ARAMA

 

Prof. Dr. Feridun Yenisey

Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi

 

Arama: Gayesi ve niteliği. Arama, saklanan bir kişinin veya gizli ve saklı tutulan bir eşyanın, “önleme” veya “adlî” amaçlarla, meydana çıkarılması için yapılır. Elkoymada ise, eşya meydandadır ve olduğu yerden zorla alınır.

Adli arama, delil elde etmek veya şüpheliyi yakalamak için başvurulan bir tedbir olup, gerek suç işlediğinden basit şekilde şüphelenilen kişi ve gerekse şüphe altında olmayan kişiler hakkında uygulanabilir.

Anayasamıza göre, herkes özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.([1]) Evde arama([2]) da Anayasa ile düzenlenmiştir.([3])

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8 nci maddesinde bireyin «hususi ve ailevi hayatı, meskeni ve muhaberatı» korunmuş, kanunla sınırlanabilen alanlar gösterilmiştir.([4]) Sözleşmenin 8 nci maddesinde, her somut olayda kendi şartları içinde değerlendirilen bir “özel hayat hakkı” tanınmış, ancak Anayasamızda olduğu gibi, yazılı emre bağlanmamıştır.

Devlete verilen arama yetkisi iki türlüdür: arama; ya Anayasal hak ve özgürlüklerin korunması ve tehlikelerin önlenmesi için (önleme araması), veya suçun işlenmesinden sonra, suçun ve failinin ortaya çıkartılması için yapılır (adlî arama). Arama, ‘önleme’ amacıyla yapıldığında, tehlike yaratan bir eşyanın ele geçirilmesi için; ‘ceza muhakemesi’ gayesiyle yapıldığında ise, saklanan sanığın ve delillerin elde edilmesi için yapılır.

 

ÖNLEME ARAMASI

Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu, ilk defa 2002 yılında, sonra da 2007 yılında yapılan değişikliklerle, önleme aramasını açıkça düzenlemiştir (PVSK “2002.4771”,”2007.5681” 9). Anayasamız “suç işlenmesinin önlenmesi için”konutta arama yapılmasına kural olarak izin vermişse de (Any. 20), PVSK 9 önleme aramasını düzenlerken “konuttan” açıkça söz etmediği için (Any. 13), “konutta”, hâkim kararı ile de olsa, önleme araması yapılmasını yasaklamıştır (PVSK „2007.5681“ 9/5) (AramaY 19/son).([5])

Kolluğa, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde önleme araması (AramaY 19) yapma yetkisi verilmiştir. Kolluk gece vakti bir evde duman görürse, kapıyı zorlayarak içeriye girebilir ve tehlikeyi önlemek veya ortadan kaldırmak bakımından gerekli olan tedbirlere başvurabilir (PVSK 20/1). Buna benzer şekilde, yol kenarında baygın bir şekilde yatmakta olan bir kişinin üzerini arayarak kimliğini tespit etmeye yarayacak belgeler bulmaya çalışabilir. Bir kavga ihbarı üzerine olay yerine gelen polis, kavga edenlerden bir tanesinin silâhlı olduğu söylendiğinde bu kişinin üzerini arayabilir.

“Huzur operasyonları” adı alında yapılan “genel arama-tarama” şeklindeki kontrollerin amacı da, “önleme”dir.

Bu verilen örneklerde, kolluk “arama” tedbirine, ‘önleme amacıyla’ başvurmaktadır. Polis tedbiri olarak başvurulan bu tür aramanın amacı, kamu emniyetini veya kamu düzenini tehlikeye sokan kişi veya eşyaları bulmak, onları kolluğun koruması altına almaktır.

Polise, „tehlikenin veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla“ fakat sadece yazılı emir üzerine kullanabildiği, önleme araması yapma yetkisi verilmiştir (PVSK 9/1). Milli güvenliğin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi ve yasak silahların tespiti amacıyla, hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki amirin yazılı emri ile yapılan arama, “önleme aramasıdır” (AramaY 19).

Önleme araması idarî bir işlem ise de, “hakim kararı” ile yapılması gerekir. Gecikmesinde sakınca olan hallerde, kolluğa arama emrini il sınırları içinde vali, ilçe sınırları içinde ise, kaymakam “yazılı” olarak verir (PVSK “2007-5681” 9).

Ancak, dikkat edilmelidir ki, kolluk amirinin “önleme araması yapma” emri vermek yetkisi yoktur. Kolluk amirinin alen iyerlerde yapılacak adli aramalar için yazılı emir verme yetkisi ise, 2005.5353 numaralı kanunla tanındı (CMK 119/1). Amir sadece usulüne uygun olarak verilmiş hakim kararı veya mülki amir emri üzerine, kolluk memurlarına sözlü emir verebilir, emrin yazılı olarak verilmesi istenemez (AramaY 20/son).

Böyle bir arama, Anayasamıza göre (Any. 21) kural olarak, kişilerin üzerlerinde, özel kağıtlarında, eşyada veya “evde” yapılabilir. Bununla birlikte, Arama Yönetmeliği suçu önleme maksadıyla konutta, yerleşim yerlerinde ve kamuya açık olmayan özel iş yerlerinde ve eklentilerinde arama yapılmasını yasaklamıştır (AramaY 19/son).

2002 yılında 4771 numaralı Kanun ile hukuk hayatımıza ilk kez “hakim kararı ile yapılan önleme araması” kurumu girmiştir. Anayasada belirtilen sebepler Kanuna yansımıştır.

 

Önleme amaçlı üst araması yapılabilmesi için, yazılı emir veya hakim kararı verilebilmesinin ön şartı olan, “yakın bir tehlike” mevcut bulunmalıdır.

Yakın tehlikeyi gösteren “makul sebep” (PVSK „2007.5681“ 9/2) bulunmalı, tehlikenin oluştuğunu gösteren belirlemeler, kolluk tarafından önceden tespit edilerek, bu konuda bir rapor düzenlenmelidir (AramaY 20/1).

Arama talep, emir ve kararında; aramanın sebebi, konusu ve kapsamı, yapılacağı yer, geçerli olacağı zaman süresi yer alır (PVSK „2007.5681“ 9/2) (AramaY 20/3).

Kolluğa önleme amacıyla arama yapma kararı veya emri verilebilmesi için, Polis Hukukunun kabul ettiği önşartlar gerçekleşmiş olmalıdır.

Öncelikle tehlike altında bulunan hukuki menfeatler veya işlenmek üzere olan bir suç mevcut bulunmalıdır.

İkinci olarak, sadece maddede gösterilen yerlerde önleme araması yapılabilir (PVSK “2007.5681” 9/4): Spor karşılaşması, miting, konser, festival, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılan yerde ve aniden oluşan topluluklar (m. 9/6), umumi yerlerde, toplu taşıma araçlarında, halkın topluca bulunduğu veya bulunabileceği yerlerde, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılabilen yerde ve yakın çevresinde, tüzel kişilerin genel kurul toplantısının yapıldığı yerlerin yakın çevresinde eğitim ve öğrenim kurumu içinde, yakın çevresi ve giriş çıkışlarında (PVSK „2007.5681“ 9/4) önleme araması yapılabilir.

Konutta, yerleşim yerinde ve kamuya açık olmayan işyerlerinde ve eklentilerinde önleme araması yapılamaz (PVSK „2007.5681“ 9/5).

Bu koşullar oluşmuşsa, Polis „önleme araması talep yazısı“ hazırlar. Arama için makul sebeplerin oluştuğunu gerekçesiyle birlikte göstererek mülki amire başvurur (PVSK 9/2).

 

Tedbir niteliğinde arama. Jandarma veya Polisin önleme amacıyla bir kişinin üzerini arayabilmesi, kimliği tesbit edilecek kişinin kaçak mal, silâh, tehlikeli diğer aletler ve patlayıcı maddeler taşıyıp taşımadığını tespit etmek amacıyla da olabiliyordu (mülga KaçK 17).([6]) 2007 yılında yürürlüğe giren yeni Kaçakçılık Kanunu, aramaları genel hükümlere bağladı, bu istisnaya yer vermedi.   

Yakalama sonrasında, polis kendiliğinden arama yapılabilir. Bunun için, yakalama yetkisine sahip olan kolluk görevlisinin önce o kişinin silahlı olup olmadığını tespit etmek bakımından, “kaba” üst arama yetki doğar. Bu tür tedbir niteliğindeki üst aramalarında yazılı emir ve hakim kararı gerekmez (YakalamaY 6/2).        

Anayasamız kişi özgürlüklerini korumak amacıyla konut dokunulmazlığını 2001 yılında yeniden düzenlenmiştir (Any “2001 - 4709” 21). Buna göre, konutta tedbir nitelikli önleme araması yapılamaz (AramaY 19/son).  Adlî görev çerçevesinde yapılacak aramalarda ise, CMK’daki kurallar uygulanacağından, 119 uncu madde uyarınca önceden alınmış olan bir hâkim kararı gereklidir.

Halen mevcut, ağır ve muhakkak yakın bir tehlikenin bulunduğu hallerde, yazılı emir veya hakim kararı alınması mümkün olmadığından, bu tür aramalar, “ızdırar hali” (zorunluluk hali; CK 25/2) hükümlerine göre yapılır. PVSK 20’de düzenlenen yangın durumunda eve girme yetkisi de, aynı hukuki müessese dolayısıyla, “hukuka uygundur”.([7]) Yakın bir hayati tehlike varsa, bunun önlenmesi için yapılması zorunlu olan “aramalar” yazılı emir veya hakim kararı olmadan yapılır. Zorunluluk hali ceza sorumluluğunu kaldıran bir hukuka uygunluk sebebi yaratır (CK 25/2). Polisin hâkim kararı veya yetkili merciin emri bulunmaksızın meskene girme yetkisi, istisnaî hallerde ve zorunluluktan doğan bir ihtiyaçla kabul edilmiştir.

Kolluğun „denetleme yetkisine“ sahip olduğu hallerde de, bazı durumlarda karar ve emir almadan, bazı durumlarda ise, mülki amirin emri ile denetim yapılabilir.Kolluğun her zaman kontrol edebileceği ve doğrudan doğruya girebileceği yerler de vardır.

Otel, gazino, dinlenme yerleri, kumar oynanan, elektronik aletlerle oynanan zekâ veya maharet geliştirici televizyon oyunlarının oynandığı yerler ‘umuma açık yer’ sayılırlar (PVSK ek m. 8).

 

Hakimden önleme araması kararı alınması gerekmeyen haller (AramaY 25).

a) Kamu hizmetine ayrılmış binalara girerken yapılan üst ve eşyada arama (PVSK 9),

b) Sivil hava meydanlarına girişte yapılan kontrol ve aramalar (İlİdK 13),

c) Olağanüstü halde yapılan aramalarda,

d) Sıkıyönetim zamanında yapılan aramalarda,

e) Yakalandıktan sonra muhafaza altına alınan kişilerin üst ve eşyasının aranması için,

f) Seçimlerde silah taşınmasını önlemek amacı ile yapılan aramalarda, hakimden karar alınması gerekmez.

 

Önleme araması amacı ile konuta girmek yasaktır. Gecikmesinde hayati tehlike olan hallerin dışında, evde hâkim kararıyla  ile de olsa önleme araması yapılamaz. Hakim ancak Kanundan doğan bir yetkiyi kullanabilir.

Alman Hukuku ise polisin önleme amacı ile konuta girmesini kabul etmektedir.([8]) Türk Hukukunda ise, bu gibi hallerde ne mülki amirin ve ne de hakimin emir veya karar verme yetkileri yoktur.

 “Yazılı emir” veya “hakim kararı” alma mecburiyeti. Önleme araması, adli arama veya tutuklama yetkilerinin kullanılmasından önce, hakimden karar alınmış olması şartı vardır.

Ancak teknik açıdan “arama” sayılmayan durumlarda (aşağıda III), hakim kararı olmadan kontrol işlemi yapılabilir. Yakalama için de hakim kararı gerekmez (Any. 19).

 

Kolluğun denetim yetkisi ve idari kontroller. 1) “Arama” sayılmayan denetimler. Teknik hukuk açısından “arama” olmayan “denetimler” ve “idari kontroller” için hakim kararı alınması gerekmez (AramaY 18).

Örnek olarak, evin yangın önlemleri, sağlık ve güvenlik tedbirleri nedeniyle kontrol edilmesi; sınırlarda yapılan idari kontroller; kimlik sorma, ehliyet ve ruhsat kontrolü; hava alanlarında yapılan kontroller; ceza infaz kurumlarında yapılan önleme kontrolleri (CİGK 53/2, 86/3) ve PVSK’dan kaynaklanan diğer “denetim yetkileri” gösterilebilir (Any. 20, 21, PVSK 17, İl İdaresi Kanunu 4178, PVSK 9, 17).

Yeni Arama Yönetmeliği, çeşitli yasalarda bulunan “denetim yetkilerini“ şöyle sıralamaktadır (AramaY 18):

a) Umuma açık eğlence yerlerinin ve benzerlerinin “genel güvenlik ve asayiş yönünden” denetimi;

b) Kumar oynanan umumi ve umuma açık yerlerle, iç yönetmeliğine aykırı faaliyet göstererek umuma açık yer haline geldiği tespit edilen lokal ve benzerlerinin denetimi;

c) Kurallara aykırı olarak işletilen yerleri;

d) Küçüklerin girdiğinden şüphelenilen açılması izne bağlı içkili yerler;

e) Suç işlenmesini önlemek için kişilerden kimlik sorma,

f) Kimlik bildirme Kanununda belirtilen yerlerin denetimi;

g) Motorlu araçların ve sürücülerinin denetimi;

h) Su araçlarının ruhsatlarının denetimi;

i) Elektromanyetik araçlarla veya dedektör köpeklerle yapılan “tarama” şeklindeki denetimler;

j) CK 183 kapsamında gürültü yapanların men edilmesi;

k) Hudut kapılarındaki pasaport denetimleri.

Danıştay, mülga Arama Yönetmeliğinde yer alan “okullarda yapılan önleme kontrolleri” ile, “memurlarla ilgili özel kontrolların” yürürlüğünü durdurmuştu. Yeni yönetmelik bu konuyu hiç düzenlemedi.

 

“Genel arama-taramalar” Türk Hukukunda tartışmalıdır. Kontrol noktaları oluşturulması ise (StPO 111), mukayeseli hukukta vardır. Bizde düzenlenmemiştir.

İdari kontroller açısından önem kazanan hususlar aşağıda açıklanacaktır.

 

2) Evin yangın önlemleri, sağlık ve güvenlik tedbirleri nedeniyle kontrol edilmesi. Evin veya işyerinin yangın önlemleri ve benzeri güvenlik tedbirleri açısından kontrol edilmesi gerekirse, kural olarak idari bir önlem sözkonusu olduğu için, hakimden karar almaya ihtiyaç yoktur. Bununla birlikte, sözkonusu evde „yasada öngörülen kurallara riayet edilmediği“ konusunda makul bir sebep bulunmalıdır.

Ancak bununla birlikte, yangın gibi acil bir durum varsa, herhangi bir karar almaya ihtiyaç yoktur.

Kimlik sorma ehliyet ve ruhsat kontrolü. Kolluk tarafından kişilere, “suç işlenmesini önlemek için” kimlik sorulabilir (PVSK 17).

Motorlu araçlarda bulunması gereken ruhsat, sürücü belgesi ve gerekli diğer eşyanın bulunup bulunmadığını denetlemek (AramaY 27), “arama” değildir.

Kolluk bir “trafik ihlali gördüğü vakit” aracı durdurarak ehliyet ve ruhsat isteyebilir. Plakanın sahte olduğu yolunda bir kuşku (umma derecesinde makul şüphe) doğduğu takdirde, Jandarma veya polisin “durdurma” yetkisi doğar (AramaY 27).

Hava Alanlarında Terör Önlemi Olarak Yapılan Kontroller. Hava alanlarına girişlerde yapılan «önleme araması», İl idaresi Kanununa 1996/4178 numaralı kanunla eklenen Ek m. 1 ile düzenlenmiştir. Sivil hava meydanları, limanlar ve sınır kapılarında güvenliğin sağlanmasından vali sorumludur. Vali bu yetkisini görevlendireceği mülki idare amirine devredebilir. Kaçakçılığın Men ve Takibine DairKanun ile Gümrük Kanununun arama ile ilgili hükümleri saklı kalmak üzere, genel güvenlik ve kamu düzeni bakımından gerekli gördüğü hallerde araçları ve giren çıkanların üstlerini, araçlarını da eşyalarını aratabilir.([9])

Bununla birlikte, elektromanyetik aygıtlar ve dedektör köpekleri aracılığı ile yapılan denetimler için hakim kararı aranmaz (AramaY 18-j).

Hapishanelerde yapılan önleme kontrolleri. Hükümlü veya tutuklunun infaz kurumunda muhafaza edildiği hücrelerde yapılan aramalarda iki menfaat çatışır. Hükümlünün özgürlük hakkı kısıtlanmıştır ama diğer temel hakları, tedbirin amacı ve kurumun güvenliği gözönünde tutularak, belli bir oranda kısıtlanabilir. Cezaevi ve tutukevi gibi, kişi hürriyetinin belli amaçlar doğrultusunda kısıtlandığı yerlerde barındırılan kişilerin de hakları vardır. Ancak bu haklar, tedbirin amacı ile orantılı bir şekilde kısıtlanmıştır. Aramada çatışan menfaatler özel hayatın gizliliği ve kurumun güvenliğidir. Amerikan Yüksek Mahkemesi, kurumun güvenliğinin daha üstün bir menfaat olduğunu kabul etmiştir.

Burada sözkonusu olan aramalar, “rutin” aramalardır. Hükümlünün kuruma alınması sırasında aranması (CGİK 21/1), infaz kurumuna giren herkesin aranması (CGİK 86/3) ve hükümlülerin odalarından çıkış ve dönüşlerinde üst ve eşya aramasına tabi tutulması (CGİK 86/6), rutin önleme aramalarıdır. Kanun ile düzenlenen bir yetki olduğu için, Anayasaya aykırı değildir.

Tutuklu veya hükümlünün vücudunda ayrıntılı inceleme yapılabilmesi için, gene de makul bir şüphe sebebinin ortaya çıkması gerekir.

Hükümlünün yatıp kalktığı hücre dışında kalan, kuruma ait bütün alanlar, kurumda görevli herhangi bir memur tarafından aranabilir. Mahpusun hücresi de, görevlilerce, önceden yetkilendirilmeksizin, rutin aralıklarla veya sürekli olarak teknik araçlarla gözetlenebilir. Bu gözetleme görevi, mahpusun sağlığı ve güvenliği için verilmiş bir yetkidir.

Mahpusun yaşadığı hücrenin rutin aralıklarla, herhangi sebebe dayanmaksızın, ayrıntılı bir şekilde aranması için, Kurum Müdürünün emir vermesi gerekir. Bu tür aramalar, ‘önleme araması’ kategorisine giren idari arama işlemleridir.

Yukarıdaki önleme aramasından farklı olarak, adli arama yapılması, yani mahpusun hücresinin detaylı bir şekilde, fakat rutin dışı olarak aranması için, hakimden yazılı karar alınması ve bu kararın ‘bir suç emaresi bulunacağına dair makul şüpheye’ dayanması şarttır.

Genel kurallar uyarınca, burada da gecikmede tehlike varsa, hakim kararı olmadan adli arama yapılabilmelidir. Anayasamızın 20 ve 21 nci maddeleri değiştirilmelidir.

 

Önleme araması kararı ve emrinin verilmesi. Suç öncesi “idari alandaki” önleme aramalarında savcının yetkisi yoktur. Kararın alt yapısını oluşturmak üzere, kolluk “tehlike sebeplerini belirleyerek bir rapor halinde mülki amire sunar.

Topluma yönelik bir tehlike mevcutsa veya suç işlenmek üzere ise, kolluk tehlikenin veya  suçun işlenmesinin önlenmesi amacıyla, „önleme araması talep yazısı“ düzenler. Bu yazıda arama için makul sebeplerin oluştuğu, gerekçeli olarak açıklanır (PVSK 9/2). Talep yazısı mülki amire verilir. Gecikmesinde sakınca varsa, mülki amir önleme araması yazılı emri verir.

Bu emirde; (a) aramanın sebebi, (b) konusu ve kapsamı, (c) yapılacağı yer, (d) zaman ve geçerli olduğu süre belirtilir (PVSK 9/3).

Spor karşılaşması, miting konser, festival, toplantı ve gösteri yürüyüşünün düzenlendiği veya aniden oluşan topluluk halleri, „gecikmesinde sakınca bulunan hal“ sayılır (PVSK 9/6).

Mülki amir gerekli görürse durumu sulh ceza hakimine sunar. Gecikmede tehlike varsa, kendisi yazılı emir verebilir (PVSK “2007-5681” 9/1). Hakim tehlikeye takdir eder ve buna göre karar verir.

PVSK 9/6 daki hallerde, rutin bir spor karşılaşması varsa ve genellikle bu etikinlik yapıldığı zaman, olay çıktığı tecrübesi yaşanmışsa, hakimin karar vermesi için vakit de varsa, kanunda öngörülen „karineden“ yola çıkılarak, hakimi yetkisiz kılmak doğru değildir: zaman varsa, kararı hakim vermelidir.

Karara itiraz konusu, yasa ile düzenlemeyi gerektirmektedir.

“Kolluk amirinin” önleme araması emri vermesi, şaşırtıcı bir şekilde Türk Hukukunda kabul edilmemiştir. Oysa, 2005.5353 numaralı Kanun ile yapılan değişiklikle, adli aramalarda kolluk amirinin yazılı emri ile konut dışında arama yetkisi verilmiştir (CMK “2005.5353 119/1).

 

Çağın Polisi Dergisi- Sayı 115, Sayfa 6-11

 

 



([1]) Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulune göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınan merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kağıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar (Any “2001-4709” 20).

([2]) Kimsenin konutuna dokunulamaz. Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması ve başkalarının hak veya özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar (Any. “2001-4709” 21).

([3]) Anayasanın bu düzenlemesi arama hukukunu ülke gündemine taşımıştır. Daha evvelce var olan istisnaları da kaldırarak, sadece “hakim kararı” ve “yazılı emir” ile aramaya izin verilmesi, kolluk yetkilerinde önemli bir daralma olarak nitelendirilmişse de, kanaatimizce, yetkilerin alanı belirlenmiş, kolluğun hakim kararı ve yazılı emir almadan arama yapma yetkisi zaman ve yer bakımından sınırlandırılmış, fakat yetki tamamen ortadan kaldırılmamıştır.

([4]) Sınırlanabilen alanlarda resmi makamların yaptıkları müdahalenin «hukuka aykırı» olduğu iddia edilirse, üç yönden denetleme yapılır: (a) kısıtlayıcı tedbirin kanunla düzenlenmiş olup olmadığı, (b) kısıtlama ile güdülen amacın meşru olup olmadığı, (c) müdahale teşkil ettiği iddia edilen işlemin «demokratik bir toplumda gerekli» olup olmadığı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde (m. 8) «özel hayat» teriminin tanımı yapılmamıştır. Strasbourg Denetim Organları her somut olayda, olayın özgü koşullarına göre değerlendirme yapmaktadır. Ancak, Komisyona göre, özel hayat «yabancı gözlerden uzak yaşama» hakkından daha geniş olup, bireyin kendi kişiliğini geliştirmek, duygusal ilişkiler kurmak hakkını da kapsar.

([5]) Ceza Muhakemesi Kanunu yürürlüğe girdikten sonra, yeni arama yönetmeliği (AramaY) yürürlüğe kondu (RG 1.6.2005).

[6] Bu tür bir kaçak mal veya silâh araması, kolluk memurunun kendisini veya üçüncü kişilerin vücut veya hayatlarını bir tehlikeden koruması için gereklidir. Bu nedenle, kişiler üzerinde yapılan önleme aramasında iki aşama vardır: önce tedbir niteliğinde bir arama yapılır, daha sonra kesin aramaya geçilir. Aramayı yapacak olan kolluk memuru, kendisine yönelebilecek olan bir tehlikeyi önlemelidir.

([7]) Toplum için veya kişiler bakımından mevcut bulunan hayatî bir tehlikeyi ortadan kaldırmak amacıyla veya kapalı yerlerden gelen yardım çağrıları üzerine kolluk eve girebilir (PVSK 20). Bu tür bir önleme araması işlemini yapmak bakımından, her polis memuru özel bir emir almaya muhtaç olmaksızın, görevi gereği, yetkilidir. Polis toplumu tehlikeden korumakla (PVSK 2) görevlidir; imdat istenmesi veya yangın gibi büyük bir tehlikenin haber verilmesi veya görülmesi hallerinde kişileri tehlikeden kurtarmak için (mesela ağır cezalık suçun işlenmesine veya devamına mani olmak için) (PVSK 20). konuta, işyerine ve eklentilerine doğrudan girebilir (PVST m. 89).

([8]) Polisin mevcut bir tehlikeyi ortadan kaldırmak amacıyla ikametgâha girmesi için, önleme araması yapma şartlarının oluşmuş bulunması, yani belirli olaylardan yola çıkılarak, orada kişilerin suçları hazırladıkları, kararlaştırdıkları veya işlediklerinin veya oturma izni bulunmayan kişilerin orada toplandığının veya hüküm giymiş suçluların orada gizlendiğinin veya o yerde fuhuş yapıldığının tesbit edilmiş olması şarttır (Musterentwurf, 19).

([9]) Pan Am uçağına İngiltere üzerinde patlayan bir bomba konulmasından sonra, uçağa giren bavullara bomba konulmasını önlemeye yönelik çalışmalara başlanmıştır. Mesela yolcuya, bavulunu kendisinin hazırlayıp hazırlamadığı, veya bavullar kapandıktan sonra bir kişinin kendisine yurt dışına götürmek üzere bir paket verip vermediği gibi sorular sorularak, denetim yapılmaktadır. Buradaki amaç, önceden tespit edilmiş olan ‘terör eylemcisi profili’ne uygun kişileri bulmaya yönelik sorular sorulmasıdır. Amerika’da 11 Eylül 2001’de yapılan saldırıdan sonra yürürlüğe giren “Patriot Act”, bu yetkileri genişletmiştir.