriler, s.249-261, Nevşehir.