Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

CUMHURİYET BAYRAMI VE 10 KASIM

 

                              Özgüner POLAT

                              Genel Sekreter

 

 

            CUMHURİYET BAYRAMI

 

          29 Ekim 2002 Cumhuriyet Bayramını televizyondan izledim. Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Türk Polisinin, Türk Jandarmasının Görkeminden gurur duydum. Türk Yıldızlarının gösterilerini nefesimi keserek izledim. Türk Yıldızlarının gösterileri bittiğinde bir kaza olmadığı için derin bir oh çektiğim ve  oğlum “Baba boşuna heyecanlanıyorsun onlar bu işi hergün yapıyor vede dünyanın her yerinde yapıyor, birincilikler kazanıyorlar.” Dediğinde biliyorum oğlum amma elimde değil, bu görkem karşısında duygulanmamak, heyecanlanmamak elde değil dedim. “Her Türk Asker Doğar.” Sözü beynimizin derinliklerine işlemiş Türk Silahlı Kuvvetleri ile övünmek her Türk’ün hakkıdır.

         Bu törenlerde kendi mesleğimin görkeminden ayrı bir gurur duydum. İşte bir ömrü verdiğim mesleğim geçiyordu. Türk Polis Teşkilatıgeçiyordu. Bir olay karşısında gözlerim dolarak seyrettim deriz. Ben gözlerim dolarak değil duyduğum gururdan dolayı ağlayarak seyrettim. Tanrım O ne görkem, O ne Ululuk…! Polis Akademisi ve Polis Koleji öğrencileri sanki hepbir ağızdan Atalarına sesleniyordu. Atam, sen rahat uyu, Türk Silahlı Kuvvetleri ve biz Türk Polisleri emanetin olan Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacağız diyorlardı.

        Ben bu Görkem karşısında yurdumuzun iç ve dış düşmanlarına bir kere daha acıdım, bu kuvvet ve kudret karşısında kafalarının ezileceğine inancım arttı.

          Cumhuriyet, demokrasi, Laiklik düşmanlarına karşı en büyük, en güçlü ve de en inançlı Türk Silahlı Kuvvetlerini ve Türk Polisini görerek huzur duydum.Yurdum ve Cumhuriyetim emin ellerde huzur içinde yaşarım, huzur içinde ölürüm…

 

           10 KASIM

 

        İlköğrenime başladığımız yıldan itibaren her yıl 10 Kasım Ulu Önderimizi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümlerini hepimiz yaşamışızdır. Türk Milleti büyük üzüntü yaşadı. Bizimle birlikte Dünya Devletleri de O’nun kaybından üzüntü duydu. Dünya Liderlerinin O’nun için söyledikleri:

        Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Franklin D.Roosevelt, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk en büyük devlet adamı” (Üç Adam, Kemal Atatürk-Roosevelt-Mussolini,1937)

            İngiltere Başbakanı D.Lloyd George’nin Atamızı en güzel anlatan sözleridir.

           “Yüzyıllar nadir olarak dâhi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakınki, O büyük dâhi çağımızda Türk Milletine nasip oldu.1922” (K.Atatürk ve Milli Mücadele T.1958, Syf.508)

            İngiltere Başbakanı Winston Churcihill “Atatürk’ün ölümü yalnız yurdu için değil, Avrupa içinde en büyük kayıptır”(Tan, 18 Aralık 1938)

           Yunanistan Başbakanı Eleftherıos Venizelos “…Atatürk’le Türkiye övünebilir” 31 Ekim 1933 (Cumhuriyet, 29 Ekim 1969)

            Bu sözleri uzatabiliriz. Bunlarla yetiniyorum. Bugün O’na dil uzatanlar bu sözleri duymamış veya unutmuş olabilirler..!

          Dergimizin Kasım 2002 tarihli sayısının kapağına 10 Kasımla ilgili yayınlanmamış fotoğraf arıyordum. İmdadıma Emekli Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Sayın Erdoğan Alıveren yetişti. Kendisine teşekkür ediyorum.

Sayın Alıveren, 6 Kasım 1953 tarihinde Ulu Önderimizin naaşının Etnoğrafya müzesindeki geçici kabrinden çıkarılıp, Anıtkabir’e naklinde çalıştığını, Etnoğrafya Müzesinde Türk Bayrağına sarılı tabutun başında ilk nöbeti tuttuğunu anlattı. Tabutun başında ilk nöbeti tutanlar(Resim 1).Yurdusev Arığ (Kızteknik Öğretmen Okulu), Turgut Kantoğlu (Ank.Hukuk Fakültesi), Nihal Tanyeri(Ovacık) (Kız Teknik Öğretmen Okulu) ve Erdoğan Alıveren (Siyasal Bilgiler Fakültesi). Tabut büyük bir özenle hazırlandıktan sonra, önünde çekilen fotoğrafta ki o günün gençleri;(Resim 2)

            Oturanlar:

            Yurdusev Arığ, Turgut Kantoğlu

            Ayaktakiler:

            Sağ başta Nihal Tanyeri(Ovacık), Yekta Güngör Özden, Türkan Yaylalı ve Erdoğan Alıveren.

         Sayın Alıveren kapakta yayınladığımız iki fotoğrafı bana siyah beyaz olarak verdi. Genel Müdürlüğümüz Haberleşme Daire Başkanlığı bu tarihi siyah beyaz fotoğrafları renklendirdi. Haberleşme Daire Başkanımız Sayın Yavuz Toker’e ve emeği geçen diğer tüm personele teşekkürü borç bilirim.

            10 Kasımlara katılmam yarım asırı geçti. Bu 10 Kasım benim açımdan çok farklı oldu, 6 Kasım 1953 ile 10 Kasım 1953 tarihleri arasını sayın Alıveren’in anılarında kendimde yaşamış gibi oldum. Heyecanlandım, duygulandım hatta Türk Gençliği ile bir kere daha iftihar ettim.

Dergimizin iç sayfalarında Gazeteci Sayın Mete Akyol ile Sayın Erdoğan Alıveren’in 9 Kasım 1953 yılında Atatürk’ün EtnoğrafyaMüzesindeki geçici kabrinden, Anıtkabir’e nakledilişinin 40.Yıldönümü münasebeti ile yapılan söyleşi Sayın Alıveren’in kaleminden okuyabilirsiniz. İlginç, tarihi bir yazı, okumanızı öneririm. Yazımı bu söyleşinin başlığı ile bitirmek istiyorum.

            “Atatürk, Seni Sevmek Milli Bir İbadettir.”