Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

POLİS VE HALKLA İLİŞKİLER

                         

                                                                                                             Cumhur KULUY

                                                                                                        1.Sınıf Emniyet Müdürü

                                                                                                        Çorum İl Emniyet Müdürü

 

Saygıdeğer Emekli Emniyet Müdürleri Derneği Yetkilileri ve Sevgili Meslektaşlarım. Aylık olarak faaliyetini sürdüren “ÇAĞIN POLİSİ” isimli Fikir ve Sanat Dergisini büyük bir zevkle okumaktayız. Halkla İlişkiler; Polis görevlerini yerine getirirken halkın güven ve yardımına olan ihtiyacı inkar edilemez bir gerçek olduğu aşikardır.

 

Kamu Yönetiminde Halkla İlişkiler;Teşkilatın ilişkide bulunduğu toplum kesiminin  güven ve desteğini sağlamak için giriştiği iki yönlü iletişime dayalı, sonuçta kamuoyunda teşkilata, teşkilatın da toplumun isteği yönünde değişikliklerin gerçekleşmesine, böylece teşkilat ile halk arasında olabilecek en uygun uyum ve dengeli bir ilişki sağlanmasına yönelik sistemli ve sürekli çabalardır.

 

Tanımdan anlaşılacağı biçimde,halkla ilişkilerin en belirgin özelliği, iki yönlü iletişim olayı  olmasıdır. Sistemli ve bilinçli yürütülen halkla ilişkiler  çalışmalarında en başta yapılan, teşkilattan halka, halktan da teşkilata bilgi akımı sağlamaktır. Bu amaçla  çağımızın gelişmiş iletişim teknolojisinin verdiği imkanlardan mümkün olduğu kadar  etkili bir şekilde yararlanmak esastır. Bahsettiğimiz iki yönlü iletişimin ilk amacı; Teşkilatın halka iyi  tanıtılması, halkta, teşkilat için olumlu  bir görüntü yaratılmasını sağlamak; Halkla ilişkiler bağlamında  tanıtma  söz  konusu olduğunda tartışmasız  uyulması gereken ilk ilke, halka gerçekleri, yalnız gerçekleri söylemektir. Bunun tersinin, yani halka gerçek dışı bilgi aktarmanın, uzun vadede teşkilatta onaramayacağı zararlar verdiği bilinmektedir.

 

Halkla ilişkilerde, iletişim olgusunun, halktan teşkilata doğru bilgi akışını sağlayan ikinci yönüne baktığımızda; Teşkilatın yürüttüğü hizmetlere  ilişkin olarak halkın beklentileri, görüşleri, dilek ve yakınmalarının, iyi işleyen halkla ilişkiler programları aracılığıyla, teşkilata akması, yönetimce özümlenmesi ve cevap verilmesi, halkın desteğinin sağlanması açısından önem taşımaktadır.

 

Kısaca;  Halkla ilişkiler olayı,  yönetsel ve örgütsel verimlilik ve etkinliğin gerçekleştirilmesi süreci ile bir arada düşünülmeli,  bu amacın çok etkili bir aracı, öğesi olarak değerlendirilmelidir. Teşkilatta, düzenli ve programlı biçimde yürütülmesi gereken halkla ilişkiler çalışmalarının, iki önemli  örgütsel amacın gerçekleştirilmesine önemli katkıları bulunmaktadır.

 

Örgütsel Amaçları;  Halktan teşkilat için  destek ve güven sağlamaya yönelik olumlu görüntü yaratılması,  teşkilatın hizmet politikalarının halk beklentileri doğrultusunda geliştirilmesi ve bu politikalara yönelik uygulamaların daha verimli ve etkili duruma getirilmesi olarak özetleyebiliriz.

 

Bütün dünyada teknolojik gelişmeler,  olumlu bir takım ilerlemeler kaydettiği gibi,  olumsuz şartları da beraberinde getirmektedir. Bu sebeple, bir taraftan teknolojik gelişmeleri yakından takip etmek,  diğer taraftan da teknolojik gelişmelerin  yeni ürünleriyle kendilerini donatarak, başarılarını artırmayı  amaçlamalarının yanı sıra, halk desteğini de yanlarına alarak başarılarına başarı katmayı hedeflemeleri  gerekmektedir. Bununla birlikte, artık sadece teknolojik gelişmelerin en iyi şekilde  kullanılmasının, suçların önlenmesinde yeterli olmadığı  bir gerçektir. Aynı zamanda  halk desteğinin  sağlanmasının gerekliliğini de ortaya çıkarmıştır. Bu çerçevede, teşkilatımız bünyesinde sürdürülen halkla ilişkiler faaliyetlerinin daha da genişleterek devam ettirilmesi gerekmektedir.

 

Gelişen ve değişen  dünya şartlarına ayak uydurmanın zorunlu bir hale geldiği  günümüzde, 

bu gelişme ve değişmeleri  takip etmemenin sonucunda  geride kalan herkes ve her birim için olumsuz neticeler doğacağı ortadadır.

  

Özellikle devletin bünyesindeki birimlerin  bu gelişme ve değişmelere  seyirci kalması  da kısa bir süre içerisinde etkinlik ve verimliliği azaltacağı  gibi devlete olan güvenin sarsılmasına da yol açacaktır. Bu nedenle de,  vatandaşın huzurlu ve güvenli bir toplum beklentisinin cevaplandırılması, teknolojik gelişmelere paralel olarak  değişim süresine giren suç ve suçlulukla mücadelede başarılı olunabilmesi için polis teşkilatında da bir takım düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır.

 

Özellikle  ileri ülkelerdeki teşkilatlar, artık eski katı kurala ve dışa kapalı sistemlerden uzaklaşarak, açık bir sisteme doğru kaymaktadırlar. Bu oluşumda esas, halkın polisten olan beklentilerine daha iyi nasıl cevap verebileceğidir. Bu çerçevede teşkilatlarda, öncelikli olarak kendi personelleriyle  ilgili bir takım kararların uygulanmasına yönelik çalışmaların sıklaştırılması gereklidir.

Yapılan Bazı Araştırmalara Göre;

Personelin  çalıştıkları  yerlerden bekledikleri  en önemli şey, çalıştıkları ortamın huzurlu ve çalışma arkadaşları ile ilişkilerinin iyi olmasıdır.

Personelin daha disiplinli ve düzenli çalışması, işine daha fazla özen göstermesi, ancak işinde belli bir kariyere, makama yükselme arzusu gütmesinden kaynaklanmaktadır.

Çalışan kimselerin büyük bir kısmı, çalıştığı yerlere kendilerinde bulunan bir takım kabiliyetler neticesinde gelmişlerdir. Bu yüzden çalıştıkları yerlerde,  kabiliyetlerini geliştirecek ortamın bulunmasını arzu etmektedirler. Çalışan herkes, çalıştığı yerde kendi fikirlerinin de hesaba katılmasını ve belli konularda söz sahibi olmayı isterler.

Araştırma neticesinde,  çalışan kimselerin, çalışma arkadaşları ne kadar önemli ise beraber çalıştıkları  amirleri de o kadar önemlidir.  Çalışan personel, amirlerinin her zaman adaletli, disiplinli, iyi yapılan işlerin mükafatlandırılmasını ve eğer elinde ise, yapılan küçük hataları bağışlayıcı karaktere sahip olmasını isterler.

Teşkilat mensuplarımızda halkla ilişkilerinde ve görevlerinde başarılı olabilmeleri için bazı fedakarlıklarda bulunmak zorundadırlar. Bu da şu profili gerektirmektedir.

Polis; Atatürk İlkelerine sıkı sıkıya bağlı, ciddi, zeki,  asil, samimi, art fikirsiz, araştırıcı, çalışkan,  güçlü, sabırlı, yardım sever, tevekkül sahibi,  dinamik, gelişmeye açık,  insan ilişkilerinde  son derece dikkatli, iyi ilişkileri hep artıda, sevecen ve sempatik,  yaratıcı, takipçi, başladığı işi bitiren, cesaretli, gerektiğinde halktan yardım almasını bilen, yardıma muhtaç herkese yardım eden,  sır tutan, meslek haysiyeti konusunda son derece duyarlı, yapıcı, çözücü, kilitlerin fiziki değil beyinden fonksiyon  almasını tercih eden kişilik sahibi olması gerekmektedir.

Yukarıda belirtilen  konular hakkında  yapılan araştırmalar sonucunda, çalışanların halktan, halkında görevlilerden beklentilerini yansıtmaktadır. Bu durumda,  karşılıklı saygı ve güvene dayalı, özverili çalışma sonucu birçok hizmetin daha iyi bir şekilde devamını sağlamak mümkün olacaktır. Teşkilat bir yandan  teknolojik yönden diğer yandan da bu teknolojiyi kullanacak vasıflı kimselere ihtiyaç duymaktadır.Teşkilatımızda, zikredilen vasıflara sahip personel çoğalırsa, halkta, kendiliğinden bir güven duygusu oluşur.

Memurlarını iyi yetiştirmek,  işine dikkat ve ilgi göstermek, devamlı mükemmeli aramak , araştırmacı bir yapıya sahip olmak, vasıflı amir olmanın en önemli şartlarındandır. Amirin vasıflı olması, halktan teşkilata karşı güven duygusunun oluşmasında da önemli rol oynamaktadır.

Teşkilat içerisinde yapılan yeni uygulamalar, polisi sadece bir güvenlik kuvveti olmaktan çıkartıp, polis teşkilatı, halkın destek ve güvenini arkasına alan, toplumun huzur ve güven içerisinde yaşama sürecine  yardımcı olan, toplumun menfaatini işin önceliği sayan bir profesyonel kuruluş haline getirmelidir. O halde polisin bütün faaliyetleri halkla beraber ve onlar için olmalıdır.  

 

 


 

 

 

Yapılan bazı araştırmalar, polisin genelde, zamanının büyük bir kısmını  olayları çözmede harcadığını, vatandaşlara fazla vakit ayırmadığını göstermektedir. Buna paralel olarak vatandaşlarında polise  sadece kendilerine bir tecavüzün olduğunda başvurduğunu ortaya koymaktadır. Halbuki polis vaktinin bir kısmını halka ayırabilse, onlarla daha iyi ilişkiler kursa,  hem araştırdığı olaylar daha çabuk çözülecek, hem de halkla olan münasebetler gelişecektir. Çoğu zaman vatandaşlar polisten çekindikleri ve suçlu kimselerin tehditlerinden korktuklarından  olayla ilgili bilgileri  polise vermemektedirler. Bunlara ilaveten polis, sorunlarından dolayı kendisine müracaat eden şahısların durumlarını  çok iyi tespit etmelidir. Onlara kendileriyle çok iyi şekilde ilgilenildiği  izlenimini vermesi gerekmektedir.

 

Sorunların halk üzerindeki  etkisi, halkın yüzde kaçının bu sorunlardan  etkilendiğini algılamalı ve sorunun  önemine göre nasıl hareket edilmesi gerekiyorsa öyle davranmalıdır. Halkı rahatsız eden problemleri çok iyi tespit edip, bunları çözmede halkın bilgisine ve yardımına müracaat edip, halkın tepkisini çok iyi ölçmek  gerekir.Problem çözümünde  polis ile halkın  karşılıklı etkileşimi göz önüne alınarak, polisin yapacağı bir uygulama ve hareketin ne gibi  olumlu ve olumsuz  sonuçlar doğuracağı  hesap edilmeli, problemler tespit edildikten sonra alternatif çözümler  üretilmeli ve alınan kararlar  iyi bir şekilde değerlendirildikten sonra  uygulamaya geçilmeli, neticesine göre de sonuç değerlendirilmesi yapılmalıdır. Diğer taraftan polis ile halk ilişkilerinin daha iyi hale getirilebilmesi için personel politikası yanında, hizmetin daha etkin ve yararlı kılınmasına yönelik  araştırma ve değerlendirilmeler  de yapılmalıdır.

 

Halkın gözünde polis hakkında  oluşan imajlarda  yazılı ve görsel medyanın da çok önemli rol oynadığını unutmamak gerekir. Bunun yanında halkın  polisten beklentilerini belirlemek ve ona  göre hizmet verebilmek için başta okullar olmak üzere  dernekler ve sosyal kurumlar arasında  seminerler, konferanslar, bilimsel tartışmalar sık, sık yapılmalı, yarışmalar ve anketler düzenlen-meli, halkla ilişkilerin yoğun bir biçimde sürdürülmesi gerekmektedir.

 

Yukarıda açıklamaya çalıştığımız  şekilde; DEMOKRASİ rejimi içerisinde, insan haklarına saygıyı ön plana alarak, POLİS-HALK  işbirliğinin geliştirilmesi, TÜRK POLİSİ’ nin halkın sevgisini ve saygısını, desteğini kazanabilmesinin, halka huzur ve güven ortamını sağlamasının yolunun ancak ve ancak POLİS-HALK İŞBİRLİĞİ’ nden geçtiği düşüncesindeyim.

 

Saygıdeğer Emekli Emniyet Müdürleri Derneği Yetkilileri ve Sevgili Meslektaşlarıma en derin saygı ve sevgilerimi sunarım.