Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

İnsan Hakları ve Polis

İnsan Hakları ve Polis

 

Ramazan Er

Emniyet Genel Müdür Yardımcısı

 

İnsan Hakları; İnsanın doğuştan sahip  bulunduğu, vazgeçilemeyen, devredilemeyen ve değerler sisteminde en üst sırada yer alan, insanın sadece ama sadece, insan olmasından kaynaklanan haklarıdır.

21. Yüzyıla girdiğimiz şu dönemde devletler arasındakı uygulama farklılıkları demokrasi ve insan haklarına saygı konuları ile birlikte giderek daralmaktadır. Böylece bu konular evrensel idealler haline gelmektedir. Bununla birlikte, bu idealelri gerçekleştirme çabaları devam etmekte ve bu konuda başarılı olmak için daha çok çalışmayı gerektirmektedir.

Bir milleti oluşturan kişilerin, o millet içinde yasal çerçevedeki hak ve özgürlüklerinin güven altında bulundurulması gerekir. Günümüzde devletler; toplumda huzuru ve düzeni sağlama, vatandaşın can ve mal güvenliğini koruma, yasa hakimiyetini ve devlet otoritesini sağlama gibi çok önemli görevleri üstlenmişlerdir.

Demokratik sistemlerdeki devletler, bireysel haklar ve toplumu oluşturan bireylerin toplu gereksinimleri arasındaki hassa denge üzerine kurulmuşlardır. Bu denge içinde Polis, bireysel hakların ve sosyal yaşamın korunmasında çok önemli bir rol oynamaktadır.

Devlet ve millet olarak varlığımızın özgürlükçü demokratik ve laik düzen içerisinde her türlü iç tehlikeden uzak tutulması, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğünün sağlanması ve korunması, suç işlemeye yönelik davranışların önlenmesi, işlenmiş suçların işlenmeye devam edilmesinin önüne geçilmesi ve sanıkların yakalanarak yargı önüne çıkarılması, ilgili yasaların ve diğer yasa hükümlerinin kendisine verdiği görevlerin yerine getirilmesi Polisin temel görevlerindendir.

Polis, her türlü durum ve koşulda görevini yerine getirirken halkın kendisine karşı güven duygusu içinde olmasını sağlamalıdır. gerçektende eğer halkta, Polisin özellikle insan haklarının koruyucusu olduğu, genelde görevlerini yerine getirirken insani duygularla dolu, tarafsız olduğu inancı varsa, ona destek olması beklenebilir. Polislerin eğitiminde; sorunun bu yönüne dikkat çekilmesini de ayrı bir önemi bulunmaktadır.

Ülkemiz demokratikleşme konusundaki arzu ve isteğini her fırsatta dile getirmiş ve uzun süreler terörizm tehlikesiyle iç içe yaşamasına rağmen bu arzısını değişik sözleşmelere imza koymakla ispatlamıştır.

28.01.1987 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Komisyonuna bireysel başvuru hakkını, 22.01.1990 tarihinde, Avrupa İnsan Hakları Divanının zorunlu yargı yetkisini tanımıştır.

Ülkemiz Anayasasının 90. Maddesine göre Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar Türk Hukukunun ayrılmaz bir parçası durumundadırlar. İç hukukumuza uygunluk açısından gerekli düzenlemeler yapılmaktadır.

Söz konusu sözleşmelere uygun olarak devlette görülen bu yapılanma ile birlikte, Emniyet Teşkilatı da bu konuda yoğun bir reform ve modernleşme çabası içerisindedir. Bu amaçla gerçekleştirmeye çalıştığımız faaliyetlerimizle insanımızın sesini ve dışarıdan gelen yapıcı eleştirileri dinlerken bir yandan da teşkilatımızın bütün faaliyet ve uygulamalarının standartlara uygunluğu denetlenmekte ve değerlendirilmektedir.

Uluslararası anlaşmalara uyum çerçevesinde Anayasamızda yapılan en son değişiklerle, yakalanan ve tutuklanan kişilerin (7) güne kadar uzatılabilen gözaltı süreleri, azama (4) günle sınırlandırılmıştır.

01.10.1998 tarihinde yürürlüğe giren Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği gereğince, DGM kapsamındaki suçlar da dahil olmak üzere, yakalan ve göz altına alınan şüpheli sanık veya sanıklara, hakların belirten “Şüpheli ve Sanık Hakları Formu” verilmektedir.

Eğitim çalışmaları çerçevesinde Polis Akademisinde 1991, Polis Meslek Yüksek Okullarında da 1992 yılından itibaren “İnsan Hakları” dersi okutulmakta olup, Teşkilat bünyesinde düzenlenen her türlü meslek içi eğitim programında “İnsan Hakları” ile “Halkla İlişkiler” derslerine yer verilmesi zorunlu hale getirilmiştir.

İnsan Hakları ihlalleri konusunda yapılan tüm iyileştirme çabalarına rağmen, bu konuda halen bazı iddialar olabilmektedir. Münferit olarak bu tür olayları yaptıkları iddia edilen mensuplarımız hakkında da adli ve idari tahkikatlar yapılmaktadır.

İnsan Hakları ihlalleri konusunda basında çıkan haberler izlenip, gerekli inceleme ve değerlendirmeler yapılarak, Emniyet Teşkilatına yönelik maksatlı ve taraflı insan hakları konusundaki propagandalar çürütülerek kamuoyuna doğru bilgiler sunulmaya çalışılmaktadır.

Suç ve suçlularla mücadele faaliyetlerini yasalar çerçevesinde yürüten güvenlik güçlerimizin, olayların getirdiği ağır şartlar ve sürprizler içersinde kontrol dışı ve istenmeyen insan hakları ihlaline ilişkin hatalarını sıfıra indirmek, bu gibi durumları izlemek, yasal takibatı yaptırmak, eğitim faaliyetlerine destek vermek gibi önemli görevler yapılmaktadır.

Bu nedenle, cansiperane çalışan güvenlik güçlerimizin kendilerine tanınan yasal yetkileri kanunun gösterdiği sınırlar içinde kullanmaları, suç ve suçlularla mücadelede başarılı olmanın ve bugünkü huzurlu ortama kavuşmamızın en büyük etkenidir.