Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

DÜZENLİ BİR TRAFİK İNSANLIĞIN ÖLÇÜSÜDÜR

 

Feyzullah ARSLAN

Emniyet Genel Müdür Yardımcısı

Hepimizin bildiği gibi, karayolu trafiğinin şehirlerarası ve özellikle de şehir içi yollarda insanların güncel yaşamlarının bir parçası olmasından dolayı, iyi düzeyde bir işleyişin sağlanamaması durumunda, doğacak zararlar sadece maddi kayıplarla sınırlı kalmayacağından, sosyal ve psikososyaletkileri de olacağından, karayolu trafiği üzerinde durma zorunluluğu bulunmaktadır.

İfade etmek gerekir ki; sosyo-ekonomik ve psikolojik etkileriyle önem kazanan “trafik olgusu”, günümüzde “yol ve trafik mühendisliği” temel desteğinin, eğitim faaliyetlerinin, denetim ve yasal düzenleme etkinliklerinin, ilk ve acil sağlık hizmetlerinin oluşturduğu yüksek teknikler ve gelişmiş yöntemler içeren çok disiplinli bir karakter kazanmıştır.

Her sistemde olduğu gibi, bütün modern yapılanmalar ve çağdaş araçlar uygulayıcı faktörünün düşünülmediği bir işleyişte arzulanan sonucu doğurmamaktadır. Özellikle trafik olgusunda, tıpkı insan ilişkilerinde olduğu gibi sağlıklı iletişimin, karşılıklı saygının ve sosyal yaşam gereklerine uygunluğun önemi yüksek düzeydedir. Diyebiliriz ki, trafik işleyişinde otolorımız fiziksel varlığımızın uzantılarıdırlar. Otolarımızı kullanış biçimimiz ise, muhatabımız kişilerle konuşmamız, onları dinlememiz ve kişilik haklarına saygı duymakla eş değer bir anlam ifade etmektedir. “Sürücüde kusur yoksa, trafikte huzur vardır”, “karşılıklı saygı keyifli yolculuk demektir” öz deyişleri trafik olgusunun sağlıklı iletişim ilkelerini ifade etmektedirler.

“Trafik polisi, bir aracı durdurarak araç sürücüsüne neden emniyet kemerini takmadığını sorar. Daha adam cevap vermeye fırsat bulamadan yanında oturan karısı Trafik polisine dönerek;

-Yaz memur bey, bu adama ceza yaz. Ben evden çıkarken emniyet kemerini tak diye kaç defa söyledim. Her zaman kendi bildiğini yapar, benim lafımı hiç dinlemez. Evden çıkarken yüz kere söylerim, ışıkları kapat, tüpü kontrol et diye. Ama hep unutur. Bana hiçbir konuda yardım etmez, eve gelir uzatır ayaklarını yatar. Yazın memur bey yazın, benim lafımı dinlemedi, cezayı hak etti işte…

Trafik polisi, önce nefes almadan konuşan bu kadına bakar, ardından sus pus karısını dinleyen adama bakar ve adama hitaben;

Size ceza yazmama gerek yok beyefendi. Allah sizin cezanızı vermiş zaten! Ne güzel bir ceza bu sevgili okurlar, söz aramızda, bir tane de benim evde var! Dileğim odur ki, hiçbir evden de eksik olmasınlar! Kazasız günler ve sağlıklı trafik yaşamı için böyle bir ceza o kadar gerekli ki!

Trafikte insan unsurunun uygar yaşam düzeyine yükselecek şekilde bilgi, duyarlılık ve alışkanlıklarla donatılması en vazgeçilmez yaşamsal ilkeyi ifade etmektedir. Bu ilke, hiçbir zorlayıcı ya da denetleyici olmadan kişiselleştirilmiş trafik davranışı modelini öngörmektedir. Aksi takdirde, Temel’e atfedilen aşağıdaki fıkrada olduğu gibi, kurallara uyma ön koşulu olarak her karayolunda bir trafik polisi görevlendirmek zorunluluğuyla karşı karşıya gelinecektir:

“Temel bir gün 4 metre havaleli yük yüklediği kamyonuyla 3 metreden yüksek taşıt geçemez levhası bulunan bir alt geçitten geçmek üzere iken, muavini Dursun’ a seslenmiş:

 -Oğlum bak bakayim, edirafta trafik polisi var midur?

Eğitim, denetim ve yasal düzenleme ile acil sağlık hizmetlerinin yetersizliği de aynı şekilde, araçsal ve yapısal eksikliklerimizin yanında insan unsurunun yeterince çağdaş yaşam donanımına sahip olmaması olgusuyla bir nedensellik ilişkisi içerisinde değerlendirilebilir. Bu bağlamda, sağlıksız gelişen kent kültürümüz, toplumsal alışkanlıklarımız ve insan yaklaşımlarımızın trafik olgusunun olumsuzluklarını arttırıcı bir nedenler dizgesini oluşturduğu açıktır.

Elbette ki yapılan çalışmalar, alt yapı hizmetlerinin ve gerekli hizmet imkanlarının sağlanması gibi somut yatırımlarla bir anlam kazanacaktır. Bu bağlamda, geçtiğimiz günlerde Trafik Vakfının Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı işbirliğiyle 25 adet otoyu Ankara Emniyet müdürlüğüne hibe ederek trafik hizmetlerinin daha iyi yürütülmesi yolunda özverili bir davranışta bulunduğunu belirtmek isterim. Trafik alanında tanıtım, örgün eğitim ve benzeri bir çok hizmeti gerçekleştiren Trafik Vakfı bu somut katkısıyla değerli hizmetlerine bir yenisini eklemiştir. Kendilerine bu hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.

Son söz olarak; “Kuralsız trafik notasız müziğe benzer” der, kazasız günler dilerim.